Ünlü oyuncu, "Hiçbir sinemacı, televizyoncu, yapımcı, oyuncu 'Haydi şiddet yapalım, insanların dikkatini çekelim' diye iş yapmaz. Yaptıkları, o insanların şiddet diye adlandırdığı şey; aslında şiddetin boyutlarının insan hayatında neyi değiştirdiğini de anlatabilir. O zaman kısıtlamak zorunda kalırsınız oyuncuları, çekenleri, senaristleri. Şiddeti bazen göstermek zorunda kalabiliriz, şiddetin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmak adına" diye konuştu. Kaynarca, sözlerini; "Hep söylerim değerli bir şey; bunu çerçeveleyip bir yere koymak lazım. Sanat veya tiyatro, televizyonda yaptığımız işlerin toplamı özgür alanların içinde yapılmak zorundadır. Aksi takdirde kaygılarla yola çıkılmış sanat biçimi bence değersizdir, altı çizilemez. Mesela sanat iyiyi, güzeli, faziletli olması gerekeni de anlatmak zorunda değildir, sanat her şey tersinden öyle bir anlatır ki siz seyrettiğiniz şeyden dışarıya çıktığınızda kafanızdaki belirmiş olur" şeklinde noktaladı. "Sanat ya da gişe film ayrımı yapmak doğru değil" Oyuncu, ayrıca sinemada gişe ya da sanat filmi diye bir ayrım yapmayı doğru bulmadığını da sözlerine ekleyip; "İkisinin de değeri çok, ikisi de değerli. Sanat filminin keşke gişe filmine dönüştüğü olması duygusu daha değerli. Hem sanat hem gişe filmi olsa ne kadar güzel olur. Ayrı ayrı adlandırmak doğru gibi gelmiyor" ifadesini kullandı.