hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hazım Körmükçü'den samimi açıklamalar

    Hazım Körmükçüden samimi açıklamalar
    expand

    Hazım Körmükçü, Yeşilçam efsanelerinden Hülya Koçyiğit'in sunumuyla TRT 2'de ekranlara gelen 'Film Gibi Hayatlar' programında konuk oldu. Dedesi Türk Tiyatrosu’nun usta isimlerinden Hazım Körmükçü ile aynı ismi taşıyan ünlü oyuncu, Körmükçü soyadının taşımanın hem onurunu hem de zorluğunu yaşadığını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olan, tiyatrocu bir aileden gelen Hazım Körmükçü, "Dedemi tanıma şerefine nail olamadım. Yaşım tutmadı çünkü. Babam altı yaşındayken dedem rahmetli olmuş. Beş bin kişiye yakın bir kalabalıkla uğurlanmış dedem. Öldüğüne hiç kimse inanmamış, 1 Nisan 1944’te rahmetli olmuş dedem. Meslektaşları, sevenleri 'Hazım Bey yine şaka yapıyor' demişler" şeklinde konuştu.

    Dedesi Hazım Körmükçü, babası Okay Körmükçü ile birlikte üç kuşaktır bu mesleği yapan ünlü isim, "Kardeşim Pelin ile birlikte üç kuşaktır oyuncu olan bir ailenin ferdiyiz. Tabii genlerde var. Pelin beni en çok güldüren kişidir. Komedi yanı çok yüksektir. Normal gündelik yaşantısındaki enerjisi çok fazla, çok aktiftir" dedi.


    "HERKESİN HAYATTA BİR KIRILMA NOKTASI VARDIR"

    58 yaşında olmasına rağmen hala Körmükçü soyadının taşımanın hem onurunu hem de zorluğunu ve sorumluluğunu yaşadığını ifade eden Hazım Körmükçü, "Dedem gerçekten zamanında yapmış olduğu işlerde öylesine çıtayı yükselten bir oyunculuk sergilemiş ki şimdi aynı ismi ve soyadı taşıyan torunu olarak bu mesleği icra etmek, beklentileri ister istemez arttırıyor. Benim yaptığım işte kötü gibi ya da başarısız olmak gibi bir lüksüm yok, şansım yok. Ama şükürler olsun ki tiyatroda özellikle 86-87 konservatuardan mezun olmadan önce İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’na seçildim. O da bir şans oldu. Herkesin hayatta bir kırılma noktası vardır" ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "O ATEŞ BAŞKA BİR ŞEY"

    Ortaokuldan itibaren tiyatro sanatçısı olmak istediğini ve bu iş yapacağını düşünerek o hedef doğrultusunda ilerlediğini belirten oyuncu, "Babam 35 sene Atatürk Kültür Merkezi’nde çalışmış bir kişi olarak asla benim tiyatro sanatçısı olmamı istemezdi. Haklı sebepleri vardı. ‘Bu meslek çok zor bir meslek, gecesi yok gündüzü yok. O yüzden ben senin denizci olmanı, kaptan olmanı isterim’ demişti ama o ateş başka bir ateş" açıklamasını yaptı.


    "PİYANİST, ORKESTRA ŞEFİ OLMAYI ÇOK İSTERDİM"

    Çocukluğundan itibaren müzikle de ilgilenen Körmükçü, müziğe nasıl başladığını ve oyunculuğa olan katkısını, "Tiyatro, konservatuar bölümünü okumasaydım kesinlikle müzik okulu okuyup, müzisyen olmayı çok isterdim. Özellikle bir piyanist ve orkestra şefi olmayı çok isterdim. Müzik her zaman için vardı. Müziğin insan hayatında ve oyunculuğumda çok artılarını gördüm. Ben bütün eğitimlerimde ve öğrencilerime de aynı şeyi söylüyorum. Başarmak şaşırtmaktır, şaşırttığınız oranda başarmışsınız demektir. Beni herkes tiyatro oyuncusu olarak biliyor ama müzikal bilgim yeteneklerimi bilmedikleri için bu mecra ile ilgili herhangi bir şekilde müzikal bir çalışma yaptığım zaman, birebir onları gördükleri zaman şaşırıyorlar. Şimdiye kadar iki tane sinema film müziği yaptım. İki tane kendi albümümü yaptım, 3-4 tane tiyatro oyun müziği yaptım, belgesel müziği yaptım, stüdyom var. Müzik insana başka bir dünya açıyor ve her sanatçının bir enstrümanla ilgilenmesi çok önemli. Çünkü zamanlama ritim duygusu çok gelişiyor insanda. Her karakterin kendine ait bir zamanlaması, bir ritmi var. Çekilecek olan sahnenin kendine ait bir ritmi, bir zamanlaması var. Müzik insana o anlamda çok büyük bir katkı" diyerek anlattı.
     
    "TEK KİŞİLİK OYUN İÇİN AKLA KARAYI SEÇİYORUM"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye'nin hikayeler anlamında bir cennet olduğunu dile getiren oyuncu, "Çok yetenekli, birbirinden farklı konseptlerde, hikayelerde işini çok iyi yapan tiyatro grupları var. Bir o kadar da ben yakından biliyorum, hala onun mücadelesi içerisindeyim. Yeni bir tek kişilik oyun çıkartmak için uğraşıyorum. Hikaye üretmek ve hikayeyi olgunlaştırmak, onu kurgulamak ve bir izlenilir hale getirmek için aslında Türkiye bir cennet. Çok derin zenginlikleri olan bir ülke olduğu için, o insanların hikayeler yazabilecek ve tiyatro eseri olarak ortaya çıkabilecek imkanları, prosedürler anlamında kapıları açmak gerekiyor. Düşünün ben yılların deneyimli profesyonel oyuncusu bile bir tek kişilik oyun çıkartmak için akla karayı seçiyorum" şeklinde konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow