* Hayat pahalılığına ne diyorsun?- Hayat pahalı, bu gerçek. Ama sadece bizde değil, tüm dünyada öyle.* Sen de kemerleri sıkıyor musun?- Dövize endeksli her şey pahalı. Ben Serdar Ortaç halimle yeni modeli çıkan telefonu almam. Hiçbir şeye para harcamıyorum. Aynı ayakkabı, 10’uncu sene. Zamanında o kadar çok almışım ki. Zaten bedenim de aynı.* Ama paralar gitti zamanında...- Evet. Bir kumarım vardı, Allah belamı verdi zaten. Böyle bir harcamaya bu ev nasıl hâlâ elimde, ona hayret ediyorum. Her şeyin en pahalısını alıyordum. Salaklık işte. Şimdi internetten alışveriş yaparken “en ucuzlar” filtresine basıyorum. Karşıma çıkan ilk ürünü alıyorum.* Ne zamandır bu böyle?- 10 yıldır, hastalıktan bu yana böyle. Bende hiçbir şeyin eski önemi kalmadı. Tek önemsediğim şu yalnız, huzurlu yaşantım bu evde son bulsun. Bu evde öleyim, evimi kaybetmeyeyim. * Para ne ifade ediyor senin için?- Paranın önemi yok ama bir yandan da çok. Bizde para olunca saygı görüyorsun. Yalakalar etrafında. Kolay para kazanmayı seviyor gençler. Ağır işler yapmıyorlar.* İyi bir sevgili misin?- Kadına kraliçe gibi davranırım.* Hiç aldattın mı?- Eskiden, “Karabiberim” dönemi belki aldatmışımdır. Ama biriyle herkesin bildiği bir ilişkiye başladıysam yapmamışımdır. Vücudum kabul etmez, kusarım. Babam gibiyim. 40 sene aynı kadının dibinde oturdu.* Bak şimdi fikrim değişiyor yavaş yavaş, sen ideal erkeksin o zaman.- Nefsime asla yenik düşmem ve düşmedim. Zaten aldatacağım bir kadını seçmem. Öyle bir kadın seçerim ki benim için nirvanadır, üzerine kimse yoktur.* “Etraftaki kadınlardan etkilenmem” diyorsun yani?- Etkilenmem, sağa sola bakacak yaşı da geçtim artık. Gençleri anlıyorum, onlar için en önemli şey kadın ve cinsellik. Hayatta kendilerini başarılı hissedebilecekleri yol bile o. Hedef iş bile değil, “Bu kadın beni beğenecek mi”... Bu işin yaşı erkekte 20 ile 30’dur. Yaptın yaptın, sonrasında uğraşmayacaksın.* Azgın tekelere ne diyorsun? Genç kız peşinde koşanlara?- Nefret ediyorum. Yakışmıyor bir de. Kadın da yakışmıyor yanlarına.* Pandemide sosyal medyada canlı yayınlardan çıkmadın, neden?- Evde çok sıkılıyordum, o benim tek meşguliyetimdi. Hepimiz çok sıkılıyoruz bence. Bir; sosyal medya, iki; pandemi. Hayatımızı bitirdi. Sosyal medya insanlığı bitirdi. Elalemin milyarderlerini görüyoruz, “Bizim niye böyle hayatımız yok?” diyoruz. Beyin ölümü gerçekleşti insanın.* Şimdi bir günün nasıl geçiyor?- Kahvaltı, yürüyüş, Reşitpaşa’ya iniyorum, kahveci çaycıyla sohbet, balıkçılarla muhabbet, yalnız başıma akşam yemeği. Zaten her gün konser. Mayıstan ekime her gün dolu. Geçen sene borçlarımı ödemek için çalıştım. Şimdi derdim orkestram aç kalmasın.* Senin bu tempoyla ilişki yürütmene imkan yok ki zaten.- Seçil’le oluyordu işte. Çok konsere gittik beraber...Artık kimse aklımı başımdan alamaz*Babalık defterini kapattın mı?- Geçti benden.* Erkeklerde “geçme” diye bir şey yok ki. İstediğin yaşta çocuk sahibi olabilirsin. Ki kadınlar bile ileri yaşta anne oluyor artık.- Çocuğa yazık değil mi? 52 yaşında baba olsam, 60’ıma gelince çocuk okula başlayacak. 80 yaşında bakımevine gitmek üzereyken evlenecek belki. Nikâh kurdelesini Darüşşafaka’da mı keseceğim?* Yahu belki aklını başından alan biri çıkar karşına. Senden çocuk yapmak ister. Büyük konuşma.- Aklımı başımdan kimse alamaz artık. İstemiyorum.Şarkıcı olmasam belediye başkanı olurdum* Bana kendinle ilgili daha önce söylemediğin bir şey söyle desem...- Maalesef her şeyimi biliyorlar. Hiç sırrım yok.* Şarkı yazıp, söylemesen ne yapardın?- Belediye başkanı olurdum. Şehri düzeltirdim. İnsanlara faydası olacak ne varsa yapardım.* Organlarını bağışladın mı?- İşlemler yapılıyor şu sıralar. İşe yarar tüm organları bağışlıyorum. Yasal olarak çok teferruatı var. Öyle “alın” deyince veremiyorsun. Keşke kolaylaştırsalar da millet daha çok bağışlasa.* Gülşen’le başlayan bir trend var. Kadınlar sahnede kıyafetleriyle de gündem oluyorlar.- Ben kadın olsam her istediğimi giyerdim. Çünkü sahne orası. Sen farklısın ki sahnedesin. Tabii ipin ucunu kaçırmadan. Gülşen’e gelince; benim öyle güzelliğim olsa ben de yapardım. Güzel kadın.* En son ne zaman tatile çıktın?- 7 yıl önce Miami’de 20 gün tatil yapmıştım.* Chloe ile herhalde. Onunla ilgili haberler çıkınca rahatsız oluyor musun?- Benden uzak olsun. Evime haciz koyduran kadın benim düşmanımdır. Ayıp, ayıp. Kaçmıyoruz ki, ödeyeceğiz paranı. Al kuruşuna kadar ödedim işte. Yemedim, içmedim, çalıştım, sahnede süründüm, ödedim işte.* Neden o kadar para ödemek zorundaydın?- Ben verdim, benim salaklığım. “Sen bana karılık yaptın” dedim, verdim. Hiç böyle kanuni bir şey de yoktu. Ben yine helal etmiştim. “Genç kız, hayatını kursun, benim gezdiğim kadar gezsin tozsun, içinde ukde kalmasın” dedim. Ta ki hacze kadar. Evimi alıyorlardı elimden. Daha kötü ne olabilir? Sen benimle evimi almak için mi evlendin?* Senin için dünyanın en güzel kadını kim?- Annem. Valla yok başka.BAYRAMLARDA HEP ÇALIŞTIM* Eski bayramları soracağım. Neler hatırlıyorsun?- Babaannemlere giderdim. Dut ağacına çıkar dut toplardım. Şeker dağıtılırdı, cepler şekerlerle dolardı. Ama benim dönemim hep kuyruk doluydu. Millet yağ, tüp kuyruğunda olurdu. Biz de kuyrukta simit satardık.* Şimdi bayramlar bizim için çalışmak, konser vermek demek.- Bizim mesleğimiz insanlara kolay geliyor. Ama bu o kadar zor bir iş ki. Keşke sahnede şarkı söyleyen değil de karşısında keyifle oturup Yemek yiyen olabilsek. Tadından yenmez. Ben bayramlarda, yılbaşlarında hep çalıştım. Ama hiç şikayet etmiyorum, çünkü çalışmak bana süper bir hayat verdi.* Teşekkür ediyorum. Umarım bu röportaj Serdar Ortaç belgeselinin tohumunu atar. Son olarak dinleyicilerine söylemek istediğin bir şey var mı?- Ben de sana teşekkür ederim. Belgesele sıcak bakmaya başladım, evet. Bizi okuyanlara şunu söylemek isterim; beni dinleyen herkesi çok seviyorum. Öyle ya da böyle engebeli bir sürü yoldan geçtim ve buralara geldim. Allah gönlüme göre verdi, yaşlandım, çok da güzel yaşlandım. Hepsine teşekkür.