Ceyda Ateş, İstanbul’a gelme sebebini açıkladı

İş insanı Buğra Toplusoy ile 2018 yılında nikah masasına oturan Ceyda Ateş, Amerikadan iş görüşmeleri için yurda döndü. Önceki gün Arnavutköydeki bir mekan çıkışı objektiflere yansıyan oyuncu, İstanbula gelme sebebini açıkladı.Arnavutköyde görüntülenen ve Çok şükür sonunda İstanbul, iki sene sonra diye söze giren Ceyda Ateş, Amerikada geçirdiği iki senelik süreden bahsetti: Bu süreç pandemi ile geçti. Hamilelik, çocuktu derken nasıl geçti ben anlamadım. Çocukla beraber biraz hızlı geçti. Pandemi döneminde kızı Talyayı kucağına alan Ateş, Zorlanmadınız mı? sorusuna, Hamileyken korona olursam ve 'bu süreç nasıl olur' diye korkuyordum. Bir süre evdeydim, dışarı çıktığımda çok dikkatli çıktım. Zorluydu ama güzeldi dedi. Doğumu Amerikada yapmasının tercih olmadığını belirten oyuncu, Orada yaşıyorum artık, eşimin işi orada ve pandemi süresinde buraya gelemedim. Orada yaşadığım için doğumu orada yaptım. Doktorum oradaydı, o yüzden orada gerçekleşti ifadelerini kullandı. İstanbula dönüş sebebini açıklayan Ateş, Hem ailemi görmek hem de çocuğu getirmek istedim. Bir de çok özledim. Proje görüşmelerim var, onun için de geldim şeklinde konuştu. Doğum kilolarından kurtulduğu görülen 33 yaşındaki oyuncu, Hamilelik sürecinde kilo almamak için bir çabanız oldu mu? sorusunu şu cevabı verdi: Bu konu birazcık hassas bir konu. İnsanlar kadınlara bu konuyla alakalı baskı yapıyorlar. Kilo aldın, zayıftın... Bu birazcık bünye meselesi. Bir de kadının en özel olduğu an, anne oluyorsun. Ben hiçbir şeyden kısmadım, her şeyin en sağlıklısına dikkat ettim çocuğum beslensin diye. İçimde bir can büyütüyorum, nasıl ondan kısabilirim. Kilo dediğin şey doğumdan sonra verilip, eski sağlığına kavuşulur. Oyunculuğu çok özledim diyen Ateş, Ben işimi seviyorum, doğru ya da yanlış projeler de yapmış olabilirim ama işimi sevdiğim için yapıyorum şeklinde konuştu. Eşi Buğra Toplusoyun ailesinin kendisini istemediği haberleriyle igili Ateş, Her şey çok iyi. Biz mutluyuz. çocuk var, her şey çok güzel gidiyor. Üzerinden çok geçti ama o dönemde de çok yoktu. Ben konuşmadığım için herkes bir şeyler söyledi. Her şey iyi, kötü giden hiçbir şey yok dedi.