Selami Şahin: Çok fakirdim, çöpten yemek topladım sonunda Allah beni ödüllendirdi
Selami Şahin, tam bir beste fabrikatörü! Gerçek bir aşk insanı… Posta'dan Alev Gürsoy Cimin, 74 yaşındaki usta sanatçıyla ‘Durma Git’ isimli yeni şarkısı vesilesiyle buluştu. Tüm samimiyetiyle dününe, bugününe ortak oldu. (Fotoğraflar: Ozan Güzelce)
Sanat hayatınızın 57. yılındasınız. Ne muazzam! Üstelik herkese nasip olmayacak bir şöhret… Nasıl başardınız?
Antakya-Yoncakaya Köyü… İlkokuldayım. Bayramlarda öğretmenlerim bana şarkı söyletirdi. Köyde kaval öğrendim. İlkokul mezunuyum. Şarkıcı olacağım diye 15 yaşında, tek başıma İstanbul’a geldim. Otelde, lokantada çalıştım. Plakçı Sirkeci’deydi. Orada iş buldum. Şirketin sahipleri yemeğe gelmişti, “Babalarım bana plak yapın. Annem babam çok fakir, şarkıcı olmak istiyorum” demiştim. Çok küçük olduğumu söylediler. Patron, “Çocuğun sesini dinleyin” dedi. Ben de söyledim. Ayağa kalktılar ve “Böyle bir şey olamaz, çocuğun sesi şahane, hemen 45’lik yapalım” dediler.
Ne hikaye ama! Film gibi…
O 45’likle, 17 yaşında ünlendim. Notayı kitaplarla kendi kendime öğrendim. Annemle babama İskenderun’da bahçeli ev yaptırdım. İstanbul’a da çok geldiler. Hacca da gönderdim. Kral ve kraliçe gibi yaşattım onları. Soğan ekmek yiyordum ama kazandığım parayı anneme babama gönderiyordum.
HAYATTA KİMSEYİ BENDEN KÜÇÜK YA DA BÜYÜK GÖRMEDİM KALBİ GÜZELİ BAŞIMA TAÇ EDERİM
Anladığım kadarıyla maneviyata daha çok kıymet veriyorsunuz. Değil mi?
Kesinlikle. Annemin sesi çok güzel. Mısırlı kendisi. Ondan almışım yeteneğimi. Babam da Hataylı. Ailede Ermeni, Süryani, Alevi, Yahudi herkes var. İç içeyiz, kardeşiz. Adem ile Havva’dan kardeşiz biz. Bizde ayrım yok. Hayatta kimseyi benden küçük ya da büyük görmedim. Kalbi güzeli başıma taç ederim. Ben halkın sevgisiyle varım. Onlara saygım sonsuz.
‘TAPILACAK KADINSIN’ ŞARKISINI RAHMETLİ ANNEME YAZDIM
Gençliğinizde ailenize para gönderebilmek için 15 gün Gülhane Parkı’nda yatmışsınız. Doğru mu?
Otelde kalırsam anama göndereceğim para azalırdı. İşten çıkarmışlardı beni. Parklarda yattığım oldu. Çöpten yemek topladım. Bir gün çöpte yemek bulmak için aranırken bir teyze geldi, “Ne yapıyorsun böyle?” dedi. “Hiç, bir şeye bakıyordum” dedim, inanmadı. Zorla bana yemek yedirdi. “Anne, ben dilenci değilim” dedim. Zorla harçlık da verdi. Sarıldı bana, ağladı. Her zaman ruhuna Fatiha okuyorum. Benim ailem çok fakirdi. Köyde hiçbir şey yoktu. Elektrik, su, yol bile yoktu. ‘Tapılacak Kadınsın’ şarkısını rahmetli anneme yazdım. Türkçe bilmiyordu annem. O şarkının Arapçasını söyleyince, bana sarılıp ağlayışını hiç unutmam.
Sizin hayatınızdan da güzel bir film çıkar…
Hayatım roman olur. Önümüzdeki senelerde film de olacak. Çocuklarım proje üzerine çalışmaya başladı bile.
Annenizin anavatanı Mısır’a hiç gittiniz mi?
Gittim. On küsur konser verdim Mısır’da. Arapça, Türkçe şarkılar seslendirdim.
DOLU BAŞAKLARIN BAŞI EĞİK BOŞ BAŞAKLARIN BAŞI DİK OLUR
Şöhretinize karşın bu kadar mütevazı olmanız çok etkileyici. Sıradan bir vatandaş gibi davranıyorsunuz.
Hasat zamanı başaklara bak; dolu başakların başı eğik, boş başakların başı dik olur.
Yokluktan gelip zirveyi görmek nasıl bir his?
Kendi kendime yaptım her şeyi. Allah’tan sonra anne babama taptığım için sonunda Allah da beni ödüllendirdi.
Bestelerinizi nasıl yapıyorsunuz?
Allah vergisi. Beste yapacağım diye şartlamam kendimi. Aniden ilham gelir. Şarkılarımı okumayan kalmadı Türkiye’de.
GENÇLERE TAVSİYEM ŞUDUR: KALICI ESER YAPSINLAR
Yeni jenerasyonda bir Selami Şahin göremiyorum ben. Siz görebiliyor musunuz?
Hayatımın ilk bestesini 1969’da yaptım. “Sen mevsimler gibisin, değişirsin sevgilim…” 17 yaşındaydım bu şarkıyı yaptığımda. Gençlere tavsiyem şudur: Kalıcı eser yapsınlar.
Son eserleriniz de rağbet görüyor mu?
Çok seviliyor. Sevenlerim yeni şarkılar bekliyor benden. Ben de onların sevgisiyle üretmeye, yayınlamaya devam ediyorum. Ayda ortalama sekiz konser veriyorum. Sahnede dinleyicilerimle yeniden doğuyorum.
O kadar çok eseriniz var ki… ‘Kasımpaşalıyım Eli Maşalıyım’ bile sizin eserinizmiş!
Evet, Güllü seslendirmişti. Mesela Zeki Müren, 50 şarkımı okudu. ‘Gitme Sana Muhtacım’, ‘Eskimeyen Dost, Bulamazsın’… İbrahim Tatlıses’in okuduğu ‘Ne Faydası Var?’, ‘Hesabım Var’, ‘Namert Olayım’, ‘Seni Sevmediğim Yalan’ ve daha nice şarkıların bestesi bana ait.
Daha kaç yıl sahnede olmak istiyorsunuz?
Yaşadığım müddetçe...
ZEKİ MÜREN TÜRK MÜZİĞİNDE BİR OKULDUR
Zeki Müren’le tanışma hikayeniz beni çok etkiledi…
Beyoğlu’nda Klüp 12 vardı eskiden. Bir gün oraya gittim erkenden. Şef, Zeki Müren’in beni masasına davet ettiğini söyledi. Çok heyecanlandım. “Sen günün birinde Türkiye’nin en büyük bestecisi ve sesi olacaksın. Albüme gireceğim, yeni beste ver bana” dedi. Akşamına Taksim Gazinosu’na davet etti beni. Ertesi gün evine gittim, şarkımı verdim. Onun yeri dolmaz. Türk müziğinde bir okuldur o.
Oğlunuz Lider Bey’in de isim babasıymış Zeki Bey.
Evet, 30-40 altın vermişti, “İsim babası ben olacağım” diye. Nişan yüzüklerimizi de o taktı. Vefatından 15 gün önce beni aradı. ‘Özledim’ şarkısını albümüne koymak istedi. Ben de, “Sormana gerek yok. Bütün şarkılarım sana feda olsun” dedim. Bir hafta sonra kaybettik, kısmet olmadı. Paşam gidince çok üzüldüm.
Lider Bey de sizin yolunuzdan gidiyor. Onu nasıl buluyorsunuz?
Arkadaşlığı, müziği paylaşıyoruz beraber. Kendi söz ve besteleri var. Güzel şeyler yapıyor, yapacak. Buna inanıyorum.
HAYATI ÇOK CİDDİYE ALMIYORUM HER ŞEY BOŞ
Ölüm korkunuz var mı?
Yok! 75 oldum. Gülmek insan için en büyük ilaçtır. Sofradan doymadan kalkarım. Sabahları bir çorba içerim, yarım simit yerim. Akşam da ağır yemem. Yürüyüş yaparım. Hayatı çok ciddiye almıyorum. Giden gidiyor. Gidenden haber var mı? Her şey boş.
Yeni şarkınızın adı ‘Durma Git’. “Haydi durma git” dediğiniz bir kadın oldu mu hiç hayatınızda?
Bana yanlış yapanlar oldu. Sev seni seveni boş ver gerisini. Seni seven insana da saygı duymalısın.
Eşiniz Didem Şahin’e hâlâ aşık mısınız?
Tabii ki. Bana dünyanın en güzel hediyelerini verdi; kızımı ve iki oğlumu.
Çocuklarınızla nasıl bir ilişkiniz var?
Arkadaşız. Her şeyim onların. Okuldan önce anne-baba terbiyesi çok önemli. Eşimle beraber bu terbiyeyi onlara verdiğimizi düşünüyorum.