İnsanların görünce seni tanıması, gece bir yerden çıkınca kameraların ışıklarını yakması... Bu süreçlerde neler yaşadın, neler hissettin? Şaşırdın mı?
Şaşırmak değil de kırıldığım zamanlar oldu. Sorulara verdiğim cevapların ya da röportajda söylediklerimin tamamen farklı lanse edilmesi beni çok kırdı. Kötü niyeti hissediyorsun. Hep bir açığının aranması, kötü hâlinin beklenilmesi... İyi bir şey yaptığında az yer verilirken, “Bir mekandan alkollü çıktı ve dengesini kaybedip düştü” haberini büyük görmek üzücü oluyor. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor. Ben hep başından beri ılımlı, olumlu, sıcak ve samimi bir insandım. Hâlâ da öyleyim ama artık büyüdüm. Bazı konularda tahammüllerim azaldı. Eğer bir gün koşuşturuyorsam, acelem varsa ve sen suratıma fotoğraf makinesini yapıştırıyorsan sana sert tepki verebilirim. Kişisel algılamamak lazım. Hiçbir zaman yapmacık olamadım. Bulunmak istemediğim bir ortamda faydamı sağlayacak bir durum varsa sabrederim. Ama burada kötü niyet görüyorsun.
Ailen bu konuyla ilgili ne düşünüyor?
Annem, ilk ünlü olduğumda sosyal medyadaki haberleri okumaya başlamıştı. “Bak gördün mü senin için ne yazmışlar?” diyordu. Annemi telkin etmeye başladım önce. Sonra onun da kabuğu sertleşti. “Öyle yazmışlar ama ben biliyorum öyle olmadığını” demeye başladı. Bir de ben hayatı gizli kapaklı yaşayamam. Canım o gün pijamayla dışarı çıkmak istiyorsa, öyle dışarı çıkarım. Ben o proje insanlardan biri olamam.