Çocuklarınızın sporla ilgilenmelerini istediniz mi?- İstedik. Berke futbolla ilgilendi ama sonra bıraktı. Olmadı. Annesi gibi de değil babası gibi de. O daha çok sanata ilgi duyuyor.Tugay’ın kariyerindeki dalgalanmaların bu evliliğin bitmesinde etkisi oldu mu sizce?- Tugay’a “Urfa, Galatasaray gibi takımlarda çalıştın, yapabileceğinin en iyisini yaptın. Gel birkaç sene ara ver, bu kadar hırsa gerek yok” dedim. Onu da anlıyorum. 20 sene 40 bin kişi tarafından alkışlanmış bir futbolcu. Ve birden bire alkış kesiliyor. Onun hayatındaki kadın olarak 40 bin kişilik alkışı ona tek başıma veremem. Veremedim de zaten. O alkışa alışık olduğu için içinde olmak istiyor. Ama ben de farklı bir hayat istiyorum. Mesela Alaçatı’ya yerleşmek gibi. “Her şeyi bırakıp Londra’ya gidelim. Başarı sürekli olan bir şey değil. Bu işi bir süre unut. Denedin olmadı, her futbolcu iyi antrenör olacak diye bir kural yok, başka bir şey yap” dedim. Ama vazgeçmedi. Ben çok yoruldum açıkçası.Londra’da yatırımınız var mı?- Oğlumun oturduğu ev var. Bunun dışında da yatırımlarımız var. Parayla ilgili değil Tugay’ın hırsı. Alkış ve başarı odaklı. Onu çok iyi anlıyorum. Ama o başarı ve alkış için bir 20 yıl daha koştur koştur yaşayamam. Yoruldum. Tugay aynı bu konularda, değişmedi ama ben değiştim. Keşke bir 10 sene de o bana ayak uydursaydı. Çok başarılıyken ona “Her şeyi bırak, gidelim” demedim ki. “Olmuyorsa birkaç sene bırak, gel başka şeyler yapalım” dedim. Yorulduk. Belki de birinin bir şeyi olmaktan sıkıldım...Milli takım ya da Galatasaray’ın hocası olsaydı boşanır mıydınız?- Ben başarıya karşı değilim. Tugay’ın başarılı olmasını isterdim. Ben sadece daha fazla zorlamamasını ve bir süre ara vermesini istedim. Öyle bir durum olsa deli miyim ben Alaçatı’ya ya da Londra’ya yerleşelim diyeyim? Eğer böyle bir başarı olsaydı ben onun arkasından koşardım, yine kendimden vazgeçerdim. Başarısız oldu o yüzden ayrıldık gibi algılanmasın. Ben sadece biraz ara vermesini ve bir süre benim istediğim gibi farklı bir şekilde yaşamayı teklif ettim.