"BEYLER KONUŞURKEN ASLA SÖZE GİRMEDİ"
Görücü usulüyle tanıştığı kız arkadaşında nelerden etkilendiğini tek tek sayan Yaşar Alptekin, şu ifadeleri kullandı:Yaklaşık bir senelik sınavdan geçti. Çaktırmadan hep böyle sınava tabi tutarım, hal ve hareketlerine bakarım. Benim için edep çok önemli. Edep imansız, iman edepsiz olmaz. Belki şimdi programı seyrediyordur, imtihana tabi tutulduğunu anlayacak. Akyazı'ya gittik, akrabalarıyla birlikte kısa bir seyahat yaptık. İki hanım arkada, iki bey önde oturuyordu. Biz beyler konuşurken asla konuşmaya girmedi. Yol boyunca iki hanım asla konuşmadı. Başka hanım olsa hemen konuşmaya girer. 'Tamam, bu tam not' dedim. Misafir olduğumuz yerde hemen tatlı, çay getirdi, hemen bir yemek servisi. Bazı insanlar 'Çay getireyim mi?' diye sorar. O direkt getirdi, bu özelliği beni çok etkiledi. Yardım edecek insan direkt yardım eder. Ben söze değil, eyleme bakarım. 'Evet bu' dedim. Bir de güzel ya, maşallah.
"EN GÜZEL ŞEY GÖRÜCÜ USULÜ"
Tanışma hikayelerini de anlatan Alptekin, "Bana 'Yaşar Bey' diye hitap ediyor. 'Yaşar' da diyebilir ama şu esnada erken daha. Hiç laubalilik yok. Ne yazık ki Türkiye'de laubalilik ile samimiyet karışıyor. Çok edepli giyiniyor. Tesettürlü ama özelikle tesettürlü istiyorum diye değil, öyle denk geldi. Kendisiyle tanıştırıldık, Eşref abimin akrabası. Görücü usulü gibi oldu. Aslında en güzel şey görücü usulü. İlk görüşmede baktığımı belli etmemeye gayret ettim, sanki birbirimizden haberimiz yokmuş gibi. Her şeyden önce naif bir kişiliği var. Kendime yetebilen biriyim ama yalnız olmuyor. Eve bir kadın lazım. İki bayram arası sade bir nikâh düşünüyoruz. Benden 2-3 yaş küçük. ben gençle anlaşamam" şeklinde konuştu.