Oğlum ünlü olduğumu öğrenince çok şaşırdı
90’lı yılların en tanınmış kadın gruplarından biri Çıtır Kızlar’dı. 3 yıllık kısa kariyerlerinde “Çıtır Kızlar” ve “Yaşanacaksa Yaşanacak” şarkıları dillere dolandı. Hürriyet'ten Eda Solmaz, Çıtır Kızlar’dan Serap Türk’le neler yaptığını konuştu.
Haberin Devamı
/

Çıtır Kızlar, 1996 yılında Yonca Evcimik tarafından kuruluyor ve 3 yıl sonra grup dağılıyor. Grup, Melda Gür, Serap Türk, Deniz Kurtoğlu daha sonra yerine gelen Ebru Kıran’dan oluşuyordu.Serap Türk, Yonca Evcimik’in dansçısı olarak başlayıp müzik grubu olma hikayelerini şöyle anlatıyor: “Çok küçük yaşlarda itibaren bale eğitimi aldım. Bu eğitimlerin ardından Sihirli Pabuçlar Bale Okulu’nda öğretmenlik yapmaya başladım. O dönem ayrıca Devlet Opera ve Balesi’nde yevmiyeli olarak çalışıyordum.Müzikallerde dansçı olarak rol alıyordum, ‘Batı Yakası Hikayesi’, ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ gibi müzukallerde. Yonca (Evcimik) bir gün Devlet Opera ve Balesi’ne geldi ve hepimizi yemekhaneye çağırdılar. Birkaç kişiyi seçip dansçısı olması için teklifte bulundu. Bunlardan biri de bendim. 1991 ya da 1992 yılıydı, Ataköy’de bir açık hava konseri verecekti. 15 kişilik bir dans kadrosu kuruldu. Grup, küçüle küçüle ana kadroda ben kaldım. 1996 yılında ise bir gün Yonca’nın Sapanca’daki evindeydik. Orada konuşurken Çıtır Kızlar’da yer almamı teklif etti ve ‘Neden olmasın’ deyip gruba dahil oldum. ‘Birkaç İyi Adam’ ve ‘Çıtır Kızlar’ olarak ikiye ayrıldık.”
Cici Kızlar’ın modernize edilmiş haliydik
/

Serap Türk, Çıtır Kızlar’ın ilhamının ise Cici Kızlar olduğunu söylüyor: “Cici Kızlar’ın daha modernize edilmiş haliydik. Ama grup olmak çok zordu. Aramızdaki bağ da iyiydi. Kimsenin kimseyle problemi yoktu. İnsanlar bizi Yonca’nın arkasında dans ederken de tanıyordu. Hepimiz renkli kişiliklerdik. Şarkılar bize göre yazıldı. Tabii yazan kişi de bizi çok iyi tanımıyordu. Sadece görsel olarak bizi biliyordu. Bizden sonra da çıtır kelimesi çok yayıldı. O dönem ‘Çıtır Kızlar’ ve ‘Yaşanacaksa Yaşanacak’ şarkıları büyük ses getirdi.”Türk, “Neden müzik hayatınız bu kadar kısa sürdü?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “O hoşlukta kalsın istedik. Çıtır Kızlar’ı götürebileceğimiz başka bir nokta yoktu. Dizi ya da müzikal olurdu devamında… Ama konserler de bitmeye başlamıştı. Arada kalmak istemedik. Bir bakıma hatıra olsun diye kurulmuştu bu grup. Biz buna iş olarak bakmadık. Tamamen hoş bir şey olarak baktık. Çünkü hepimizin ayrı işleri vardı. Çıtır Kızlar, bizim için gelip geçici bir şeydi. Böyle olunca da kendi işlerimizi yapmıyorduk. Çünkü anlaşmalarımızda başka iş yapmama maddesi vardı. Ben öğretmenlik, Melda tiyatro yapıyordu, Ebru ise müzisyendi. Tadında bıraktık. Yoksa aramızda tartışma ya da kavga olmadı. Hâlâ görüşüp sohbet ediyoruz. Her hafta birbirimizle haberleşiriz. Birkaç İyi Adam’ın da yer aldığı ‘Yonca Aile’ adından WhatsApp grubumuz var. Arada toplanıp yemek yiyoruz.”
Haberin Devamı
Yonca’nın dansçısı olarak sokakta imza dağıtırdık
/

Serap Türk, 90’larda Yonca Evcimik ve dans ekibinin bir ekol olduğunu söylüyor: “Biz, Yonca’nın dansçılarıydık. Başka kimselerle çalışmazdık. Yonca çok disiplinliydi. Hem abla hem de arkadaştı. Herkes aynı saatte provada olmak zorundaydı. Her saatimiz işe göre ayarlanırdı. Şu an kimsenin dansçısı tanınmıyor. Ama biz sokakta Yonca’nın dansçısı olarak imza dağıtırdık. Koreografileri de kendimiz yapardık. Kendimizi geliştirerek buralara kadar geldik. Önümüze gelen her işe atlamadık. Bir sürü teklif alıyorduk.” Türk, “Sizi transfer etmek isteyen şarkıcılar oluyor muydu?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Evet çok oluyordu. Ama böyle bir ihtiyaç hissetmedik. Yonca hiçbirimizi ayırmazdı. Mesela turnede Yonca, A kaliteli bir otelde kalıyorsa, biz de orada kalırdık. Hiçbir zaman ikinci sınıf bir insan olarak görülmedik. Yonca çok hakkaniyetliydi. Onun için de bizi daha üste çıkaracak bir teklif göremiyorduk. Zaten Yonca’dan almamız gerekeni alıyorduk.”
Bizi Madonna’nın dansçısı sandılar
/

Bizim dönemimizde çok kaliteli turneler ve organizasyonlar oluyordu. 90’ların sahnesi şov üzerine kuruluydu. Yonca Evcimik ve dans grubu olarak Türkiye’deki ilk Madonna konseri öncesi sahneye çıkmıştık. Bizi herkes Madonna’nın dansçısı sanmıştı. Madonna ile back stage’de de karşı karşıya geldik. Çok heyecanlandık ve o hızla sahneye çıkınca insanlar çığlık çığlığa bizi karşıladı. Bu dönem dans, tamamen ticari. Ahmet San zamanından geldik biz… Hep profesyonel isimlerle çalıştık.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Oğlum ünlü olduğumu öğrenince çok şaşırdı
/

Oğlum Doruk’la bir pazar günü magazin programı izlerken 90’lı yıllardaki ünlülere dair bir video çıktı. ‘Doruk bak bu benim’ dedim. ‘Hadi canım’ diyerek inanmadı. Hiç söylememiştim ve bu yüzden bir türlü inanmadı. Ardından eski kliplerimi izletip, şarkıları dinlettim. ‘Keşke şimdi ünlü olsaydın, arkadaşlarıma hava atardım’ dedi. Ertesi gün arkadaşlarına hemen anlatmış. Çocuğuma bile söylemiyorum tanındığımızı.
Tekrar dönmeyi düşünmüyoruz
/

52 yaşındaki Serap Türk, 1999 yılında sahneleri bırakıyor, şimdilerde özel bir okulda bale öğretmenliğine devam ediyor. Türk, “Ben öğretmenlik tarafında devam ettim. Yonca Evcimik Kültür ve Sanat Merkezi açıldı, onun bale ve dans bölümünün başındaydım. 2008 yılında hamile kalınca mecburen ara vermek zorunda kaldım. Yonca da okulu kapattı. Çevre Koleji’nde 17 yıldır bale ve dans eğitmenliğine devam ediyorum. Çocukları ve işimi çok seviyorum” diyor. Türk, öğrencilerinin Çıtır Kızlar grubunun bir üyesi olduğunu öğrenince neler yaptığını şöyle anlatıyor: “Öğrencilerimin anne ve babaları tanıyor Çıtır Kızlar’ı. Ardından çocuklarına izletiyorlar klibi… Ben okulda kimseye söylemiyorum. Öğrenen diğer öğretmenler çok şaşırıyor ve ‘Sizinle büyüdük, sizin danslarınızı yapardık’ diyorlar.”Serap Türk, “Nostalji yapıp tekrar bir araya gelmeyi düşündünüz mü?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Geçen sene Yonca böyle bir teklifte bulundu. Ama düşünmüyoruz öyle bir şey. Her şey tadında kalsın istiyoruz. Hepimiz başka işlere geçtik. Bu dönemde çocukların ilgi alanı değişti. Yoksa bir sürü proje getirdiler bize. Yeniden Çıtır Kızlar diye çıksak komik de olur.Ama içimiz ve enerjimiz hâlâ çıtır.”