Yonca’nın dansçısı olarak sokakta imza dağıtırdık
Serap Türk, 90’larda Yonca Evcimik ve dans ekibinin bir ekol olduğunu söylüyor: “Biz, Yonca’nın dansçılarıydık. Başka kimselerle çalışmazdık. Yonca çok disiplinliydi. Hem abla hem de arkadaştı. Herkes aynı saatte provada olmak zorundaydı. Her saatimiz işe göre ayarlanırdı. Şu an kimsenin dansçısı tanınmıyor. Ama biz sokakta Yonca’nın dansçısı olarak imza dağıtırdık. Koreografileri de kendimiz yapardık. Kendimizi geliştirerek buralara kadar geldik. Önümüze gelen her işe atlamadık. Bir sürü teklif alıyorduk.” Türk, “Sizi transfer etmek isteyen şarkıcılar oluyor muydu?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Evet çok oluyordu. Ama böyle bir ihtiyaç hissetmedik. Yonca hiçbirimizi ayırmazdı. Mesela turnede Yonca, A kaliteli bir otelde kalıyorsa, biz de orada kalırdık. Hiçbir zaman ikinci sınıf bir insan olarak görülmedik. Yonca çok hakkaniyetliydi. Onun için de bizi daha üste çıkaracak bir teklif göremiyorduk. Zaten Yonca’dan almamız gerekeni alıyorduk.”
Bizi Madonna’nın dansçısı sandılar
Bizim dönemimizde çok kaliteli turneler ve organizasyonlar oluyordu. 90’ların sahnesi şov üzerine kuruluydu. Yonca Evcimik ve dans grubu olarak Türkiye’deki ilk Madonna konseri öncesi sahneye çıkmıştık. Bizi herkes Madonna’nın dansçısı sanmıştı. Madonna ile back stage’de de karşı karşıya geldik. Çok heyecanlandık ve o hızla sahneye çıkınca insanlar çığlık çığlığa bizi karşıladı. Bu dönem dans, tamamen ticari. Ahmet San zamanından geldik biz… Hep profesyonel isimlerle çalıştık.