''Şöhret için kendimi kısıtlamadım''

Hayatımın Aşkı dizisinde canlandırdığı Gökçe karakteriyle dikkat çeken Hande Doğandemir Hayatımın aşkı diyebileceğim şeyler olduğunu söyleyemem. Öyle iddialı cümleler kuramam diyor.Yeni dizinizle yoğun bir tempo içine girdiniz. İşler nasıl gidiyor? Set çok yoğun geçiyor ama çalışırken çok eğlendiğim için bana pek iş gibi gelmiyor. Oyun gibi geliyor. İlk defa böyle bir şey hissediyorum. Çünkü hem karakterimi hem de projenin kendisini çok sevdim. Hayatım Aşkı hangi yönünüz orta çıktı? Daha önce bu kadar komedisi ön planda olan bir iş yapmamıştım. Açıkçası aklımda hiç komedi yapmak yoktu, çünkü dramı daha çok seviyorum. Ama romantik komedi türünde iki sinema filmi yapınca kendimi iyi hissetim. Komedi yapmayı sevdim. İnsanları güldürmek çok keyifliymiş. Hani bazı oyuncular komediyle başlar ve öyle devam eder ya neden olduğunu çok iyi anladım. Meğerse onun geri dönüşü, motivasyonu ve birilerini güldürebilmek çok güzelmiş. Bu yüzden şu an çok mutluyum. Oynadığınız karakter Gökçe çok enerjik biri. Neredeyse bütün sahnelerde koşar adım yürüyor hiç normal yürüdüğünü görmedim... Herkes aynı şeyi söylüyor. Her şey aşktan filmini çekerken uzun bir hazırlık süreci geçirmiştim. Oradaki karakterimin de enerjisi çok yüksekti. O zaman ciddi bir ön çalışma yapma fırsatımız olmuştu. Sanırım şu an onun meyvelerini topluyorum. O çalışma bana çok iyi bir antrenman olmuş. Bir de karakterimi çok sevdim ve kendimle çok özdeşleştirdim. Gökçeyi oynarken kendimi daha rahat hissediyorum. Mesleğiniz adına yapmak istediğiniz neler var? Tiyatro yapmayı çok isterim. Ama o çok başka bir disiplin. Ona çok zaman ayırmak gerek. Hayatımın bu döneminde bu pek mümkün değil ama vakit ayırabileceğim ve hakkıyla yapabileceğim bir zaman olduğunda mutlaka bir oyunda yer almak isterim. Sosyoloji okumuş biri olarak günümüzde yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Gittikçe daha çok yalnızlaşan bireyler olduğumuzu görüyorum. Sosyal medya, televizyon ve teknoloji en yakın arkadaşımız olmaya başladı. Sosyal medyanın bu kadar önde olması, insanların izledikleri diziler için bu kadar yorum yapması, sosyal medya üzerinden dostluklar bulması bana anlamsız geliyordu. Ama sanırım bu şekilde yalnızıklıklarını gidererek, kendilerini bu şekilde daha iyi ve güvende hissediyorlar. Bir de insanlar bu zor süreçlerde gülmek istiyor. Bunu fark ettim. Herkes kafasını dağıtmak istiyor. Çünkü hem ülkemiz hem de bireysel olarak zor günler geçiriyoruz. Sanırım komedilerin rağbet görmesinin nedeni de bu galiba... Sorunlar karşısında hemen çözüm üretir misiniz? Sorun neyse karşısında soğuk kanlı olmaya çalışarak hemen pratik bir çözüm arayışına girerim. Bazen setlerde aksilikler oluyor ama orada bir ekibiz ve çözümü el birliğiyle buluruz. Kolektif çalışmaya inanıyorum. Bu yüzden sorunlar karşısında hemen organize olabiliyorum. Tanınır olmak hayatınızı etkiledi mi? Etkilemedi. Kendimi bu yüzden hiçbir zaman kısıtlamadım ve böyle bir şeye ihtiyaç duymadım. Zaten öyle kısıtlamam gereken bir hayatım yok. Tanınmadan önce nasıl yaşıyorsam yine öyle yaşıyorum. Bütün çevrem Ankaradaydı şimdi çoğu buraya taşındı. Hiçbiri bu sektörden değil. Onlarla hayatıma devam ediyorum. Tanınır olmanın getirdiği başka şeyler var ama bu durumdan dolayı hiçbir olumsuzluk yaşamadım ve hayatımı değiştirmek zorunda kalmadım. Bunun bir tercih olduğunu düşünüyorum ve bu beni zorlamıyor. Bu işin en keyif veren kısmı size göre ne? Yaptığımız işin geri dönüşünün iyi olduğunu görmek benim için çok büyük bir motivasyon kaynağı.Hayaller hayatınızın neresinde? Küçükken çok hayal kurardım ama büyüdükçe, hayatın gerçekleriyle karşılaştıkça o kadar çok hayal kurmuyorsunuz. Gökçe 30 yaşında çok hayal kuran biri ama ben onun kadar hayal kurmam. Aslında çok utangaç ve sıkılgan bir çocuktum. Tam olarak hayalimdeki gibi olmasa da bir yerinden yaklaştım hayallerime. Alternatif olarak yapmak istediğiniz başka bir iş var mı? Aklımda hep kendime küçük bir mekan açmak gibi bir arzum var. Kuzenim şef, onunla böyle bir hayal kuruyoruz. Gökçenin karşılaştığı gibi bir evlilik baskısı hissettiğiniz oluyor mu? Büyükler hep öyle şeyler ister ama benimkiler hiç böyle bir baskı kurmadı. Ama benim de Gökçe gibi bütün arkadaşlarım evlendi çocukları oldu. Baskı hissetmek veya baskı yapmak eskidenmiş. Şimdi herkes nasıl isterse öyle yaşıyor. 30lu yaşlara bambaşka anlamlar yüklenir... Sizdeki anlamı ne oldu? Hep bunu söylerlerdi... Ama gerçekten hayata farklı bakmaya ve olgunlaşmaya başlıyormuşsun. Mesela hayatta çok heyecanlı, sabırsız ve tez canlı olduğum, fazla duygularımla hareket ettiğim ve üzüldüğüm birçok şeyi şimdi daha kontrollü yaşamaya başladım. Bu yaşlar ile öğrendiğim şeyleri hayata geçirmeye başladım.Hayatımın Aşkı dediğiniz şeyler var mı? Öyle şeylerim yok, iddialı cümleler kuramam. Peki aşık olunca nasıl biri olursunuz? Hayatında beraber olmaktan mutlu olduğun biri varsa o sana müthiş bir enerji ve ilham veriyor. Hayattaki her şeye o pembe gözlüklerle bakıyorsun. Ben zaten enerjik ve motivasyonu yüksek bir insanım ama öyle olunca daha bir heyecanlı oluyorum. gazetevatan.com Melis Güvenç Fotoğraflar: Barış Acarlı