Bir dönem çok cesur pozlar verirdiniz. Günümüz Türkiye’sinde aynı pozları vermeye cesaret edebilir miydiniz?Her şey içinde bulunduğun dönemde güzel. O zaman doğru olan bugün doğru olmayabiliyor. Herhalde o kadar cesur olamazdım. Gereksiz bulurdum çünkü. Tabii genç olsam ne yapardım yine de belli olmazdı.Peki yine şemsiyeyle bir gazeteciye vurur musunuz?Terbiyesizlik yapılırsa, ben de sinirlenirsem vurabilirim. Bir şekilde çığırından çıkarıyorlar insanı.Çatlak bir yanınız var mı?Hafif... Eğlenmeyi, keyif almayı, gülmeyi seviyorum. Bu zihniyetle anı yaşıyorum. Sıkıcı bir karakter değilim. Evet, delidoluyum.‘Oturaklı, finansçı’ Benjamin ve ‘havai’ Hande... İki zıt karakterin birlikteliği zor olmadı mı?“Zıt kutuplar birbirini çeker” derler. Sende var olan şeyler yerine, olmayan şeyler sana daha çekici geliyor.Onun evlenip çocuk sahibi olacağınız adam olduğunu nasıl anladınız? Herkesin kafasında belli kriterler var. Benjamin; kibar, zarif, kültürlü, işinde hırslı, gizemliydi... Benim tarzımdı yani. İşte, 5.5 senedir birlikteyiz. Üç yıldır da evliyiz.Türk kültüründeki kıskançlık onun kanına da girdi mi? Karışır mı senaryodaki öpüşme, sevişme sahnelerine?Karışmaz. Beni zaten oyuncu olarak tanıdı, kabul etti. Ama bak evet, son zamanlarda kıskanmıyor. Şimdi sen söyleyince düşündüm de... Önceden kıskanırdı, dur dikkat edeyim!