'Vural Çelik' paylaşımı tepki çekmişti! Yalan Dünya'nın Çağatay'ı Hakan Meriçliler'den Gülse Birsel'e destek
Gülse Birsel'in Avrupa Yakası'ndaki rol arkadaşı Vural Çelik'in ölümü sonrası paylaştığı veda mesajı tepki çekmişti. Bir dönemin fenomen dizisi Yalan Dünya'da Çağatay karakterini canlandıran Hakan Meriçliler, "Haksızlığa uğramasına tahammül edemem" diyerek Gülse Birsel’e destek verdi.

Gülse Birsel’in senaryosunu yazıp Altan Erkekli, Füsun Demirel, Olgun Şimşek ve Beyazıt Öztürk gibi isimlerle başrolü paylaştığı bir dönemin fenomen dizisi Yalan Dünya’da Çağatay karakterini canlandıran Hakan Meriçliler, arkadaşını destekledi. Usta oyuncu, Gülse Birsel’e gösterilen tepkilerin yersiz olduğunu vurguladı.

Hakan Meriçliler, Snob Magazin'e yaptığı açıklamada Gülse Birsel için "Yalan Dünya'da 90 bölüm oynadım. Bence Gülse harika, çalışkan ve meslektaşlarına iyi davranan birisidir. Onun haksızlığa uğramasına tahammül edemem. Bugün bir evim varsa onun sayesindedir. Çünkü reklam film anlaşmasını bile kendisi yapmıştır" dedi.

Ünlü oyuncu sözlerine şöyle devam etti:

"Evin fotoğraflarını yollayıp ‘Lütfen bir reklam parasıyla bu evi al’ demiştir. Daha önce de az kaşe tartışmaları vardı, hiçbiri doğru değil. Herkese hakkı verildi. Gülse Hanımı şu özetler: Çok hakkaniyetlidir. Yalan Dünya'da sokağın adı Gazanfer Özcan Sokağı'ydı. Eşi Gönül hanımın evi çok uzaktaydı, kendisine sete yakın yerde ev tutup şoför ayarlamıştır. Gülse Birsel budur. Hakkaniyet."

Avrupa Yakası'nda canlandırdığı Kubilay karakteriyle hafızalara kazınan Vural Çelik 17 Ekim'de hayatını kaybetti.
Gülse Birsel, uzun yıllar birlikte çalıştığı Vural Çelik'in cenazesine katılmamıştı.
Gülse Birsel, eski rol arkadaşına sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla veda etmişti.

Paylaşımına "Vural'a vedam... Birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken bir anksiyete.) Cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edeni yad etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu yazarak yapacağım" notunu düşen Birsel şu ifadelere yer vermişti:
"Bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik Avrupa Yakası'nın ikinci sezonuna tek bölümlük Kubilay rolü için gelmişti. Çok tatlı bir performans gösterdi. O hafta yapımcıya ‘Mümkünse her bölüm yazmak istiyorum’ dedim ve Vural ekibe katılmış oldu. Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe ‘Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?’ cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Beraber çok güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu.
Özellikle bana ve Engin Günaydın'a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için oynadığı bir "Mağdur persona"sı vardı. Şenay Gürler'le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, "Vaay tabii sosyete bizi davet etmez"! "Ya iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?" "Yok ben garibanım zaten, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim" filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı."
‘Setin bu geleneksel şakasından, bu dinamikten ‘Zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik Gülenay"ı yazdım. Vural nefis oynadı. ‘Birinin bizi durduramadığı’ günlerdi. Son sezona girerken, ayrılmak istediğini söylediğinde ben dahil birkaç oyuncu arkadaşım vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, saatler, senaryodaki yeri gibi şikayetleri vardı. Yapımcılarla konuşup, bana alıngan tonlu bir mesajla ayrıldığını söyledi ve teşekkür etti. Belki ısrar etmemi, yapımcıyı arayıp onsuz olmaz dememi bekledi. Yanlış karardı bence. Keşke son sezonda da beraber oynasaydık. Ve keşke birkaç ay sonra bir TV programında benimle ilgili mana verilemez, yakışıksız cümleler etmeseydi. (Tabii kimse iş arkadaşıyla tek sebepten 16 yıl iletişimi kesmez. Ama sonraki yıllardaki hataları, yanlışları burada anlatmaya gerek de yok, yakışık da almaz.
Türkiye çok iyi bir oyuncusunu, bir komedyenini kaybetti. Cenazelerde helallik almak adettir. Hakkımı helal ediyorum, sonuna kadar helal olsun. İçimde kalan büyük üzüntü şudur. Son aylarda magazine verdiği bir röportaj karşıma çıktı; 'Bir Gülse Birsel işinde rol alır mısınız?' sorusuna; 'Ben ona hata yapmış olabilirim, o bana yapmış olabilir, başkası hata yapmış olabilir, 3 günlük dünya, zaten kaç komedyeniz ki' diyor. Sonuna kadar katıldım söylediklerine ve şöyle düşündüm 'Eh artık madem böyle, bir ara muhakkak bir galada filan karşılaşınca sarılır muhabbet ederiz. Bir ara nasıl olsa denk geliriz.' Bir ara bizim yaşlar için çok geniş, rahat bir zaman. Hep bir ara diyoruz. 'Bir ara buluşalım', 'Bir ara bir hasret giderelim.' Önümüzde uzun yıllar var ya. Öyle değilmiş. Nereden bilebilirdik. Perde çok erken kapandı. Gittiği yerde de güldürdüğünü hayal ediyorum Allah, rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.”

Vural Çelik'in kız kardeşi Kadriye Çelik, ailesi adına Gülse Birsel'e yazılı bir açıklama ile tepki göstermişti:
"Kamuoyunun dikkatine... Hayatımızın en zor dönemlerinden birini yaşıyoruz. Çok sevgili ağabeyim Vural Çelik aramızdan ayrıldı ve derin bir acı bıraktı. Onun sıcak gülümsemesi, sevgi dolu yüreği ve hayatımıza kattığı güzellikler her zaman hatırlanacak. Unutmayalım ki, ağabeyim yaşamı boyunca birçok insanın kalbinde iz bıraktı. Bizlere öğrettiği değerleri, paylaştığı anıları ve verdiği sevgiyi asla unutmayacağız. Bu zor günlerde, birbirimize destek olmanın ve onun hatırasını yaşatmanın en önemli şey olduğunu biliyoruz. Çelik ailesi olarak acımız henüz çok tazeyken Gülse Birsel’in haddini aşan açıklamalarına üzülerek tanık olduk. Ağabeyim hakkında yapılan bu tür yorumların, savunma fırsatımız olmadan yapılmasının ne kadar yerinde olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir insanın kalemi yetenekli olabilir; ancak bu, onun iyi bir insan olduğu anlamına gelmez. Ağabeyim, insanları mutlu etmeyi ve onları güldürmeyi çok seven, gördüğü her tebessümle mutlu olan bir insandı. Bu onun en büyük zenginliğiydi. Ağabeyim hayatı boyunca görme engelli bir anneye, bir kız kardeşe ve iki yeğene bakan, hayat mücadelesi veren, ekmeğinin peşinde koşarken kimseye boyun eğmeyen biriydi. Onuruyla yaşadı ve onuruyla aramızdan ayrıldı. Çelik ailesi olarak Gülse Birsel’e tavsiyemiz; ağabeyimin mezarına gidip helallik istemesidir. Bu, belki de bu zor günlerde bir nebze olsun kalplerimize su serper. Ağabeyim yüce gönüllüdür, umarız affeder. Başımız sağ olsun, acımız paylaşıldıkça azalacak."