TÜRKİYE’DE OLSAK EGE’DE YAŞARDIK
* Aileden uzakta olunca, insan kendi kurduğu aileye daha mı sıkı sarılıyor? Özlem sizi nasıl etkiliyor?- Y. Okur: Kesinlikle doğru. Burada ailemiz olmadığı için birbirimize daha sıkı kenetlendik. Sorumluluklarımızın, sorunlarımızın üstesinden birlikte gelmeyi öğrendik.- M. Okur: Mutlaka... Burada bulunmamızın artılarından biri de bu oldu bize; birbirimize daha sıkı kenetlendik. Türkiye’de olmayı da çok özlüyoruz fakat her yaz sık sık ailelerimizi ziyaret ediyoruz.* Türkiye’ye dönmüş olsaydınız sizce hayatınız nasıl olurdu? - Y. Okur: Hiç şüphesiz daha aktif, daha sosyal olurdu. Sanırım ben çalışmaya devam ederdim. - M. Okur: Muhakkak yine basketbolun içinde olurdum. Eşim de ben de Ege’yi çok seviyoruz. Sanırım yaşamımıza Ege bölgesinde devam ederdik.* Türkiye’nin milli gururusunuz ve Türklüğüyle de gurur duyan bir isimsiniz. Bu milli duyguları çocuklarınıza da aşılıyor musunuz?- M. Okur: Burada bulunduğum süre boyunca Türkiye’yi gerek sporcu kimliğim gerekse özel yaşantımla en iyi şekilde temsil etmeye özen gösterdim. Her zaman kimliğimle gurur duydum. Türkiye’ye her yaz düzenli gitmemizin nedenlerinden biri de çocuklarımıza kendi kültürümüzü öğretmek istememiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları olarak onlara da Atatürk ve Türkiye sevgisini aşılamak için elimizden geleni yapıyoruz.
DOĞUMDAN SONRA İKİ AY YATAĞA BAĞLI KALDIM
* Sosyal medyada samimi bir şekilde hayatınızı paylaşıyorsunuz. Bir paylaşımınızda baklava yapıyordunuz hatta... Mutfağa ilginiz var mı?- M. Okur: Evet, mutfakla ilgiliyim, buna hiç şüphe yok! Ama yemek yeme bölümü beni daha çok ilgilendiriyor. Kahvaltı ve barbekü benden, diğerleri eşimden... O baklava da aslında kayınvalidemden.* Üç çocuklu hayat nasıl gidiyor? Çocuklardan arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?- Y. Okur: Üç çocuklu hayat fotoğraflarda göründüğü kadar da kolay iş değil. Günümün çoğunu Mert’le geçiriyorum. Mert’in doğumundan sonra halen devam eden ciddi bir bel problemi yaşadım; bu sakatlık dizlerime nüksetti ve siyatik oluştu. Yaklaşık iki ay yatağa bağlı yaşadım diyebilirim. Çok ağrılı ve zor bir dönemdi. Sakatlığımın çözümü ameliyat ya da düzenli bir spor yaşamı. Ağrılarım halen aktif. Dolayısıyla şimdi çocuklardan arta kalan zamanda düzenli olarak spor yapmaya çalışıyorum.* Okur kardeşlerin spora ilgisi var mı? Profesyonel anlamda sporla ilgilensinler ister miydiniz?- M. Okur: Melisa iki senedir tenis oynuyor. Yiğit buz hokeyi, basketbol, tenis ve golfle ilgili... Elbette sporun hayatlarının bir parçası olmasını istiyoruz. Gelecekte profesyonel olup olmayacakları ise tamamen kendi seçimleri. Yeliz ve benim isteğim, okul yaşamları boyunca sporla iç içe olmaları. Bunun hayatlarına belli bir disiplin, düzen ve kalite getireceğini, onları kötü alışkanlıklardan uzak tutacağını düşünüyoruz.