SERKAN KESKİN: ‘KAYGILARA TAKILMADAN, ESKİDEN NE YAPIYORSAK AYNISINI YAPTIK’
Yıllar sonra yeniden İsmail Abi olarak kamera önüne geçtin. Nasıl hissettin?Enteresan. Öldüğünü düşündüğünüz, çok sevdiğiniz birinin hiçbir zaman gelmeyeceğini bilmenize rağmen bir gün tekrar karşınıza çıkıp yanınıza gelmesi gibiydi…Eski ekip yeniden bir araya gelince neler yaşadınız?Aralarda birlikte çalışmalar yapmıştık. Ama hepimiz bir araya gelince şunu gördüm; birbirimize çok büyük bir özlem ve sevgimiz varmış. Çok heyecanlıydık. Başladığımızda hepimizde bir endişe vardı.Neden?10 sene geçti, bir şeyi tekrar yapmak için önemli bir zaman aralığı. Ama ilk günümüzde sanki sezona ara vermiş ve yeni sezona başlamışız gibi bir havadaydık.Eskiden dizi oynarken kurduğunuz Leyla The Band vardı. Dizi final yapınca o da dağıldı. Şimdi geri döner mi?Aslında konuşuyoruz. O dönem sürekli beraber olduğumuz için şarkılarımızı kendimiz yapıyorduk. Seyirci de bizi görmek istiyor, dinliyordu. 15’e yakın konser de verdik. Sonra kursağımızda kaldı. Sette bunu çok konuştuk. “Tekrar toplanalım mı” dedik. Hepimizin içinde bu var, bakalım.Geçen zamanda birçok şey gibi izleyici zevkleri de değişti. Peki, sizin kurduğunuz dünyada neler değişti?Kaygılara takılmadan, eskiden ne yapıyorsak elimizden geldiğince aynısını yaptık. Aynı kostümler, aynı karakterler… Biz oraya uzak kalmışız ama orası hâlâ yaşıyormuş gibi bir hisle devam edecek.Hayatında bu işin dışında neler var, neler yapıyorsun?Açık havalarda ‘Semaver Kumpanya’yla ‘Cimri’ oynuyorum. Aynı zamanda Taner Ölmez’le birlikte sekiz kişilik ‘Barabar’ isminde bir grubumuz var, konserlerimiz devam ediyor.Filmografin bir sürü işle dolu. Sen de ‘Oynamazsam ölürüm’ diyenlerden misin?Eskiden öyle diyenlerdendim. Ama pandemiyle birlikte elimden bu alınınca, oynamayınca da olabildiğini gördüm. Eskiden gerçekten haftanın altı günü, yılda ortalama 130 oyunum oluyordu. Şimdi o kadar değil ama yine de oynamadan duramam. Çünkü mesleğim bu ve başka bildiğim bir şey yok. Oynamazsam mutsuz olurum.Nuri Bilge Ceylan, Yavuz Turgul, Reha Erdem gibi Türkiye’nin önemli yönetmenleriyle çalıştın. Bunu başarmanın sırrı neydi?Ben hep tiyatroda sahnedeydim. Hele 20’li yaşlarda menajerim de, ajansım da yoktu. Sürekli izlenebiliyor ve ‘o alanın içinde’ olmanız önemli sanıyorum. Birinin aklında yokken bile bir gün oyun izlemeye geldiğinde, ‘Aa, bu çocuk neden olmasın’ dedirtmiş olabilir. Sonra da amacım o insanlarla birlikte bir şeyler yapıp öğrenmekti.Bundan sonra az gişe yapan sanat filmlerinde mi yoksa çok kazandıran gişe filmlerinde mi rol almak istersin?Laf söyleyen, söz söyleyen her senaryoda olmak isterim.Genelde kolların bağlı poz verip durduğuna dair yorumlar okudum. Bazıları senin içekapanık olduğunu düşünüyor. Bu kadar deneyimden sonra hâlâ geriliyor musun?Serkan olarak kamera önünde olmayı çok beceremiyor, sevmiyorum galiba. Benim işim oyunculuk. Bir karakteri oynamaya çalışırken kendinle ilgili kısmı geçiyorsun. Ama mesela bir süredir konser veriyorum, orada evet Serkan’ım ve bir film içinde canlandırdığım karakter kadar rahat olamıyorum.
DENİZ IŞIN: ‘HENÜZ MECNUN’UM YOK’
Yeni Leyla sen oldun. Nasıl geldi sana bu rol?Bir gün ajansımdan aradılar, Onur Ünlü’nün ‘Leyla ile Mecnun’ için deneme çekimi istediğini söylediler. Çok şaşırdım çünkü komedi yapmayı çok seviyorum. O gün içinde hemen bir çekim yaptım, gönderdim. Onur ertesi gün buluşmak istedi. Role seçildiğimi duyduğumda İzmir’deydim. Hemen en sevdiğim herkesi aradım, çok sevindim.Daha önce izliyor muydun?Hiç fanı olmamıştım. Ama gördüğüm hüzünlü bir video da, komik bir video da o işe ait oluyor ve mutlaka karşıma çıkıyordu. O yüzden konuya hâkimdim. Zaten bana “Dizinin fanı olmaman daha iyi” dediler. Çünkü Leyla karakteri dizideki diğer karakterlere daha dışarıdan bir gözle bakıyor.Sonra izledin mi?Baştan sona izlemedim. Benden önce başka Leyla’lar oldu. Ben içimden geldiği gibi sıfırdan bir karakter çıkarmak istedim. Yoksa insan ister istemez bir şeyleri taklit etme ihtiyacı duyabilir.Nasıl bir Leyla göreceğiz?Mecnun’un Leyla’sı mıyım? Nasıl biriyim? İyi miyim yoksa kötü müyüm? Bu biraz da Leyla’nın iç dünyasını çözmeye çalıştıkları bir hikâye.Setiniz çok erkek ağırlıklı. Çalışmak nasıldı?Hiç öyle hissetmedim. Hemen beni içlerine aldılar. Genelde hepimiz aynı karavandaydık, çok güzel muhabbetlerimiz oluyordu.Sette seni en çok şaşırtan ne oldu?Hızları. Gülme krizine girip çok es verdiğimiz sahneler oldu. Kalabalık sahnelerde bazen yanlışlıkla kendimi onları izlerken buldum. Hepsi çok komik.Günümüzde ne kadar Leyla ile Mecnun gibi aşklar yaşanıyor sence?�Günümüzde de vardır. Şu da bir gerçek, artık aşkları hızlı tüketiyoruz. Belki de eskiden kendimize uygun insanlarla karşılaşmaya çok fazla fırsatımız yoktu. Şimdi daha fazla seçenek olduğu için insanlar kayboluyor. Ama ben, kendin için en doğrusunu aramanın yanlış bir şey olduğunu da düşünmüyorum.Senin Leyla ile Mecnun gibi bir aşkın oldu mu?Birbirine ulaşamamakla alakalı dersek, bitmesini istemediğim ama bitmek zorunda kalan ilişkilerim oldu tabii.Peki, bir Mecnun’un var mı?Henüz yok (gülüyor).İzmirli olduğunu okudum. Başka...Evet, İzmirliyim. 29 yaşındayım. Annem ve babam Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Ben de Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde okudum. Ardından malzeme mühendisliği üzerine yüksek lisans yaptım.Oyunculuk nerede bu hikâyede?Tiyatroyla ilgilenmeye yüksek lisans yaparken başladım. Kimya mühendisliğiyle evli, tiyatroyla yasak aşk yaşıyor gibiydim. Zaten okul bittikten sonra İstanbul’a geldim. Burada bir sene mezun olduğum dalda işler yaptım. Sonra özel sektörde yapamayacağımı anladım ve istifa ettim.Nasıl keşfedildin?Reklamlarda oynadım. Sonra bir reklam çekiminde cast direktörü sayesinde ilk dizim ‘Her Yerde Sen’ geldi. Ardından ‘Sefirin Kızı’ ve ‘Masumiyet’ gibi işlerde rol aldım.‘Leyla ile Mecnun’ gibi kült bir işte yer almak sence kariyerini nasıl etkileyecek?Bu işin sevdiğim bir komedi anlayışı var, kariyerimde bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum.Bundan sonrası için hayallerin neler?Hayatım yettiği kadar oyunculuk yapmak. ‘Bu kıza bu rol olmaz’ denilen ne kadar iş varsa hepsini denemek.