"Ya hacı biliyorum ben çok iyi bir adam olamadım. Bu konuşmalara nerden başlanır onu da pek çözemiyorum ama bekârken hayatımın kendi içinde en kaybolduğu anda evlendim. Düzenli hayata ayak uydurmam ilk başlarda zaman aldı. Ya evden çıkmadım a sosyal oldum ya çok sosyal olup saçmaladım. Ortasını bulamadım, daha doğrusu… Sonra karım hamile kaldı, bir dış gebelik geçirdi. İç kanamadan gidiyordu kadın. Tam o psikolojiden çıktı hamile kaldı ve ben bütün bu olanların arasında ne olduğunu anlamadan onu yalnız bıraktım. Çünkü bende neyin ne olduğunu anlamıyordum. Aptalca kararlar verdim hayatımın her evresinde olduğu gibi. Onun içten içe çığlıklarını duymadım. Sanırım bencillik yaptım biraz. Ben karımı seviyorum ve düzeleceğini biliyorum bu durumun. Biz seninle daha ne yollar aşacağız, başındayız daha dur. Ben ilk sınavda ‘kâğıdıma bakabilir miyim’ aptallığını yapmış olabilirim. Depresyonunu anlamadım, değişimine ayak uyduramadım, korktum. Bunu da atlatırız. İllet cazgır inatçı bir kadın olmana rağmen ben seni böyle seviyorum. Bir de Pınar’a söyleyin beni engellemiş direkt mesajlarım durmuyor, yürüyen yürüyene ben olsam beni bırakmazdım."