Estetik çıktı mertlik bozuldu! Depresyondan 80 kilo oldum...
Daha çok pop şarkıcısı olarak biliniyor ama Rebetiko da söylüyor, klasik Türk müziği de... Hürriyet'ten Savaş ÖZBEY, Kıbrıslı şarkıcı Ziynet Sali’yle bu mirası, 80 kiloluk bir ergenden nasıl Türkiye’nin en seksi sanatçılarından birine dönüştüğünü ve günümüzün güzellik anlayışını konuştu: “Dünyanın ihtiyacı, kişilerin iç güzelliği ama insanoğlu dış güzelliğe önem veriyor. Zaten estetik operasyonlar çıktı, mertlik bozuldu. Gerçek ve doğal güzellere haksızlık bu bence!”
◊ Bir dönem İngiltere’de yaşadınız. Bir müzisyeni hangisi daha çok besler: Londra’nın yağmuru mu, İstanbul’un lodosu mu?
- Bu kişiye göre değişiyor ama şu sıralar sanırım beni ne yağmur ne lodos besliyor. Tercihimi Kıbrıs’ın güneşinden yana kullanıyorum.
◊ Pop dışında her ikisinde de çalışmalarınız oldu: Grek müzik mi, klasik Türk müziği mi?
- Benim için müziğin dili, dini, ırkı yoktur. Her ikisinde de kendimi buluyorum.
◊ Şimdi Türkiye’nin en seksi kadınlarından birisiniz ama öğrenciyken 80 kiloymuşsunuz. Genetik mi, depresyon mu?
- Depresyondu tabii. İstanbul’a alışmak kolay mı? Küçücük bir adadan çıkıp gelmiştim... Ama alışınca da kopmak kolay olmadı.
◊ Müzisyenlikten önce bir müzik şirketinde 1 yıl sekreterlik yaptınız. Yıpratıcı mıydı, öğretici mi?
- Çok öğreticiydi.
◊ Bir dönem Zorba’da sahne aldınız. Tercihiniz: Büyük konserler mi, samimi mekân programları mı?
- İkisinin de tadı apayrı tabii ki. Ama küçük samimi mekânları konser alanına dönüştürebildiğim gibi, büyük konserleri de en samimi mekâna dönüştürebiliyorum.
◊ Aynı lisede olsanız hangisiyle daha iyi arkadaş olurdunuz: Anna Vissi mi, Haris Alexiou mu?
- İkisini de sadece sanatçı kimlikleriyle tanıyorum. Ama Haris Alexiou’nun naifliğini kendime daha yakın hissediyorum. Anna çok daha asi.
◊ Film ve dizilerde oyuncu olarak da gördük sizi. Hayatınız bir film olsa müzikal mi olurdu, romantik-komedi mi?
- Aslında küçükken “Grease” müzikalini izleyip çok etkilenmiştim ve müzikal şarkıcısı olmak istiyordum. Ama hayatım romantik-komedi olurdu. Net.
◊ Eşiniz Erkan Erzurumlu da Kıbrıslı bir müzisyen. Evde en çok ne konuşuyorsunuz: Nota mı, hellim mi?
- İkimiz de boğazımıza düşkün olduğumuz için hellimi daha çok konuşuyor olabiliriz. (Gülüyor)
GEÇMİŞTEKİ KÖTÜLÜKLER GEÇMİŞTE KALSIN
◊ Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?
- Hatırın büyüklüğüne ve kimin hatırı olduğuna bağlı. Değmeyen kişiler için yemişliğim ve hasta olmuşluğum da var.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?
- İkisini de çok merak ediyorum. İnsanlığın ilk var oluşu mesela... Ama bir o kadar da korkarım. Risksiz, gelecekte kötülüğün olmadığı bir zamanda yaşamak isterdim. Geçmişteki tüm kötülükler de geçmişte kalsın.
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
- Bahsettiğin güzellik, iç güzellikse nasıl doğduğunun bir önemi yok. Zengin de doğsak fakir de doğsak... Günümüzde dünyanın ihtiyacı, kişilerin iç güzelliği ama ne üzücü ki insanoğlu daha çok dış güzelliğe önem veriyor. Zaten estetik operasyonlar çıktı, mertlik bozuldu. (Gülüyor) Gerçek ve doğal güzellere haksızlık bu bence!
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
- Şarkının da dediği gibi parayla saadet olmaz.
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?
- Pozitif ama ilginç olsa, daha iyi değil mi yahu?
KÜÇÜK KEYİFLER
Dünyanın en güzel sahilleri Mağusa’da
◊ Bodrum-Gümüşlük mü, Çeşme-Alaçatı mı?
- Gittiğimde güzel vakit geçiriyorum ama ikisiyle de ilgili çok derin duygum yok aslında.
◊ Peki, Kıbrıslısınız... Girneci misiniz, Mağusacı mı?
-Mağusa. Bence dünyanın en güzel sahilleri orada.
◊ Gün doğumu mu, gün batımı mı?
- Gün doğumu. Umut ve heyecan verir. Gün batımları beni hüzünlendirir...
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
- Kırmızı et.
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
- Rakı-balık-Ayvalık tabii...
◊ İmkân olsa hangisini seçerdiniz: Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi?
- Tüm müzik aletlerini çalabilmek.
◊ Tavla mı, satranç mı?
- Satranç. Beyin jimnastiği, daha derin ve düşündürücü geliyor.
◊ İlkinde 1 milyon 250 bin, ikincisinde 2 milyon 100 bin takipçiniz var. Twitter mı, Instagram mı?
- İkisinin de alanı, içerikleri farklı. Twitter daha inandırıcı ve samimi geliyor. Sık sık TT (gündem) listesine bakarım.
ÖZEL MESELELER
Tüm dekoltelerime güvenirim
◊ 29 Nisan Boğa kadını. Nesinden daha çok çektiniz: Hızlı karar vermekten mi, zaman zaman inatçılıktan mı?
- Hiç hızlı karar veremem. Tam aksine, çok düşünür, çok tartarım. Benim inatçılığım daha ağır basar. (Gülüyor)
◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
- İlkbahar. Doğanın uyanması benim için yenilenme. İnsanın içini kıpır kıpır yapıyor.
◊ En çok hangi dekoltenize güvenirsiniz: Sırt mı, bacak mı?
- Tüm dekoltelerime güvenirim. (Gülüyor) Fazla olmadığı sürece.
◊ Bir renk olsanız: Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
- Ateş kırmızısı.
◊ Bir yemek olsanız: Tatlı mı, tuzlu mu?
- Tatlı biri olduğum için tatlı.
◊ Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Gülümsemek mi, göz kaçırmak mı?
- İnsanına göre değişir ama tatlı bir tebessüm daha çok iç gıcıklar herhalde.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
- Benim hatıralarıma ikisi de eder.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkınızın kötü bitmesi mi?
- Âşık olamamak daha kötü. Aşk diye hissettiğimiz duygu çok güzel, motive edici, yükselten, besleyen bir duygu.
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi, kayıtsızlık mı?
- Bence kayıtsızlık. Nefret de çok yoğun bir duygu çünkü.
◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin omzunda ağlamak mı?
- Duygularımı çok saklayabilen bir insan değilim ben. Yine de tek olmayı tercih ederim.
◊ Affetmek mi, unutmak mı?
- Affettiğin zaman unutursun zaten.
GÜNDELİK HALLER
Pijama-terlik-battaniye
◊ İstanbul’un... Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?
- 1994’ten beri her şeyi, okul ve iş dâhil Avrupa yakasında yaşadım. Çok alıştım. Dolayısıyla Avrupa yakası.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
- İyi bir Film.
◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
- Pijama-terlik-TV. Ben bir de ekleme yapıp battaniye diyorum.
◊ Az tanıdığınız birine... Telefon açmak mı, mesaj atmak mı?
- Mesaj atmak.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
- (Gülüyor) İkisine de tahammül edemem galiba!
◊ Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?
- Yakın birisiyse uyandırırım ama daha uzak bir misafirse uykusuz kalırım mecbur, uyandırmam.
POPÜLER ŞEYLER
Arabesk deyince Müslüm Baba
◊ Hangisine daha çok gülersiniz: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?
- Aaa... Asla ayıramam. İkisine de çok gülerim, ikisini de ayrı ayrı çok severim. Ama Ata’yı ta okuldan tanırım ve şovlarında şarkı söylemeyi çok seviyorum.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
- İkisi de çok kıymetli benim için. Bir elin parmakları gibi. Ama çocukken evcilik oyunlarında hep Türkan Şoray olurdum. Özellikle şarkıcı rolündeki filmlerinden çok etkilenmişimdir.
◊ Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?
- Tarık Akan. Onun toplumsal duyarlılığının çok daha ön planda olması herkes gibi beni de etkilemiştir.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
- Nâzım.
◊ Arabeskten: Müslüm Baba mı, İbrahim Tatlıses mi?
- Arabesk deyince tabii ki akla ilk Müslüm Baba gelir.
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI
◊ Kedi mi, köpek mi?
- Köpek.
◊ Spor ayakkabı mı, topuklu mu?
- Spor.
◊ Çaycı mısınız, kahveci mi?
- Kahve.
◊ Mantı mı, iskender mi?
- Mantı.
◊ Güneş mi, ay mı?
- Güneş.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?
- Uçak.