"Sergen gibi ukala adamları seviyorum"
Kanal D'nin fenomen dizisi Poyraz Karayel'in her bölümünde futbol ve Beşiktaş ile ilgili bir sahne mutlaka yer alıyor.
Haberin Devamı
/

Bunun neden böyle olduğunu, dizide 'Zülfikar' karakterini canlandıran Celil Nalçakan anlattı. "Çünkü hepimiz Beşiktaşlıyız" diyen Nalçakan, Futbol Extra dergisine verdiği röportajda Beşiktaş ve Türk futbolu üzerine çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'i dizideki Bahri Umman karakterine benzeten Nalçakan'ın röportajından bazı bölümler şöyle:
/

- Klasik bir soruyla başlayalım. Beşiktaşlı olma hikayen nasıldı?Benim dayım eski topçu. Altınordu'da oynuyormuş. Ben kendimi bildiğim zaman o jübilesini yapmıştı. Kendisi İzmir'deydi, bizimkiler de Sivas'ta. Annemler arıyor, 'Hadi yeğenin oldu' diyorlar. Daha adımı sormadan 'Beşiktaş'lı olacak' diyor. Ondan sonra sürekli bana İzmir'den Beşiktaş formaları yollanıyor, millet daha plastik topla oynarken bana siyah-beyaz toplar, dev posterler geliyor. Ondan sonra da artık hangi takımlı olacaksın? Beşiktaşlı oluyorsun.
Haberin Devamı
/

- Aileden bir baskı gelmedi mi hiç?Babam Galatasaraylı. Annem Beşiktaşlı. Benden 15 yaş küçük olduğu için doğal olarak kardeşim de Beşiktaşlı ama babam hiç Galatasaraylı olacaksın diye zorlamadı.
'Benden sonra doğanların çoğunu Beşiktaşlı yaptım'
/

- Senin Beşiktaşlı yaptığın kimse oldu mu peki?Benden sonra doğanların birçoğunu Beşiktaşlı yaptım ama; anne ve babaları hasta taraftar değilse. Bir kuzenimin anne ve babası hasta Fenerbahçeli, onların çocuklarına bulaşmadım haliyle (Gülerek)
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

- Bir de Sivas var, memleket. Orada futbolla ilişkin nasıldı?Sivas, doğduğumuz memleket... Bizim dönemde futbol biraz farklıydı. Ben ortaokul, lisedeyken futbol, Sivasspor-Kayserispor maçındaki olaylarla anılıyordu. 40 kişinin öldüğü maç... Biz üniversiteyi bitirmek üzereyken şehirde futbol tutulmaya başladı. Zaten Sivasspor 3. Lig'deydi. Ne zaman Sivasspor 2. Lig'e yükseldi o zaman ancak sahası çim oldu. Öncesinde toprak sahaydı. Mecnun Başkan'dan sonra takım biraz palazlanmaya başladı.
'Sergen gibi ukala adamları seviyorum'
/

- Sivas'tan da eski Beşiktaşlı Sergen Yalçın geldi geçti...Ben böyle yeteneğinden muktedir ukala adamları seviyorum. Adam yapmadığı bir şeyi söylemiyor. Zaten yapmış onu... Yaptığı şeyi anlatıyor, anlatırken de tadını çıkarıyor. Kendiyle de eğleniyor. Sergen'in 'Niye Bayern Münih'e gitmedin?' sorusuna verdiği cevap gibi yani... 'Koşmuyorum ki' diyor adam,'Niye alsınlar beni...' (Gülerek)
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'Bizim taraftarın duruşu başka'
/

- Beşiktaş taraftarı ile ilgili neler söyleyebilirsin?Tuttuğun tarafı yukarı çıkarırken diğer tarafı gömmemek lazım. Onlar da kendi takımlarına gönül vermişlerdir. Ama bizim tribün, başka bir tribün... Durumu ve duruşu başka. Biz hayatla çok alakalıyız. Siyah-beyaz renklere bile anlam verebiliyoruz; siyah ölüm, beyaz yaşam... Herhangi bir yerde olan herhangi bir mevzu, iyi ya da kötü, bizi zaten ilgilendirmiş oluyor. Van'da deprem olduğu zaman Van'ın bizden çok uzak olması bizi ilgilendirmiyor. Şu olay yanımda oldu; Adamın cebinde 50 lira para, 25 liraya atkı alıyor. O atkıyı sahaya atıcak, onun için alıyor. (Van'da yaşanan deprem sonrası Van halkına destek için Beşiktaş taraftarları sahaya atkılarını atmışlardı)
'Nükleere hayır diye kim yazabiliyor'
/

- Sadece futbolla alakalı değiller aslında...Asla değiller. 'Nükleer'e Hayır' diye kim yazabiliyor? Kutlu Doğum Haftası'nda 'Biz seni görmeden de sevdik ya Resulullah' yazılıyor. Bunlar yekûnlu şeyler. Ucuz şeyler değil. Boyası var, bezi var, vakti var. Saha kapatıldığı zaman kapalı tribün kadar ruhumuz yeter diye pankart yapıldı. Bu birlik duygusu hepimizin en çok arzu ettiği duygu olduğu için, bizi biraz daha kenetlenmiş yapıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
"Bizim taraftarın duruşu başka"
/

- Beşiktaş taraftarı ile ilgili neler söyleyebilirsin?Tuttuğun tarafı yukarı çıkarırken diğer tarafı gömmemek lazım. Onlar da kendi takımlarına gönül vermişlerdir. Ama bizim tribün, başka bir tribün... Durumu ve duruşu başka. Biz hayatla çok alakalıyız. Siyah-beyaz renklere bile anlam verebiliyoruz; siyah ölüm, beyaz yaşam... Herhangi bir yerde olan herhangi bir mevzu, iyi ya da kötü, bizi zaten ilgilendirmiş oluyor. Van'da deprem olduğu zaman Van'ın bizden çok uzak olması bizi ilgilendirmiyor. Şu olay yanımda oldu; Adamın cebinde 50 lira para, 25 liraya atkı alıyor. O atkıyı sahaya atıcak, onun için alıyor. (Van'da yaşanan deprem sonrası Van halkına destek için Beşiktaş taraftarları sahaya atkılarını atmışlardı)
'Şenol Güneş'in hastasıyım'
/

- Bu sene de Şenol Güneş'le yükselen bir Beşiktaş var...Şenol Hoca'nın hastasıyım. Trabzonspor'un başındayken de hastasıydım. Beşiktaş'la da uyumlu oldu. Hak ettiği şeyi vermediler hiçbir zaman. Şenol Güneş denen isim, Milli Takım'ı Dünya 3.'sü yaptı! O zaman bile; 'Karizması yok...' Ya yürü git! Beşiktaş TV'de bir programa katıldık. Orada anlattılar. İlk kez takım, takım oldu diyorlar. Mesela, yemeğe giderken tek tek topçuların telefonlarını topluyormuş. 'Arkadaşınla konuşacaksın, telefonla değil' diyormuş. Terliklerine kadar ilgileniyormuş. Bu önemli ve özel bir şey. Yani Şenol Güneş, Beşiktaş'ın Bahri Babası...Poyraz Karayel'de Musa Uzunlar'ın canlandırdığı Bahri Umman 'sert, bazen acımasız ama yüreği sevgi ve merhamet dolu' bir aile reisi...
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

- Beşiktaş taraftarı, başka takımı tutanların da hep sempati ile baktığı bir topluluk. Bu bir kimlik mi, yoksa kendiliğinden mi gelişti?Bir kimlik oldu artık. Çarşı'nın kurulma sebebi de bu... Aslında kurulmalık bir durum da yok. Hep birlikte maça gidelim diyenlerden, Köyiçi'nden çıkan bir şey. Öbür tarafından bakınca da artık bir misyon yüklendiği için biraz ona göre davranmaya başlıyoruz.
'Ben Messi'ciyim abi!'
/

- Peki Quaresma desem...Bak işte hah! Oraya gelelim... Bireysel fikrimi anlatayım. Ben Messi'ciyim abi! Biraz daha doğaldan yana yani... Şimdi Quaresma dediğimiz arkadaş biraz şovmen. Başka bir Hoca olsaydı Quaresma'yı kesemezdi takımdan. Bu biraz da 'karizma' meselesi. Üç maçta onu kesersen, ya da onun istediği süreler dışında oynatırsan; 'Sana şimdi ihtiyacım var şimdi oyuna gireceksin' gibi... Adam der ki 'Haaa.. Bir dakika, burada bir durum var' O zaman iyi oynamayı, iyi oynayınca gelen tepkiyi özler. Biraz da oyunculuk gibi aslında...
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'Dizideki adamların hepsi Beşiktaşlı'
/

- Peki dizideki o 'abilerimiz' neden Beşiktaşlı?Çünkü Beşiktaşlıyız. Bu kadar basit... (Gülerek) Senaristimiz, yönetmenimiz, uygulayıcı yapımcımız hasta Beşiktaşlı. Görkem, ben, Ali iyi Beşiktaşlıyız. Bir tek Musa Abi, Cem ve Emel, Galatasaraylı. Onlar da 'yükseleni Çarşı' denen tayfa var ya, öyleler. Bizimle beraber gelip maç izliyorlar. Bir Liverpool maçı izledik, Emel'in sesi kısıldı.
/

- Bence bir de şu var. O adamları yolda gördüğümüzde, Beşiktaş'lı olduklarına inanırız. Bu yüzden de Beşiktaşlı olmaları gayet normal...Bak mesela, Beşiktaş TV'de bir sabah programına katıldık. Sabah 10'da yayınlanıyor ve günlerden Pazar... Gelen mesajlarda, 'Abi Fenerbahçeliyim ama sizin için izliyorum', 'Abi biz de Trabzonsporluyuz, Şenol Hoca için böyle böyle söyledin, sevgimiz daha da arttı' diyorlar. Cevabı orada gizli işte...
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'Şikenin filmini çekseler kimse izlemez'
/

- Peki neden Türkiye'de futbol dizisi çekilmiyor. Mesela şike süreci gibi önemli bir süreç geçti. Bunun dizisi yapılsa...İzlemez kimse. Çünkü o entrika bize yakın bir entrika değil. Bir diziyi izletecek bazı parametreler vardır. Bunlardan birisi entrikadır ama daha futbol entrikasına geçmemiz için zaman lazım. Biz hala yenge-kayınbirader entrikasındayız. Futbol entrikası dediğin şey, zeka isteyen bir durum. Ya da Amerikan Başkanlık sistemi ile ilgili dizi yapıyor adamlar, hadi buyur yap! Entrikanın kralı duruyor orada...