Cem Karaca'nın hayatı müzikal oldu!
Geçtiğimiz hafta Bandırma’da ilk kez seyirci karşısına çıkan 'Cem Olmak'ta, Anadolu rock müziğinin efsane ismi Cem Karaca’nın hayatını oynayan bir aktörün oyun sonrasında zihninde geçenleri sinematografik bir dille seyirciye aktarılıyor. Oyuncu Cem Özer, Cem Karaca'nın şarkılarını, müzisyen Ercüment Vural'ın düzenlemeleriyle yorumluyor.
Cem Karaca’nın şarkıları eşliğinde, oyuncu Cem Özer'in Anadolu rock müziği efsanesi ile karşılıklı diyalogları üzerine kurulu müzikal eserde; Cem Karaca'nın hayatından bir kesit, 1980 sonrası başına gelenler anlatılıyor. 12 Eylül darbecilerine büyük bir eleştirinin de olduğu eser sürpriz bir sonla seyirciyi şaşırtıyor. Cem Özer, aktörün zihnindekilerini, hesaplaşmalarını, gerçek bir sanatçı duyarlılığını, acı çekmenin insan olmaktan geçtiğini, toplumsal olayları, etkilerini, sanatçıya ölmeden önce ve öldükten sonra verilen değeri Cem Karaca ile karşılıklı diyaloglarla sorguluyor.
"SANATÇI ÖLDÜKTEN SONRA DEĞİL YAŞARKEN ALKIŞLANIR"
Sanatçılarımızın yaşarken değerinin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Cem Özer, "Bu ülkede sanatçının değeri ölünce anlaşılıyor" derken, Cem Karaca’nın bir sözünü de yineliyor; Cenazemde beni alkışlamayın. Sanatçı öldükten sonra alkışlanmaz, yaşarken alkışlanır.
"BUNCA YIL GÜLDÜRDÜM, ŞİMDİ AĞLATIYORUM"
Uzun yıllar ekranda ve sahnede seyircisini güldürdüğünü ama bu kez ağlattığını belirten Cem Özer, "Sanatçılar hayatımızı renklendiren insanlardır. Onlar sesimizdir, aşkımızın, sevdamızın, zaman zaman dertlerimizin sesidir. Her gerçek sanatçı bu dünyada mutsuz olur. Evet, yaşayabilecek bir ülke buluruz ama vatan bulamayız. Acı çekmenin tek bir şartı var, insan olmak. Ve koca bir yüreğin olması gerekir” ifadelerini kullandı.