Annem Ankara'da Ayça sinirlendi: 'Sizi tanıdığım güne lanet olsun!'
Bergüzar Korel ve Mehmet Günsür’ün başrollerini paylaştığı 'Annem Ankara' nefes kesen bir bölümle ekrana geldi. Ayça, Hasan'ın serbest kaldığını öğrenince Burak'ın evine geldi. Burak, Ayça'nın sitem dolu sözlerini böldü ve ona asıl suçlunun kendisi olduğunu söyledi. Ayça, 'Sizi tanıdığım güne lanet olsun' dedi. Burak, karakola gidip suçunu itiraf etmeye karar verdi.

Yönetmenliğini Faruk Teber'in üstlendiği, senaryosunu Başak Angigün’ün kaleme aldığı 'Annem Ankara' dizisin 14. bölümüyle ekrana geldi.

Rıza'nın eşi polis tarafından yakalanırken; Burak her yerde aranıyordu.
Zuhal, bildiği her şeyi anlatarak emniyet güçlerini seferber etti.
Kendini kaçıranların elinden kurtulmayı başaran Burak, yolunu kestiği kamyoncu tarafından hastaneye götürüldü.
Ekibi ile birlikte her yerde Burak'ı arayan ve bir sonucuna ulaşamayan polislere güzel haber; Zuhal'in yanındayken geldi. Burak'ın olduğu hastaneye giden Zuhal, gözyaşları içinde oğluna kavuştu.

Sevinç, Zuhal'i görmek için eve gittiğinde ona kapıyı Aysel açtı. Aysel, Sevinç'i kardeşinin yuvasına göz dikmekle suçlayıp, ona buz gibi davranırken duruma Vahide müdahale etti:
"Bu hata sadece benim değil... Hasan'ın da rolü unutulmasın."
Sevinç iki kadına Güneş'in her şeyi öğrendiğini anlattı.

Burak'ı kaçıranlardan Mücahit'i her yerde arayan jandarma, köylülerin ihbarı üzerine gittikleri olay yerinde Müco'nun cesedini buldular.
İfade almak için hastaneye giden komiser, Zühal'e Mücahit'in ölü bulunduğunu ve oğlu için iyi bir avukat bulması gerektiğini söyledi.
Babasıyla birlikte Burak'ı görmek için hastaneye giden Ayça, hiç de beklemediği bir tepki ile karşılaştı.

Burak'ın Ayça'ya olan davranışlarına anlam vermeye çalışan Zuhal, onunla uzun uzun konuştu.
"Anne ben katil oldum. O telefona cevap verseydim belki de o insanlar ölmeyecekti. Ayça'nın annesi ölmeyecekti. Ben nasıl yaşayacağım anne?"
Oğlu için avukat arayışına giren Zuhal, Sevinç'in yardım teklifini reddetti.

Ankara'nın en tanınmış avukatlarından olan Orhan Şayan'a ulaşmanın yollarını arayan Zuhal, sonunda amacına ulaştı. Avukat Orhan, Zuhal'in teklifini kabul etti ve avukatı oldu.

Orhan, verdiği sözü tuttu ve Hasan'ı dışarı çıkarmayı başardı. Tahliye olan Orhan'ı kapıda Sevinç ve kızı Güneş karşıladı.

Baba-kız yıllar sonra yüzleşti. Hasan, yaşananları 'Benden neden vazgeçtin?' diye soran kızına anlatt:
"Ben babanın yerini almak istemiyorum, ben sadece kaçmak istemiyorum bundan sonra... Ne dersin bir şansım var mı?"
Mücahit'in davası için ifadeye çağrılan Burak'ı avukatı ve annesi de yalnız bırakmadı.

Komiserin odasında gerilen Burak, ifadesini tamamladı ve çıktı:
"Bu işten bir şey çıkmaz delikanlı, rahat olabilirsin"
Günler sonra çocuklarını görmeye giden Hasan, Burak ile büyük bir hesaplaşma yaşadı.
Hasan, Başar, Bağış ve Zuhal'i yemeğe çıkardı. Keyifli geçen akşamın ardından eve dönen aileyi Aysel karşıladı.

Ancak ne Aysel ne de Vahide'nin Hasan'ın yaptıklarını unutmaya niyeti yoktu...
Hasan'ın serbest kaldığını öğrenen Ayça, hesap sormak için Burak'ın evine geldi. Ayça'nın sitemlerini yarıda kesen Burak, ona asıl suçlunun kendisi olduğunu söyledi.

Duyduklarıyla şoke olan Ayça, "Sizi tanıdığım güne lanet olsun" diyerek oradan ayrıldı.
Yaşadığı vicdan azabına dayanamayan Burak, karakola giderek suçunu itiraf etmeye karar verdi.
Annesi ve babasıyla gittiği karakolda, kendisini kaçıran adamla karşılaşan Burak çıldırdı.
Burak'ın "Suçumu itiraf etmeye geldim" sözleri işleri daha da içinden çıkılmaz bir hale soktu.
