* Aslında eskiden yazmışsın. Ama önceden hisseder ya sanat, edebiyat...- Estağfurullah, kendime yormuyorum. Biriken şeyi devamlı seyretmemizden. Film daha kara olabilirdi. “Bu kadar kara bir film yapmaya ihtiyacımız yok” dedim. Zeki Demirkubuz taş mı yiyecek diye düşündük! (Kahkahalar) Zeki Abi’yle çok konuştuk bu filmi, 10 senesi vardır; ona layık, onun dişine göre bir şey olduğunu. İzledi, çok beğendi, çok mutlu oldum. “Ben çeksem birkaç sahne daha eklerim, şöyle çekerim” filan demesi hoşuma gitti.* Zeki Demirkubuz da sever; filmde iktidar meselesi var. Gündelik hayatta kullandığımız “Herkes haddini bilecek, herkes akıllı olacak” gibi sözleri yerleştirmişsin.- Orhan Pamuk, Nobel aldığında “Akıllı olsun” falan dediler. Daha ne kadar akıllı olsun? (Kahkahalar) Bu, sınır tanımamakla ilgili bir şey. “Sınırlarınızı aşın” deniyor, herkes aşıyor. “Kendin gibi ol” deniyor, işte bak bu kendim! Ne kadar memnun herkes kendinden! Yalnızca dışarıdan müdahale varsa değişmek istiyor. Dişleriyle sorunu yok, biri söyleyince yaptırıyor. Kişisel fayda, birine hizmet etmeye dönüşmüş. Kendini beğenmek, kendini beğenmişlik olmuş. 80’lerden hani, “Kendini ifade et, tokalaşırken elini sıkıca sık, gözünün içine bak” var ya. Ulan, elimizi kıracaklardı! Bunların ne çabuk modası geçiyor. Takım elbisenin anlamsızlığı konuşulmaya başlamış. Bunu anlamadınız mı? 30 sene kot pantolon giydi Steve Jobs! Kodlar gidene kadar bu mücadelemiz sürecek.* Bazı kodlar da hiç değişmiyor.- Yerine bir şey geliyor. Mesela bu kadar kişisel gelişim kitabı var; özetle “Rahvan gitsin” diyor. Bundan nasıl 300 sayfa çıkarabilirsin? Takma kafana tokadan başka! ‘Ne takıyorsun’ diye kitap olur mu! Ayrıca sen ne takıyorsun 200 sayfa kitapta? Türkçeye çevirmişler ‘S*tir Et’ diye. Kardeşim, diyorsun ama sen etmemişsin! Orta Anadolu türküsünde vardır ya, “Eller duyar, söz olur”. Böyle albüm yapılır mı ya? Duyarlar çünkü, şarkıyı söylüyorsun! “Odasına girdim”... Ya niye giriyorsun odasına! Odasına girmişsin, muhtarın kızını arıyorsun, sonra diyorsun ki “Aman eller duymasın”. Eller duymasa bütün köyü! Yeter ki eller duymasın. (Kahkahalar)* Kökeni var yani bunların.- Evet, çok eski abi. Eski kod, dil değişiyor yalnızca. İşin garibi, düşük profille mürekkep yalamış arasındaki fark kapandı. Yeni dönemin başarısıdır bu. İkisi de aynı şeyleri söylüyor, sloganı aynı. Yalnızca bizde değil. Gençliğimizde ne bariyerler yıkmış Madonna geçen gün Instagram’da, Türkçesiyle söyleyeyim, “Allah herkesin gönlüne göre versin yani” diye aforizma koyuyor. Zenci İsa’yla klipte sevişen Madonna, “Benim için ne düşünüyorsan Allah sana iki katını versin” filan diyor. Teyze olmuş! Biri sufle veriyordu, artık vermiyor diyeyim. Aksi bir ihtiyara dönüyorsun, yanında ne aranjör kalıyor ne bir şey. Ne diyordum lan ben? İsa’yla da seviştim, buramdan kan akıttım, onu Lady Gaga yapıyor, o zaman kendi derdime döneyim... Derdine düştüğün zaman da “Ay bir cam açayım” filan oluyor. (Kahkahalar)‘2 Arada’da Harem-Sirkeci feribot hattında garsonluk yapan ‘Ayzek’, adını 80’lerin meşhur dizisi ‘Aşk Gemisi’ndeki Isaac’ten alıyor. Tabii ikonik hareketi de ondan yadigâr.Verdiğim kiloların 10’unu geri aldım* Bayağı body yapmışsın ve soyunuyorsun filmde.- Ya Çınar!* E kadınlar galada hep bunu konuşmuş, öyle anlattı Berna (Sağlam).- O sonuydu işte. Çektik bitti.