13 yıl önce ‘Issız Adam’ olarak hayatımıza girdi. Bir haftada tüm Türkiye’de tanındı, o ise “Bütün o kıyametler koparken ben dağın başında dört köpek, iki atla yaşadım” diye anlatıyor o günleri. Sonra evlendi, baba oldu. Birçok projede rol aldı. Şimdi de Kanal D’de yayımlanan ‘Sadakatsiz’in kadrosuna katıldı. Cemal Hünal, pek bilinmeyen dünyasının kapılarını açtı, aldatılmasından Survivor adasında yaşadıklarına pek çok şey anlattı.Setinin olmadığı bir gün muhabbet etmek için sözleşiyoruz. Konuşuyorken, bir yandan bir şeylerle uğraştığını fark ediyorum. Meğer atölyesinde, deri bir bıçak kılıfı yapıyormuş. Bu tip uğraşları çok seviyor. Bu onunla ilk röportajımız. Ekranda gördüğüm kadarıyla bana hep mesafeli bir adam gibi geliyordu, kendi de “Bir şey konuşacaksam ya her şeyi konuşurum ya da hiç konuşmam” diyor. Biz konuşurken zaman geçtikçe ısınıyor. Ve başlıyor anlatmaya...
Dominik’ten, ‘Survivor’dan döndüğün gibi ‘Sadakatsiz’e başladın. İzliyor muydun?
Sezon başında ilk takip ettiğim, beğendiğim işlerdendi. İlk fragmanı gördüğümde bu iş bu seneyi çaldı diye düşündüm. Ve “Bu sezon içinde olmak isteyeceğim tek iş” dedim. ‘Survivor’dan döndüğüm gibi beni aradılar. Ertesi gün setteydim.Hünal’ın Cansu Dere’yle birlikte rol aldığı ‘Sadakatsiz’ çarşamba günleri saat 20.00’de Kanal D’de.Çok az arkadaşım vardırCanlandırdığın Sinan karakteri nasıl biri?Ayağı yere basan, fazla pragmatik, sempatik ve rahat bir karakter. Asya’yı (Cansu Dere) güldürebiliyor. Lezzetli bir giriş oldu. Ben de merakla bekliyorum.Sadakat sana ne ifade ediyor?Aldatılmak çok ağır bir duygu. Çocukken bir arkadaşın bile seni kandırdığında ne kadar kırılıyorsun. Eşin tarafından aldatılmak çok daha travmatik. Bir sürü yalana da maruz kalıyorsun. Bu sebeplerle sadakat hassas bir olgu. Gri bölgeleri yok. Ya siyah ya beyaz. Ama insanlar kendilerini kandırmayı seviyor. Kimileri de yalan söylemeyi kolay becerir.