◊ Sosyal medya kullanıyor musunuz diye sorayım...Hayır. Instagram’da benim adıma açılan hesaplar var ama benimle ilgili değiller. Sanki kendine âşık, megaloman bir adammışım, hep kendi fotoğraflarımı koymuşum gibi duruyorlar. Kapatmaya çalıştım, başaramadım. 15 gün önce oğlumun ısrarıyla ‘ugurlumusti’ diye bir hesap açtım. Dolduracağız içini.◊ Peki takipçi sayıları yüksek olduğu için iş alan oyuncular hakkında ne düşünüyorsunuz?Herkes kendi fırsatlarını yaratamıyor. Ailesi, etrafı, arkadaşları bir şeylere karar veriyor. Bence kaç yaşında olursanız olun oyunculuğa başlama özgürlüğü, hürriyeti vardır. Ama bizler televizyon dünyasıyla oyunculuğu karıştırıyoruz.◊ Nasıl yani?Televizyon dünyası, bir şov dünyası. Şov dünyasında herkes gelip geçer. Ama aslolan kalıcı olmaktır. Gençlere şunu söyleyebilirim; bir yeteneğiniz varsa, yanınızdaki insanlar sizi destekliyorsa, sanattan uzak kalmamak adına kurslara katılın, maddi durumlarınız yerindeyse okullara gidin. Çünkü bir altyapıya ve tiyatro eğitimine ihtiyacınız var. Tiyatro eğitiminden yoksun oyunculuk vasat ve güdük bir oyunculuktur.◊ Güzellik ve oyunculuk arasındaki ilişkiye ne diyorsunuz?Güzellik bir avantajdır. Bu kadar çirkin bir dünyada güzelleri seyretmek daha ön planda. Ama eğitimden yoksun, sadece güzellikle var olmak çok geçici olabilir. Onun için altyapıyla birlikte kalıcı olmak gerekir. Mesela Kıvanç Tatlıtuğ, Aras Bulut İynemli, Çağatay Ulusoy gibi isimlerle çalıştım. Bu genç yetenekler sadece yakışıklı olmanın ötesinde, okullarına gittiler. Hepsi fiziklerinin ötesinde altyapılarını tamamlayarak ve hâlâ çalışarak beyazperdede kendilerini başarıyla gösteriyorlar.Yapımcılığını Skala Yapım’ın üstlendiği ‘Seni Çok Bekledim’de Özcan Deniz, İrem Helvacıoğlu ve Mustafa Uğurlu başrollerde.◊ ‘Seni Çok Bekledim’ dizisinde (Star) canlandırdığınız karakter kötülüğe doymuyor. Ve aşkı için her türlü şeyi yapıyor. İnsan âşıkken bu kadar uç kararlar verir mi?Bu öfke kontrolüyle ilgili, aşkınızı nasıl yaşadığınıza bağlı bir tasarruf. Eğer insan bir eş olarak değil de karşısındakini kendi malı gibi hissediyorsa öfke kontrol edilemez hale geliyor. Bu bizim egoyu, süperegoya taşıdığımız zamanki evrimleşme düzeyimize bağlı bir şey. Egomuzu süperegoyla desteklemek ve dengelemek zorundayız.