Yeşim Salkım: “Bu Telsim, imzala senin olsun. Yeter ki benden ayrılma…”
Şarkıcı Yeşim Salkım, özel ve iş hayatına dair merak edilenlerini Posta yazarı Behzat Uygur’a anlattı. İşte o röportaj…
Haberin Devamı
/

Neler yapıyorsun bu aralar?Zorlu'da Le Baron by Süreyya'da çıkıyorum. Cahide'de Ümit Besen'le düetler yapacağız. La Boucherie’de çıkacağım haftada bir gün. Farklı bir şey yapacağım. Daha çok proje yapıyorum. Lifetime kanalında da program yapıyoruz. Güzel gidiyor. Mehmet Coşkundeniz iyi bir gazeteci. Haber bölümünde çok sağlam. Ben işin sosyolojik tarafında devreye giriyorum. Elif Güvendik de iyi bir sunucu. ‘Ak Masa’ diyorum ben bize. Her şeyi söyleyelim, kendimizle ilgili de her şeyi söyleyelim. Sonra demesin insanlar hiç kendilerini eleştirmiyorlar diye.
/

Bana kendini eleştirir misin? Harbi eleştir ama...Çok lanet bir kadınım. Beni idare etmek zor. Hiçbir adamın benimle aynı çatı altında rahat ve huzurlu yaşayabileceğini düşünmüyorum. Yaşayamaz abi, zor kadınım ben. Karşı tarafa suç atmıyorum artık. Çeneme de vurdu zaten menapozla birlikte. Nasıl bir hayattı seninki?Ben hayatımı rengarenk yaşadım. Hiç de pişman olmadım. Risk aldım. Hiç olmazsa anlatacak hikayem var. Sizin neyiniz var diyorum soranlara.Çok hikayesi olan bir kadınsın. Standart insan bile kafasını yastığa koyduğunda zincirleme düşüncelere dalıp uyuyamaz. Sen nasıl uyuyabiliyorsun?O kadar güzel uyuyorum ki. Çünkü hesaplaştım ve bıraktım. Hesaplaşamadığın gün kafana taktığın sorunlar senin bir adım ileri gitmeni engelliyor. Aslında bütün engellerimizi biz yaratıyoruz. Hesaplaşamıyordum, geçmişten vazgeçemiyordum. Şimdi eteğimdeki taşları döktüm, rahatladım. Şimdi onlar düşünsün. Neden sustunuz diyorlar. O zaman susmam gerekiyordu, sustum. Şimdi zamanı geldi konuşuyorum.
Haberin Devamı
/

Arada bir dibe vurmak hayatı daha iyi anlamana mı sebep oluyor?Risk almayı seviyorum ve dibe batınca daha güzel anlıyorum hayatı. Çünkü hayat bir kalp atışıdır. Tekdüze bir hayat yaşarsan sıkılırsın, abuk sabuk şeylere dalarsın. Alkol kullanırsın, kumar oynarsın, karını, kocanı aldatırsın. Ben bunları yaşamadım. O kadar hareketli bir hayatım vardı ki bu bana güç verdi. Çok güzel bir hayat yaşadım ben. Hayatı yaşamaktan korkmadım, kimse de korkmasın. Tedbirli yaşamadım. Tedbir yoktur hayatta, sen istediğin kadar almaya çalış.Dışarıdan bakınca Yeşim sanki çok üzgün, sinirli, agresif duruyor. Şarkıcı, oyuncu bir Yeşim varken, birden başka bir Yeşim Salkım görmeye başladık...Sesimi duyurmak için bağırmam gerekiyorsa bağırmak zorundayım. Çünkü duymuyorlar, işlerine geldiği gibi duyuyorlar. Ayakların baş, başların ayak olduğu ülkede birilerinin de “Kral çıplak” demesi gerekiyordu. O da ben oldum. Ama sanıldığı kadar agresif değilim.
/

Magazinin fazlasıyla içindesin rahatsız olmuyor musun bundan?Belden aşağı olunca rahatsız oluyorum. Seninle bir sorunum varsa senin üzerinden konuşurum, eşinin ya da çocuğunun üzerinden değil. Ama insanlar çok belden aşağı konuşuyorlar. Herkes kapısının önündeki çöpü temizlesin diyorlar. Ben zaten temizliyorum ama sizin çöplerinizi temizlemeye çöp arabası yetmez.Neler öğrendin bu süreçte?İlginç şeyler dönüyormuş Behzat onu gördüm. Bildiğim bir dünyadan sırf bunları konuşmamak için uzaklaşmıştım. Sırf görmemek ve duymamak adına üç sene boyunca sadece dizi çektim. Üzüldüğüm bir nokta daha var. Bu ülkede herkes kendine sanatçı demeye başladı. Ben sanatçı değilim.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Neden kendini sanatçı olarak görmüyorsun?Sanata dair edebi bir eser henüz bırakmadım. Şarkı sözü yazmadım, güzel bir fotoğraf çekmedim, resim yapmadım, kitap yazmadım. Ben oyunculuk yapmaya çalışan ve şarkıcılık yapan konservatuarlı bir kadınım. Yüksek lisansımı pedagoji üzerine yaptım. Kendime sanatçı dersem sana, babana, kendi babama haksızlık olur. O yüzden bana sanatçı denmesini istemiyorum, ben şarkıcıyım. 2. albümü çıkaranlar “Sanatçıyım” diyor.Yeşim Salkım, Hakan Uzan'la evlenince ‘patroniçe’ olmuştu. Kendine hiç torpil yaptın mı?Hiç yapmadım ama o bana yaptı. Şarkılarımı az çal, insanlar kötü düşünür diyordum. İnadına günde 11 kez giriyordu şarkı. Çok inat bir adamdı. Denilenin tam tersini yapardı. Kimse karışamaz burası benim televizyonum, karımı da istediğim kadar yayınlarım derdi.Birilerine de ödül verdirmişsin...Evet, Cenk Eren ve Yonca Evcimik'e. Kral TV müzik ödülleri kıymetli bir arkadaşıma verilecekti, o gelmedi. Hemen arkamda Yonca ile Cenk oturuyordu, onlar da kategorideydi. Yonca o sene çok ilerlemişti. Cenk de iyi bir albüm yapmıştı. Hak eden başka kişiler var onlara verilsin dedim. Ve onlara verildi. Verdirdim derken, özellikle verdirmedim, aracı oldum sadece diğer hiçbir şeye karışmadım.
/

Sevince evlenen bir kadınsın. Sonrasında tiyatrocu bir arkadaşımızla evlendin, çocuğun beş parası yoktu. Tiyatro satın alabilecek konumdayken tiyatrocu meslektaşımızla evlendin… Neler hissettin?Çok aşık oldum. Zor günleri birlikte geçirdik. 10 yıldır beraberdik. Hâlâ yan yanayız. Ben o adamın sadeliğini, bana bakışını ve kaybettiğim Yeşim'i yeniden hatırlatmasını sevdim. O yüzden onunla evlendim. İki büyük aşk yaşadım ve bu büyük aşklardan çocuğum oldu. Biri Gizem, diğeri Ada. Aradakiler demek ki hayatıma dokunmuşlar ama manevi olarak büyük izler bırakmamışlar. Biri çocukluk aşkımdı biri son aşkım. İlk aşkım Ankara'da çocukluk aşkımdı. 18 yaşındaydım. Orta halli bir ailenin çocuğuydu.Şöyle devam etmişsin: Zengin, orta halli, fakir... Dedim ya, rengarenk bir hayat. Ben beni seven adam aramışım, bir kriter aramamışım. Zenginlik zamanlarından komik bir anı istiyorum senden...Boşanma anımızı anlatayım, ne kadar komik sen karar ver. Ben boşanmak istiyordum, Hakan istemiyordu. Bir gün Erol Köse ile beraber ellerinde kağıtlarla geldiler. “Bak” dedi, “Bu Telsim, imzala senin olsun. Yeter ki benden ayrılma…”İyi çekmiyor, almam mı dedin?Çok ironik. Şunu anladım, sevginin olamadığı yerde ben olamam. Hayır dedim, bunun en büyük şahidi Erol Köse'dir. Aslına bakarsan hayatımın o döneminde hiç komik anım olmadı.