Kübra Doğru Ünlü yazdı! Veda Mektubu, ruha şifa niyetine; ‘aşk ile’; izleyin!
Hayatlarının en büyük dönemecinde aşkın yarattığı kıskacın, yaşamlarına yansımasını izlediğimiz anne- kız hikayesinin ikinci bölümü de en az birinci bölüm kadar etkileyiciydi.
Dizinin ikinci bölümü Türkiye’nin siyasi gündeminin en hareketli günlerinden birine denk geldi. Ve pek tabi 6 Şubat depremi… Üzerinden bir ay geçti ancak, yas ve hayata dönüş sürecini bir arada yaşıyoruz. Yaralar hala sıcak, hepimiz hala acılıyız … Ancak hayata dönüş gayretlerinde insanlara yardımcı olabilecek en büyük unsurlardan biri olan televizyon yayınları ise bu anlamda belki de en etkili olabilecek, en kolay ulaşılabilir olan araçlar. Dolayısıyla günlük yayınlarına dönen televizyonlar işte bu noktada bir karar aldı ve normal yayınlarına döndü.
“VEDA MEKTUBU” İLE YAŞAMIN SIKICI GERÇEKLERİNDEN BİR SÜRELİĞİNE UZAKLAŞABİLİRSİNİZ!
Geçtiğimiz hafta yayına giren Kanal D’nin dizisi Veda Mektubu ise yaşamın sıkıcı gerçeklerinden bir süre arınıp, gerçek bir aşk hikayesi içerisinde kaybolacağınız bir dizi. Çoğu zaman sizi gülümsetecek, yüreğinize ‘aşk’ın o tatlı heyecanından parçalar serpecek ferahlıkta bir dizi. Aşk’ın, gerçek sevdanın, unutmamanın ve unutulamamanın; Herkesin ruhuna iyi gelecek bir dönemde hayatımıza giren dizi, izleyen herkese iyi gelecektir diye umuyorum.
“AŞK” I ADETA, EŞ SESLİ YANSITAN DİZİ ‘VEDA MEKTUBU’
Yıllar sonra içerisinde mafya, silah, hırsızlık, arsızlık olmadan izleyebileceğimiz ender işlerden biri diye düşünüyorum. “Aşk” ı anlatan, aktarmaya çalışan senaryosunda “aşk”, neredeyse eş sesli bir değerlendirme ile ele alınıyor. Dünyevi ‘aşk’a eşlik eden, “İlahi Aşk’ı arayanlara da eşlik edebilecek, idareli ve hoş seçilmiş replikler mevcut.
AŞK’ DAİR KLASİK ESERLERDEN ALINTILI REPLİKLER!
İlerleyen günlerde senaryonun bu anlamda hangi imgelerle, hangi betimlemeleri, nasıl yapacağını çok merak ediyorum. İkinci bölümde de dikkatimi çeken diyaloglardan biri de aşk içinde “bir” olma hali … Sahneyi izlerken İbn -Arabi’nin- İlahi Aşk’ının giriş cümlesi aklıma düştü.
““İlk nokta Başlangıç noktası Hakikate Biri dedi,
İlk nokta aşktır,
Ve öbürü dedi,
Aynı zamanda,
Son nokta “” …
İkinci bölümde de Mehmet’in kurduğu cümleler “Güvercin Gerdanlığı’ nı hatırlattı. “Aşk, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir. Dünya kurulduğundan bu yana insanlığa ödül mü yoksa ceza mı olduğuna hala karar verilememiş olan aşka dair bir başka klasik eser olan İbn – Hazm ‘Güvercin Gerdanlığı’ ..
VEDA MEKTUBU BİR İNCE “AŞK” HİKAYESİ!
Ziya Bey ve oğluna çizilen bu profil ilk bölüm adına yazdığım yazımda da belirtmiştim kıymetli bir dil. Kelam bilen, kâmil insan profili de pek tabi dizilerde işte böyle lirik unsurlarla ziyadesiyle işlenebilir. Bu anlamda kadroya belki de bir başka sokak, mahalle, han, vs içerisinde derin ama bir o kadar küçük yaşayan, bu ehil dil ile yaşamı örtüştüren, genç çiftin danıştığı, aileden olmayan, ahbap olabilecekleri bir yeni karakter girebilir. Benden söylemesi…
Dolayısıyla toplumun tamda bu günlerde böylesi bir inceliğe ihtiyacında mıdır, içerisindeki “aşk” unsurundan mıdır bilemiyorum ancak ‘Veda Mektubu’nun uzun soluklu olacağına inanıyorum.
ANNE KIZI, BİRLEŞTİREN VE AYIRAN BİR DİZİ!
Diğer taraftan günlük yaşamlarımızdaki dert, tasa ve çıkmazların gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak gerçekçi ifadelerle, bir anne – kız ilişkisi üzerinden anlatılması ise yine çok etkileyici bulduğum başkaca bir nokta. Oyuncu kadrosunun çeşitliliği, profesyonelliği, mekanların ruhuna uygun alanlar oluşu, kostümlerin en ince ayrıntısıyla işlenişi, duvardaki tablodan, kullanılan müziğe varıncaya kadar ayrısıyla incelenmiş ve düşünülmüş olması keza dizi izlenir kılan unsurlar.
GERÇEK HİKAYELER KANAL D’DE İZLENİR!
Kanal D’nin gerçek hikayelerden yola çıkarak ekrana getirdiği dizilerin izlenir olmasının şifresi ise işte tam olarak yukarıda saydığım ögeleri doğru noktalarla birleştiriyor olmasıdır. Yönetimin, yöneticilerin ilgili departman çalışanlarının özverili çalışmalarını ise ayrıca tebrik etmek istiyorum.
Dizinin İkinci bölümünün yayını, Türkiye’nin siyasi gündeminin en hareketli günlerinden birine denk gelse de reytinglerde ilk sırada yer alması ise söylediklerimi doğrular nitelikte.