◊ Bebeksiz son bayram... Ayrı bir heyecanlı olsa gerek bu bayram sizin için, çifte kutlama gibi. Neler hissediyorsunuz?
- Yıldız Çağrı Atiksoy: İkimiz de çocukları çok seviyoruz. Hele de bir kız çocuğumuzun olması, ikimizin de en büyük hayaliydi. Bunun gerçekleşmiş olması bizim için mucizeden farksız. Allah’ıma şükürler olsun. Sağlıkla, vaktinde kucağıma almayı diliyorum. İçimdeki heyecanı, coşkuyu anlata anlata bitiremem.
- Berk Oktay: Aslında ben kızımızla ilk bayramımız gibi hissediyorum. Onu bir an önce kucağıma almak için de sabırsızlanıyorum. Çok az kaldı, sağlıkla gelsin.
◊ Sağlıkla kucağınıza almanızı diliyorum ben de. Bayramlar size neyi hatırlatır? Çocukluğunuza dönersek, nasıl bayram anıları var zihninizde?
- Yıldız Çağrı Atiksoy: Ben çok kalabalık bir ailede büyüdüm. Kuzenler, halalar, amcalar, teyzeler hep bir aradaydık. Çocukluğumdaki her bayram benim için unutamayacağım güzellikte geçerdi. Tüm akrabaların buluştuğu, upuzun yemek sofralarının kurulduğu, her gün büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz, sevgi dolu kıymetli günlerdi benim için.
- Berk Oktay: Tüm ailenin toplandığı, beraber sofraya oturduğu, büyüklerimizin elini öpmeye koşarak gittiğimiz, harçlıklarımızı alacak olmanın o büyük heyecanını yaşadığımız çok güzel günlerdi. Eğer annemle babam bayram için bana bir hediye ya da giysi aldıysa, başucuma koyup sabaha kadar onunla uyurdum...
◊ Geçmişe dair en çok neyi özlüyorsunuz?
- Yıldız Çağrı Atiksoy: Büyüklerimizi zaman içerisinde kaybettik. Onlar sayesinde toplanıyorduk aslında. Benim neslim ise farklı şehirlerde yaşıyor. İş hayatlarımız da yoğun olduğundan artık öyle büyük bayram toplaşmaları, bayram ziyaretleri yaşanmıyor. O yüzden bütün ailenin bir arada olduğu, çocukluğumdaki kalabalığı, coşkuyla geçen bayramları özlüyorum tabii.
- Berk Oktay: Tam da “Nerede o eski bayramlar” demenin yeri... Değişen hayat şartları ve aslında büyüdükçe herkesin kendi yönüne gitmesi, sanırım bize o eski bayramları aratıyor.