O artık şantiyede: Ayşegül Yıldız'ın yeni hayatı

Ayşegül Yıldız ile İbrahim Tatlıses, takvimler 2011 yılını gösterirken evlendi. Bir kız çocukları oldu ama çiftin evliliği yürümedi ve 2013'te boşandılar.Boşanmanın ardından Yıldız, Bursa'ya geri döndü ve Haliç Üniversitesi'nde eğitimini aldığı iç mimarlığa yöneldi. Bir büro açtı ve kızıyla birlikte yeni bir yaşam kurdu. Yıldız, şimdi kendi işinin patroniçesi... Zaman zaman da sosyal medya sayfasından hayatından kesitler yansıtan pozlarını paylaşıyor. Bazen başında baretiyle şantiyede bazen de kızıyla birlikte çekilen pozlarını paylaşıyor. İbrahim Tatlıses ile evliliği ve boşanması çok konuşulan Ayşegül Yıldız, ünlü sanatçıyla nasıl tanıştıklarını da katıldığı bir programda anlatmıştı. Yıldız şöyle konuşmuştu: İbrahim Bey ile tanıştığımızda liseye gidiyordum. Bodrum Lisesinde okuyordum. Tanıştığımda İbrahim Tatlıses hayranı hiç değildim. O zaman Metallica dinliyordum, Bon Jovi dinliyordum.Televizyonda kariyer yapma planım vardı. Ben okuldan çıkmışım formayla eve gidiyorum. Ben giderken bir kalabalık gördüm, ne olduğunu bilmediğim için geçtim gittim. Eve gidip üstümü değiştirdim. Ablamlara giderken İbrahim Bey beni görmüş. Asistanını yolladı, böyle bir dizi var oynamak ister misin dediler. O yaşın verdiği heyecanla senaryoyu görmem lazım dedim. 16 yaşında tanıştım İbrahim Bey ile. Dizi bitti ben geri döndüm, babamı kaybettim. Tekrar İstanbula döndüğümde 19-20 yaşındaydım. Her şey başladığında o 46 ben 20li yaşlarımın başındaydım. Her kız çocuğu babaya aşıktır. Baba eksik olduğunda kız çocukları baba sevgisini arar, huyu babasına benzeyeni arar, babasıyla paralel giderAşk dediğiniz şey zamanla oluyor. Ben ilk görüşte aşka inanan biri değilim. Şimdi olsa olur muydu, düşünmek lazım. İbrahim Tatlısesin gücü, babacan tavrı etkiledi beni.Hiç kimse ben etkilenmem demesin. Daha 20li yaşlarınızdasınız herkesin önünde ceket iliklediği insan sizin önünüzde ceket ilikliyor. İbrahim Bey çok kibardır öyle konularda. Bizim ayrıldığımız dönemler oldu 6 ay-1 yıla yakın sürelerde ayrı kaldık. O dönemde birileri olmuştur onun hayatında. Belki ben varken de olmuştur. Ama bana söylenen yok. Sevdiğiniz insan ne söylerse söylesin inanmak istiyorsunuz. Bana söylenenler yüzde 100 doğrudur demiyorum. Belki İbrahim Bey olayları farklı anlatmıştır. Ben duymak istediğimi duyup, inanmak istediğime inandım. Ben hiçbir zaman İbrahim Beyin sevgisinden şüphe etmedim. Zerre şüphem olmadı. Beni çok sevdiğini biliyorum. Belki o saldırı olmasaydı, benimle evlenmezdi. Bilmem. (Hürriyet)