– Afişlerde adınızın yazılmasıyla ilgili sorunlar olmuyor mu?– İsterlerse benim adımı hiç yazmasınlar. İnsanlar, benim adımı en başa yazmışlardır. Küçük oynadığımız zaman da adımı yazıyorlardı bir yerlere. Ben o zaman o kişilerden daha fazla güldürüyordum, daha fazla reaksiyon alıyordum. Toplu oynadığımız zamandan söz ediyorum. Şimdi bu yere geldik, başa yazmaya mecburlar, yazıyorlar. Bu benim problemim değil ki. Türkan Şoray’la oynasam, benim adımı hiç yazmasa, yapımcıya açıp sormam bile.– Televizyon seyrediyor musunuz, neleri beğeniyorsunuz?– Eh, ediyoruz. Televizyonda çok enteresan olaylar olmuyor. TRT’nin yapımlarına bakayım diyorum, genelde hepsi çok kötü. Türk sinemasından film alıyor, benim filmim de olsa, gidiyor nerede en kötüsü var, onu seçiyor. Herhalde bu, kendi kötü yapımlarının kamufle etmek için. Yani “Sinema da böyle, biz de böyleyiz” gibilerinden. Halbuki, sinema çok ileride. Bir de müzik, eğlence programları yapıyorlar. Ben gülmüyorum. Şarkıcısından sunucusuna kadar hep aynı kişiler. Güldürü unsuru çok az.– Sizce nasıl olmalı?– Bir kere, sağlam bir tekst isteyen iş. Zannediyorum, bunlar herhangi bir metin olmadan onu bunu çağırıp çekiyorlar, araya iki de komiklik atarız diyorlar. Böyle olsa bile bir dramatik yapı yakalamaları lazım.– Videoda seyrettikleriniz?– Artık Ali’den ne fırsat bulursak onunla birlikte seyrediyoruz. Seyretmediğimiz Türk filmi kalmadı. Evde çocuk oldu mu, ona uyacaksın. Yoksa her odaya bir video lazım. Stüdyo gibi.