hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Selim İleri'den Cüneyt Arkın'dan özür kitabı

    Selim İleriden Cüneyt Arkından özür kitabı
    expand

    Hastalığı nedeniyle ekrandan ve okuyucularından uzak kalan usta yazar Selim İleri, TRT2’de yayınlanacak “Yalnız Okurlar İçin” programıyla dönüyor. İlk röportajını Yeni Şafak’a veren İleri, Haziran 2022’de vefat eden Cüneyt Arkın ile ilgili kitap yazdığını anlattı: “Vaktiyle haksız yere bir yazımda onu kırmıştım. Zarif bir insandı, çok çabuk affetti. Hastalığımın ikinci günü yarım yamalak kendime geldiğimde beni arayan birkaç kişiden biriydi. Ona bir özür dileme kitabı gibi bir şey olacak.” (YeniŞafak)

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türk edebiyatının usta isimlerinden Selim İleri, geçirdiği rahatsızlık sonrası uzunca bir süre ortalıkta görünmedi. Henüz yürüyemese de çalışmalarına tutkuyla devam eden yazar, babasından kalan daktilonun tuşları artık ağır geldiği için kitaplarını el yazısıyla kaleme almaya devam ediyor. Hastalığından önce Ahmet Hamdi Tanpınar kitabıyla farklı bir tarzda okurlarının karşısına çıkan İleri, kendi ifadesiyle ‘gönül borcu’ ödediği kitaplarla bir nevi gizli kalmış hesaplaşmaları da gün yüzüne çıkartıyor.

    Birkaç ay önce çıkan Cahit Sıtkı Tarancı’yı anlattığı C.S. isimli kitabı da bunlardan biri. İçinde kalanları ömrü yettiğince söyleme gayretinde olan yazar, şimdilerde uzun yıllar ara verdiği ekrana dönme hazırlığı içerisinde. TRT2’deki programın çekimleri sonrası buluştuğumuz Selim İleri’yle son yıllarda kaleme aldığı eserlerindeki dönüşümü, hastalık sonrasındaki değişimini ve edebi şahsiyetlerle ilgili hesaplaşmasının boyutunu konuştuk.

    KELİMELER YERİNE TUVALE SIĞINDIM

    * Kitap yazmaya devam ediyorsunuz, program yapıyorsunuz ama çok ciddi bir rahatsızlık geçirmiştiniz. Hastalığınızdan sonra hayatınızda neler değişti?

    Allah garip bir sabır veriyor. İlk önce hayata karşı, Allah’a karşı bir şey ödemem gerekliydi diye düşündüm. Sonra her şeyin bir kaderi var, benim kaderim de böyleymiş dedim. Resim yapmaya başladım. Eskiden de yapardım ama hastalıktan sonra uzun bir süre kelimeler yerine tuvale sığındım. Sonra tekrar yavaş yavaş okumaya, yazmaya geri döndüm. Bu televizyon teklifi gelince önce yapabilir miyim diye endişe ettim. Konuşurken bazen takılıyorum çünkü. Çok heyecanlandım. Eskiden çok sık ekrana çıktığım halde, dört beş senedir hiç çıkmamıştım. En son Mehmet Barlas’la bir program yapmıştık. Program öncesi küçük küçük notlar aldım, ama orada yazılanların dörtte birini bile söyleyemedim, başka şeyler söyledim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AÇIK AÇIK HESAPLAŞMAK ÇOK ZOR

    TRT2’de 5 Temmuz Çarşamba akşamı “Yalnız Okurlar İçin” isimli bir programla ekrana dönecek olan Selim İleri, ilk çekimin umduğundan da iyi geçtiğini dile getirdi. Eray Ak’ın moderatörlüğündeki programda, 60 yıla yaklaşan yazarlık hayatı boyunca kendisinde derin izler bırakan, genelde Türk edebiyatının yazarları ve eserleri olacak. İleri, “Tam olarak onları anlatmak değil de benim onlardan esinlenmem ve o kitabı okurken ki hatıralarım üzerine müşterek bir yapı kurduk. İnsan belli bir yaşa gelince, bazı eserlere veya insanlara adeta gönül borcu birikiyor. Onu dile getirmek istiyorum veya bazı gizli kalmış hesaplaşmalar oluyor. Bu duygu hastalıktan önce başlamıştı bende. Yine de açık açık hesaplaşmak zor, yanlış bir şey söylerseniz vebali çok ağır” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hatıralar bir anda üşüştü

    Duygu ve düşüncelerinizde neler değişti?

    Tuhaf bir şey oldu, Tanpınar’ın kitabını yazarken hastalık yoktu, ama onun ismi de bana çok acayip geliyor. Çok sevdiğim bir arkadaşım vefat ettiğinde, evinin önünden geçerken “Yaşadı ve öldü, bir anlamı olmalı bunun” dedim. Sonra bu cümleyi Tanpınar’ın kitabının ismi yaptım. Ardından benim başıma geldi, hastalık sürecinde yıllardır düşünmediğim hatıralar, hepsi bir anda üşüştü. Doktorlar bile üç defa ölüme gidip gelen bir insanın hafızasının bu kadar sağlam olmasına bir anlam veremedi. Biraz sakatlandı tabii, eskiden daha berraktı. Bazı isimleri unutuyorum, bazı insanların söylediklerini başkalarınınkiyle karıştırıyorum, ama maalesef acıları ve pişmanlıkları hatırlamak konusunda fevkalade hassas bir hafızam var.

    Tanpınar kitabı hem gönül borcu hem de hesaplaşma mı?

    Tanpınar benim çok sevdiğim yazarlardan birisi olmasına rağmen 27 Mayıs darbesindeki tutumu, idamları savunması beni hep irkiltmiştir. Bugüne kadar hiç konuşamadım, ama o kitapta cesaret edip sordum. Soru olarak kaldı tabii, bilemezsin ki kim bilir ne yaşandı? Tanpınar derdini tam açamamış diye düşünüyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow


    Menderes’i sayıkladım

    “Tanpınar da ben de Doğu ile Batı arasında sıkışmışlığı yaşadık” diyorsunuz. Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?

    Muhakkak bir zenginlik. Ama pek de iyi bir şey değil. Çünkü bu şekilde hissettiğiniz vakit ne oraya ait oluyorsunuz ne de buraya. Halbuki özellikle bizim toplumumuzda insanlar ille de bir yere ait olmanızı bekliyor. Hiçbir yere ait olmayıp boşlukta kaldığınızda çok büyük bir yalnızlık pekişiyor. Tanpınar’ın da yalnız bir insan olduğunu düşünüyorum. Yani hataları varsa, 27 Mayıs meselesi filan, o kısımlar hala etkiliyor beni. Adnan Menderes’i tanımam, ama hastalığım sırasında sabaha kadar Menderes’i sayıkladığımı söylediler. Belki de bir şey yapmadım diye. Onların acısını yıllarca hissettim. Menderes’in asılmasıyla ilgili bir hikaye yazmak isterim. Artık vaktim kalmadı, yapamayacağım herhalde.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CÜNEYT ARKIN’A ÖZÜR KİTABI

    Sıradaki kitabının edebiyat dünyasından değil, çok sevdiği bir insan olan Cüneyt Arkın’la ilgili olduğunu söyleyen İleri, yıllarca görüşmediği usta oyuncu ile ilgili şunları anlattı: “Vaktiyle haksız yere bir yazımda onu kırmıştım. Zarif bir insandı, çok çabuk affetti. 2018 yılıydı galiba bir televizyon programında akşam üstleri insanın yapayalnız kalmasından bahsederken, ‘Şu anki hislerimi Selim İleri çok gençken yaşadı ve bunları yazdı’ demişti. Programda bana ulaşamadığını da söylemiş. Kırgın değildik ama yine uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. Bana bunu ilettiklerinde hemen aradım. Vefat edene kadar da görüştük, hatta kendisiyle son görüşen kişilerden olabilirim. Hastalığımın ikinci günü yarım yamalak kendime geldiğimde beni arayan birkaç kişiden biriydi. Ona bir özür dileme kitabı gibi bir şey olacak.”

    Selim İleriden Cüneyt Arkından özür kitabı

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow