◊ Uzun yıllar Amerika’da yaşadınız. Türkiye’deki şöhreti bırakıp başka bir ülkede yaşamak sizi nasıl etkiledi? Şöhretle ilişkiniz nasıl?
- Şöhret ile olan ilişkime değil, müzik ile olan ilişkime odaklandım hep. Hayatımı şöhret üzerine kurmadığım için bu konuda hiçbir rahatsızlık duymadım. Aksine, kimsenin beni tanımadığı bir yerde yaşamak, çok daha özgür bir hayat sundu.
◊ Resim, seramik gibi farklı alanlarda da üretimi olan çok yönlü bir sanatçısınız. Geçtiğimiz günlerde Erol Evgin bir resim sergisiyle sanatseverlerle buluştu. Sizin de müzik dışında bu tarz projeleriniz olacak mı?
- Konservatuvara başlamadan önce Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’ne kayıt yaptırmıştım. Hatta o dönem Hacettepe Resim Bölümü’nü de kazandım. Amerika’da yaşadığım yıllarda da dünyanın en sevdiğim şehirlerinden oluşan seramik tabaklar yapmaya başladım. Önümüzdeki yıllarda bir sergi açmayı planlıyorum.
OYUNCULUKTA HEDEFİM YOK
◊ Yeni jenerasyondan dinlediğiniz isimler var mı?
- Aleyna (Tilki), Edis, Buray, Cem Adrian gibi yeni nesil sanatçıların eserlerini Türk pop müziği adına kalıcı ve değerli buluyorum. Lil Zey, Deniz Tekin, Sena Şener, Selin gibi daha alternatif müzik yapan sanatçıları da ilgiyle takip ediyorum.
◊ Daha önce sizi dizi ve müzikallerde oyuncu olarak da izlemiştik. Kariyerinizde oyunculukla ilgili bir hedefiniz var mı?
- Oyunculukla ilgili bir hedef koymadım. Senaryosuna, yönetmenine ve kendime inandığım bir proje olursa sürpriz yapabilirim.