"Babam alkolikti, evde şiddet vardı"* Her ne kadar kendi kendine yeten bir insan olsanız da hayatınızda iz bırakan birileri mutlaka olmuştur. Yanılıyor muyum?- Beşinci sınıf öğretmenim. Bir değil birkaç kere hayatıma damga vurdu.* Biraz ondan bahseder misiniz?- Çocukluğumun en hassas dönemiydi. Aile hayatım yolunda değildi. Babam alkolikti. Evimizde çok fazla şiddet vardı. Ben evde korkak, ürkek bir kediden farklı değildim. Annemin görevlerini yerine getiremediği zamanlarda o devreye girdi. Çünkü kendi de şiddet mağduruydu. Beni günde 3-4 saat de olsa evdeki korkunç ortamdan uzaklaştıran, benimle konuşan, müzelere götüren, hayatımı kurtaran, beni iyi şeylere sevk eden kişi o oldu.Anne olmak için iyi ki 40 yaşını beklemişim* Proje konusunda çok seçici olduğunuzu düşünüyorum. İki çocuğunuz olmasının bunda etkisi var mı?- Annelik, hayatımdaki en önemli şey. Listenin başında çocuklarım olur. 40 yaşında anne oldum. Eğer 40 yaşına kadar beklediysem anne olmak için, onları yalnız bırakıp neden işe gideyim? Onlar küçükken çok az çalıştım. Şimdi günün çoğunu okulda geçiriyorlar. Artık vaktim var, dolayısıyla işime döndüm. Sırada beni heyecanlandıran projeler var. Kendi filmimi yöneteceğim.* Numaraları sevmiyorsunuz, onu anladım ama sormadan geçemeyeceğim. 40 yaşına kadar anne olmayı beklemek doğru verilmiş bir karar mı yoksa keşke daha önce doğursaydım dediniz mi?- Hayır demedim! Kesinlikle doğru bir karardı. 20’li yaşlarda anne olsaydım ne yapacağımı bilemezdim. Ben de büyüyordum, ben de öğreniyordum. Şimdi ise iyi bir anne olduğumu düşünüyorum. İyi ki beklemişim.* İlk yönetmenlik deneyiminiz mi olacak?- Evet. Filmin adı “Bruised”... Bir kadın MMA dövüşçüsü hakkında. Hayatta kalmak için dövüşmekten başka şansı olmayan, oğlunu çok seven bir kadın. Ben de çocuklarına çok düşkün bir anne olduğum için hikaye ile her kademesinde bağlantı kurabildim.* İlk yönetmenlik denemenizde kendinizi yakın bulduğunuz bir tarz var mı?- Oyuncularıyla işbirliği yapmayan bir yönetmen olmayacağım, orası kesin. Yönetmenlik zor iş. İnsanları kontrol etmek, her durumun üstesinden gelmek, tüm seti hem yaratıcı hem teknik olarak yönetmek kolay değil. Ama doğru kişileri işe alırsan, onların bilgisine ve deneyimine güvenirsen, işler daha kolay ilerler.* Sizi etkileyen yönetmenler kimler?- Warren Beatty her zaman fikrine danıştığım biridir. Susanne Bier, kadın olarak sektörde kendi tarzını yaratan bir yönetmen. Mark Foster ve David O. Russell kendime yakın bulduğum diğer iki isim.* İzlemekten bıkmadığınız favori filmleriniz hangileri?- “Kramer Kramer’e Karşı”... Anne ve baba olmayı ve arada sıkışan çocuğu o filmle anladım. Meryl Streep ve Dustin Hoffman’a o filmde âşık oldum. Daha yeni kızıma izlettim. Kızım 11 yaşında, boşanmış bir ailenin çocuğu... Zorluklar yaşamadık mı! Yaşadık. O filmi izleyerek anne ve babanın da neler yaşadığını anlamasını istedim. Maalesef her zaman her şeyin çözümü olmuyor. Sevgi olsa da büyükler olaylara farklı bakıyor. O yüzden izlettim. İçinde bulunduğumuz durumu daha iyi anladı.* Yeni “James Bond” filmi geliyor. Yarın arayıp filmde olmanızı teklif etseler, ne dersiniz?- Yarın ararlarsa “olmaz” derim. Önce “Bruised”i çekeceğim, sonra “Sofia”yı... Bond kalbime çok yakın bir film, yapımcılarımız ile hâlâ arkadaşım ama...