◊ İşkolikliğin ekibine nasıl yansıyor? Rahat bırakmıyorsundur onları da...- Ekip sabah ben uyandığımda uyanmazsa deliriyorum. Geçen bakkalı aradım, 4 kilo hıyar yolladım. Çalın kapıyı uyandırın dedim. Açmazsa kırın kapıyı dedim. Çalıştıklarımı yiyorum resmen. Konsere gittiğim yerleri de deli gibi araştırıyorum. En son Konya’ya gittim. Mevlana’ya gittim. Dua ettim. İnsanlar fotoğraf çektirmek istiyor tabii. En son dayanamadım, “Allah’la bir baş başa bırakmadınız” dedim. Ulu Cami’de dua ettiğimde de ağlamıştım mutluluktan. Bunlar önümüze seriliyor, umarım hak ediyoruzdur.◊ Cimri misin?- Cimri değilim, gizli kahraman olmayı seviyorum. Dekont göstermeyi sevmem ama sayemde hayatlar değişince mutlu oluyorum. Bir evim yok mesela. İşime ve gizli kahramanlıklara harcıyorum. En son klibe 200 bin lira verdim. Bir öncekini 100 bin liraya çekmiştim. Paranın değeri yok gözümde.◊ Sektördeki algın konusunda mutsuzlukların var mı?- Bu sektöre girdiğinde insana belli sıfatları yapıştırıveriyorlar. Bana “sonradan görme” dediler mesela. Ben paranın içine doğdum oysa. Babam hiçbir şeyimi eksik etmedi. Ama hayatta hep işaretlere inanırım.◊ Evim yok dedin... Para biriktirme dürtüsü, gelecek kaygısı da mı yok sende?- Yok. Annem “Durumlar kötü, kenara para koy, ev al” diyor. Ona “Senin evinde odam yok mu, döner oraya gelirim” diyorum. Ben gezmeyi, harcamayı tercih ediyorum. İşime de harcıyorum, bir ton para gidiyor. Şarkıya, aranjeye, fotoğraf çekimine, klibe, her şeye harcıyorum. Sıkıldıkça gidiyorum bir yerimi yaptırıyorum, ona da harcıyorum.