Usta oyuncu İlyas Salman vasiyetini açıkladı

Türk sinemasının emektar ismi İlyas Salman Ali Eyüboğlu ile Seher Kılıçın birlikte sunduğu Magazin Noteri programına konuk oldu. İlyas Salman ilk kez vasiyetini açıkladı.(Milliyet)'Hababam Sınıfı', 'Çöpçüler Kralı', 'Kibar Feyzo' ve 'Banker Bilo' gibi unutulmaz yapımlarda rol alan İlyas Salman, uzun bir aradan sonra Elif Ananın hayat hikayesinin anlatılacağı filmle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda filmin basın toplantısına katılan Salman, canlandıracağı kötü karakter nedeniyle şimdiden seyircilere seslenerek, Filmden sonra lütfen benden nefret etmeyin açıklamasını yapmıştı.Yeni bir projede yer almanın mutluluğunu yaşayan İlyas Salman, YouTube üzerinden yayınlanan 'Magazin Noteri' programının 2 Aralık Perşembe akşamı yayınlanan bölümüne konuk oldu. Hakkında merak edilenleri anlatan 72 yaşındaki Salman, gazeteci Ali Eyüboğlu'nun ''Ateist İlyas Salman'ın ailesine bir vasiyeti var mıdır?'' sorusuna da cevap verdi. Salman, vasiyetini şu sözlerle açıkladı:Başıma ne alevi dedesi, ne sünni hocası, ne haham ne de papaz gelecek. Gelmesin. Arkadaşlarım ve yoldaşlarım toplanacaklar ve beni türkülerle, şarkılarla uğurlayacaklar. Beni yıkamayacaklar, dünyadaki kirimle gideceğim. Hangi elbiseyle öldüysem, o elbiseyle gömüleceğim. Yeşilçam'daki dostluklarından da bahseden usta oyuncu, daha önce sarf ettiği ''Keşke Kemal Sunal ölmeseydi de ben ölseydim. O benim cenazeme gelseydi'' sözleri hakkında da konuştu. İlyas Salman, ''Kemal benim hemşomdu. O Pötürgeli'ydi, ben Erguvan'lıydım. Can dostumdu. Yakındı. Can dostlarıma Şener Şen, Adile Naşit ve Ayşen Gruda da dahildi. Ben Kemal'in arkasından çok ağladım ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz aylarda da Armağan Çağlayan'ın Youtube'ta yayınlanan 'Dur Bi Dinle' serisine konuk olan Salman, acılarla dolu çocukluk yıllarından bahsetmiş ve 11 kardeşten 7'si yoksulluk hastalıklarından hayatını kaybetti. Kardeşlerimden bir tanesi benim yanımda köyde yandı, gözümün önünde yandı ifadelerini kullanmıştı. Ünlü isim, acı olayı şöyle anlatmıştı: Annem su getirmeye gitti, çeşme bir kilometre kadar uzakta. Kapının arkasına bir taş koyuyor, dışarıda da neredeyse bir metre kar var. Teneke sobanın üzerine de patates ve su koymuş. Su kaynıyor. Benden bir yaş küçük kardeşim, 2.5-3 yaş yaşında. Sobaya uzanıyor, eteği tutuşuyor ve yanmaya başlıyor. Ben oradayım. Kapıyı açamıyorum. Aklıma gelmiyor ki bir bez veya kilim örteyim üzerine de söndüreyim.Gözümün önünde yandı ve öldü. Bu travmayı anlatmadan geçemeyeceğim. Haftada bir rüyamda yangın sahnesi görüyorum. Çok kötü travma, atlatamadım. Onun için de hastalık hastası oldum. Kardeşlerimin hepsinin ölümünü gördüm, en büyükleri benim...