Geyikli Gece şiiri kimin? Çukur Geyikli Gece şiirinin tamamı | Çukur Afganistan sahnesi nerede çekildi?
Show TV’nin sevilen dizisi Çukur’un son bölümünde geçen bazı sahneler merak konusu oldu. Çukur dizisinde Yamaç’ın kaçırıldığı Afganistan sahnesi ve Yamaç’ın okuduğu Geyikli Gece şiirinin kimin olduğu ve tamamı aratılmaya başladı. Peki, Geyikli Gece şiiri kimin? Çukur Geyikli Gece şiirinin tamamı | Çukur Afganistan sahnesi nerede çekildi?
Çukur'da diziseverleri dün gece ekrana bağlayan bir sahne daha yayınlandı. Çukur dizisinde Afganistan’a kaçırılan Yamaç Koçovalı Geyikli Gece şiirini okudu. Bu sahne sonrasında Yamaç’ın Afganistan sahnesinin nerede çekildiği ve okuduğu Geyikli Gece şiiri merak konusu oldu.
Çukur dizisinin son bölümünde; Yamaç Koçovalı, düşmanları olan Kulkan Erdenet tarafından Afganistan’a kaçırıldı. Yamaç, son bölümde Geyikli Gece şirini okudu. Peki, Geyikli Gece şiiri kimin? Çukur Afganistan sahnesi nerede çekildi?
Çukur Afganistan sahnesi nerede çekildi?
Çukur’un bu bölümünde senaryoya göre Afganistan’da çekildi. Ama bugün ekrana gelecek dizi, Nevşehir’in Gülşehri ilçesine bağlı Gökçetoprak Köyü’nde çekildi. Yayımlanan 115. Bölümde ilk olarak köy dronla çekilmiş ve Afganistan topraklarındaki gibi eski yerleşim yerleri de göz önünde bulundurarak benzerlik hissi yaratıldı. Daha sonra bölgedeki kayadan oyma bir evde işkence sahneleri yer aldı.
Geyikli Gece şiiri kimin, konusu nedir?
Geyikli Gece şiiri, Turgut Uyar'ın, kentleşmenin birey üzerindeki etkilerini anlatan en önemli eserlerinden biridir. Siroz hastalığıyla mücadele eden Turgut Uyar, 22 Ağustos 1985 tarihinde hayatını kaybetmişti. İşte çok konuşulan Geyikli Gece şiirinin tamamı.
Geyikli Gece şiirinin tamamı
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Bir yandan, toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişlilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut döğüşerek
Geyikli geceyi kurtardık
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden
Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı
İster istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli
Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka
Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor.
Biliyorum gemiler götüremez
Neonlar ve teoriler ışıtamaz yanını yöresini
Örneğin Manastırda oturur içerdik iki kişi
Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
Geyikli gecenin karanlığında
Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
Salt yadsımak için sevmiyorduk
Kötüydük de ondan mı diyeceksiniz
Ne iyiydik ne kötüydük
Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
Başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı
Ama ne varsa geyikli gecede idi
Bir bilseniz avuçlarmız terlerdi heyecandan
Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik
Gider geyikli gecede uyurduk
Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
İmdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
Sultan hançerIeri gibi ayışığında
Bir yanında üstüste üstüste kayalar
Öbür yanında ben
Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda
Sevinsek de sonunu biliyoruz
Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
İkramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
İyice kurulamıyorum saçlarını
Bir bardak şarabı kendim için içiyorum
Halbuki geyikli gece ormanda
Keskin mavi ve hışırtılı
Geyikli geceye geçiyorum
Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.