Vasiyet kararı sonrası kızı Tuğçe Tayfur, Instagram hesabından adeta ateş püskürmüştü:
Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi. Sen hiç canını sıkma. Babama böbreğini verdiğinde, yanında babamın eline doğan amca oğlum Cumali abi ve ben vardık, yiyenler ya da başkaları yoktu! Biz babamızı biliyoruz, eğer onun tekelinde bir vasiyet olsaydı, o bütün malvarlığını kurumlara bırakırdı... Allah yattığı yeri nur etsin. Ama siz şunu unutmayın; KALABALIK GÖZÜKENLER, AZINLIK GÖZÜKENLERE KARŞI HAKLI DEĞİLDİR. BU TAMAMEN ÇIKAR İLİŞKİSİDİR. Vefatından 4 gün sonra, daha bizim gözümüzdeki yaş kurumadan, koşa koşa gidip veraset ilanı talep etmelerini beklemiyoduk. Daha 40'ı çıkmadan mahkemelere düştünüz! Yazıklar olsun hepinize. Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız. Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazlarını, ne var ne yok Nilüfer ve Şirin Gözalıcı’nın ve alakasız 3.kişi akrabalarının üstüne geçirmişler de, babam tarafından kurumlara yapılan bağışların reklamını yapıyorlar utanmadan... Ben daha fazla birşey demeyeceğim ama bu işin peşini de bırakmayacağım! Sizi Türk adaletine teslim ediyorum. Ama 1 yıl, ama 10 yıl. Şimdi Babamın adını ağzına alma sen YİYEN! Babamın hesabından uzak dur, çok yeğen olmak istiyorsan prim yapmadan kendi içinde yeğen ol. Unutma ki seninle başladığımız kavgada babamı dahil edip ona videolar çektirdin, kışkırttın da kışkırttın.. He biz de senin kurduğun tuzağa düştük evet! Ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın. Bırakın BABAM dayınız olarak kalsın! Babamın eserleri TÜRKİYE CUMHURİYETİNE yakışır GÖZALICILARA değil!!!!!"