Şöyle söyleyeyim; Çöpten hiç yemek yediniz mi? Ben çöpten yemek yediğimi biliyorum. O artıkları yediğimi biliyorum öyle bir hayattan geldim. Burada yediğim pirinç, bulgur, işte erzak bana aslında çok geliyor. Çünkü biz çöpten yemek yiyorduk. Ben 3 kardeşimle çöpten yemek ayıkladığımı hatırlıyorum.
O hayattan bizi aldılar, bizi yurda verdiler. Sonra beni kardeşlerimden ayırdılar. Ben yapayalnız kaldım. Aldılar erkek kardeşlerimi başka yurda yerleştirdiler. Ben yapayalnız kaldım. Çünkü ilk kez onlardan ayrılmıştım, o kadar yalnızdım ki kardeşlerim, kardeşlerim diye sürekli ağlıyordum. Görüştürüyorlardı ama ayda bir görüştürüyorlardı ama onlar bensiz büyüyorlardı.
Onlar da iyi bir çocukluk yaşamadı. Ben yaşatmak isterdim ama elimden gelen buydu. Çocukluğumuzu yaşayamadık. Bizde anne baba sevgisi yok çünkü biz anne baba sevgisi hiç görmedik. Onlar da bilmiyor zaten. Kendim hiçbir zaman üzülmedim. Niye anne baba sevgisi yok demedim mesela. Tek dediğim şey benim kardeşlerim niye bunu yaşıyor? Biz 3 kardeş niye bunu yaşıyoruz? Bari getirdiniz dünyaya sahip çıkın diyorum. Baba yok, anne yok.
Kızların ilk aşkı hani babasıdır derler ya, hiç olmadı... Benim niye babam yok mesela? 28 yaşındayım 29'a geliyorum halen çıkmadı mesela. Ben şimdiye kadar olduğum noktaya kendim kazıya kazıya geldim. Ben şimdi buradayım ancak bundan sonra nasıl birisi olacağımı da biliyorum. Güzel bir yuva kurmak istiyorum ve çocuğuma, aileme o sevgiyi aşılamak istiyorum. Memurum ama istifa edip geldim çünkü burası benim hayalim. Hayalimi yaşamak istiyorum. Utandırmam gereken bir anne baba var ve gururlandırmam gereken iki kardeş var."