Yakın arkadaşlarımız tanıştırdı. Beni bilerek tanıştı benimle. Ben de resmine falan baktım tabii. Sonra mesajlaşma oldu. Nişantaşı'nda ilk defa buluşacağız, "Orada buluşmayalım, basın vardır" dedim. "Yok" dedi. Gittik, ilk kez baş başa kalacağız, basın bizi çekmiş. Tuğba önden taksiye bindi, gitti. Biraz gerildi. Tuğba’da onu daha önceden tanıyormuşum hissi var. O samimiyet duygusu çok farklıydı.Nişanlının ailesi nasıl karşıladıBeni tanıdıkları zaman insanların önyargısı kırılıyor. Ailesine saygısı vardır ama karakter olarak tanıdığım için, o bir şeye "evet" diyorsa insanlar ona "evet" demek zorunda. Sonra ailesiyle tanışmak istedim. Beni birebir tanıdıkları zaman insanlar daha çok seviyor.Kıskanç bir insanım ama insanlar hayatta özgürdür. Ben Tuğba'yı tanıdığımda make-up artistiydi. Şu an bir kozmetik markasında müdür yardımcısı olarak çalışıyor. Sevdiğim kadını sahiplenen bir yapıya sahibim. Tuğba da beni kıskanabilir. Benim hayatıma geldiğinde mesleğimin oyunculuk olduğunu, iş hayatımı biliyordu. En başında her şeyi konuştum, iş hayatım bu, hayranlarım var, genelde kızlar... Bana güveniyor. O, ona yanlış yapmayacağını bildiği bir adamla birlikte, ben de aynı şekilde; ikimiz de şanslıyız.