Kadın-erkek ilişkileriyle ilgili pek çok oyun yapılıyor. Ama burada kadın-erkek ilişkisindeki bozulmalar esprili bir dille, ters köşelerle anlatılıyor. Hem o sıkışmışlığın içindeki dram hem de o dramın komedisi var. Dolayısıyla seyirci hep beklemediği köşeden gol yiyor ve çok eğleniyor.
Erkeklerin eğlenmesi de çok ilginç çünkü erkeklerin tutumunu eleştiren bir oyun. Bir kadın olarak bu oyunu oynarken ne hissediyorsunuz?
Çok farklı bir karakter oynuyorum oyunda. Tipik bir ev kadını; yemek yapıyor, evin işleriyle uğraşıyor, gece kocasına çay servisi yapıyor, meyve soyuyor. Arkadaşının gelişiyle birlikte bir sorgulama başlıyor. Çok eğleniyoruz kendi içimizde. Enerjimiz yüksek. Bu devirde insanların uzun konuşmalara, ağdalı oyunlara tahammülü yok; biz 1 saat 20 dakikada ritimli bir oyun sergiliyoruz. Bir solukta bitiriyoruz.
Kadın-erkek ilişkilerinde en çok karşı olduğunuz şey ne?
Sadakatsizlik! Bir de ilişkiler çok çabuk tüketiliyor artık. Komşuluklar, arkadaşlıklar, ilişkiler son derece dejenere ve yüzeysel oldu. Özgürlük ve medeniyeti, dejenere olmakla karıştırmamak lazım. Bir röportajınızda “İlişkilerden emekli oldum” demiştiniz. Hala aynı fikirde misiniz? Sanırım o fikirde değilim. Ama bizden de geçti gibi çünkü bizim ülkemizde benim yaş grubumdaki insanlar evli oluyor. Evli insanlarla da benim işim olmaz. Ayrıca benim yaşımdaki erkekler, genellikle 20-30 yaş genç kadınları tercih ediyorlar.
Böyle bir problem var. İster miydiniz hayatınızda biri olmasını?
Tabii. Yaş ilerledikçe bir partnere daha çok ihtiyaç duyuyorsunuz. Birlikte sinemaya gitmek, yurt dışına gitmek, paylaşmak çok önemli. Anneannem derdi ki, “Kızım, koca yaşlılıkta şart.” Partner şart yani, ‘koca’ demeyelim de...
Sevgilim olmasını isterdim ama bulmak çok zor. Yalnız hissediyor musunuz kendinizi?
Hayır. Artık evimde de Neslihan diye eczacı bir arkadaşımla kalıyoruz. Kızım geliyor. Arkadaşlarımız geliyor. Ben kalabalık evi severim. Misafiri severim. Bazen içime kapandığım oluyor ama genellikle çoklu yaşamayı seviyorum. Çocukluğumda da böyleydi. Rumeli geleneği böyle.