Magazin Konseyi'nde bu hafta: Yorulmuş bir erkek tarafı var gibi!

Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak 8 yıllık evliliğin ardından anlaşmalı olarak boşandılar. Düvenci Boşanmayı ben istemedim dese de herkes bu ayrılıkta Bülent Şakrakın tarafında duruyor. Sizce ne oldu bu çifte? Savaş Özbey: Boşanmayı ben istemedim çok geniş bir laf. Boşanmayı ben istemedim, o istedi anlamına da gelir; Boşanmayı ben istemedim, beni mecbur bıraktı anlamına da... Bu yüzden ben bu cümleye bu aşamada yorum yapmamayı tercih ederim. Onur Baştürk: Valla ikili ilişkide, hele ayrılık sürecinde, iki tarafın da dediklerine güvenmem. Çünkü herkes aşırı duygusal olur ve olayları kendi açısından yorumlar. Dolayısıyla yorum yapmak yanlış. Ömür Gedik: Ben kadın tarafında, Ceydanın yanında olsam da dışarıdan bakıldığında pek çok kişi Bülent Şakrakın özverisinden bahsetti. Ama bu bir maç değil, takım da tutmuyoruz. Neler yaşadıklarını onlar bilir. Keşke boşanma olmasaydı tabii. Zorluklara birlikte göğüs gerdiler, çocukları var, kim bilir, belki de yeniden başlarlar. Orkun Ün: Ben herkesten her şeyi beklerim konsey. Bilemeyiz neler yaşadılar... Fakat demiştim daha önce, bazen erkekler de pes eder, erkekler de bıkar dayanamaz bazı olan bitenlere. Sanki burada da yorulmuş bir erkek tarafı var gibi geliyor bana... Kanseri 3 kez atlatan Özkan Uğur ne yazık ki aramızdan ayrıldı ve tüm Türkiyeyi yasa boğdu. Konsey bu büyük sanatçının ardından neler diyor? Onur Baştürk: İyi şarkıcı, iyi oyuncu ve iyi bir söz yazarı-besteci. Çok yetenekli bir sanatçıyı kaybettik. Yeri doldurulamaz. Savaş Özbey: MFÖnün Ösü gitti. Onları bir daha sahnede asla birlikte göremeyecek olmak burkuyor insanı. Grup arkadaşlarından Cem Yılmaza ne kadar seveni varmış, herkes hüngür hüngür ağladı. Orkun Ün: Öyle büyük ki ismi Özkan Uğurun... Ne desek ardından yetmeyecek gerçekten. Tanıyanlar anlatıyor çok da neşeli, pozitif biriymiş. Dünya kısa arkadaşlar her ölüm bunu hatırlatıyor bize. Ne mutlu ki ona ardında nesillere yetecek kadar eser, sevgi ve neşe bıraktı... Ömür Gedik: Tanıyan tanımayan herkesi sevgi, sanat, iyilik, güzel kalp paydasında birleştirmeyi başarabilen özel bir insan. Bu devirde ülkenin ortak sevgi paydası olabilmek ne kadar yüce bir şey. Güler yüzüyle, unutulmayacak enerjisiyle hep olacak sahnelerde, şarkılarda ve bizim anılarımızda, anlarımızda. İbrahim Tatlıses 13 yaşındaki Beren Gökyıldızın kilolarını eleştirdi ve kebaba düşkünlüğü sürmez inşallah dedi. 13 yaşındaki bir kız çocuğunun fiziksel özelliklerinden bu şekilde bahsetmek yakıştı mı sizce? Yorulmuş bir erkek tarafı var gibi Ömür Gedik: Kötü niyetle söylenmediği ortada. Ama şu da bir gerçek ki çocuklar ve gençler fiziksel özelliklerinin ulu orta konuşulmasından hoşlanmazlar. Savaş Özbey: Babacanlık yapayım derken genç bir kız çocuğunu akranları arasında küçük düşürmüş olabilir. Ayna yok mu, o çocuk kendisi görmüyor mu, dert etmiyor mu fazla kilosunu? Bir de böyle herkesin görebileceği şekilde alenen altını çizmek kaş yapayım derken göz çıkarmak olmuş. Orkun Ün: Ben İbrahim Tatlısese çok kızmadım ya. Aslında iyi niyetle söylemek istemiş ama üslup da ufak bir sıkıntı olmuş gibi geldi bana. Biraz taşlamak için taşlamışlar Tatlısesi bu mevzuda. Onur Baştürk: İbrahim Tatlısesin yaptığı hoş değil. Densizlik. O yaştaki bir insanın fiziksel özelliğini iğnelemek bir yetişkine yakışmıyor. Mustafa Sandal ve Uzi konserde kim sonra çıkacak tartışmalarının ardından sosyal medyada birbirine girdi. Benim önüme Mustafa Sandal çıkaramazsın diyen Uziye Sandal, 150 adet hit olmuş eserin olduğunda ve 30 yıl sonra da on binlerce kişi seni alkışladığında tekrar konuşuruz dedi. Bu polemikte kim haklı? Onur Baştürk: Polemikte Mustafa Sandal haklı ama üslup konusunda ikisi de sınıfta kalmış durumda. Biri ne kadar kaba ve saygısız egoluysa ise diğerinin de egosu yüksek tavan. Yani kim haklı kim haksızdan öte durum şöyle can sıkıcı: Seviye yerlerde. Ömür Gedik: Uzi yüzde 99 değil, yüzde 100 haksız. Zaten haksızlığının da farkına vardı bence sonunda. Mustafa Sandalın cevabı da çok iyiydi bu arada. Orkun Ün: Uzi biraz haksız... Mustafa Sandal sembol bir isim. Ne olduğunu anlamadan tepetaklak olabilir Uzi... Kaldı ki Sandalın elde ettiği saygınlık da yok henüz Uzide... Önce kazanılır o saygınlık, sonra girilir sen önce çıkamazsın ben sonra sonra çıkarım mevzularına. Savaş Özbey: Mustafa Sandal haklı tabii. Üstelik öyle haklı, öyle sevecen, öyle abi bir yerden konuşmuş ki Uzi hayatının dissini yedi, haberi yok bence. Yeni şarkısı Pare Pareden söz ederken çıksa nolur çıkmasa nolur, benim canım çıkmış diyen Serdar Ortaça kendine gel artık, tutun hayata tepkileri gelmeye devam ediyor. Serdar Ortaç neden böyle yapıyor? Yorulmuş bir erkek tarafı var gibi Onur Baştürk: Üzücü tabii, ne yaşadığını ve hissettiğini tam bilemem. Toparlanır umarım. Savaş Özbey: Geçen akşam da sosyal medyada canlı yayın yaparken evini yakıyordu az daha. Takipçisi ocağın açık kaldığını görüp uyarınca Az daha evi yakıyorduk dedi. Keşke daha güvende olabileceği yeni bir yaşam tarzı bulsa kendine. Orkun Ün: Düzelmeyecek bu halleri. Öyle biri belli. Seven de böyle sevsin beni diyor. Ömür Gedik: Serdarı böyle kabul etmemiz lazım, canlı yayın açıp hayranlarıyla dertleşiyor ve samimi dille kendini paylaşıyor. Emir Can İğrekin yeni şarkısı Ali Cabbar gerek sözleri gerekse hikâyesiyle adından söz ettirdi. Konsey siz nasıl buldunuz şarkıyı? Ömür Gedik: Emir Can İğrekin çok sağlam bir dinleyici kitlesi var. Üstüne bir de hikâyesi olan, melodisi ile insanı alan şarkılar yapıyor. Çok da güzel yapıyor. Ali Cabbar sahne repertuvarıma girdi bile. Savaş Özbey: E seviyoruz böyle en olmaz, en uç, en arabesk durumları. Sevgilisinin düğüne gitmiş de çalgı çalmış da... E gitmeseydin arkadaşım, zorun ne ki? Onur Baştürk: Emir Can İğrek şarkıları orijinal oluyor, kendine özgü. Bu da öyle bi şarkı olmuş. Orkun Ün: Ya nasıl başarılı bir PR yaptı şarkı... Emir Can İğrek beceriyor bu işi... Hayali bir karakter yaratıyor sonra onu şarkıya döküyor. Tıpkı daha önce yazdığı Beyaz Skandalım şarkısı gibi. E bir de Savaş haklı; biz toplum olarak seviyoruz hüznü kederi...