'Kıskanıyorsa da bunlar tatlı kıskançlıklar'
Hem ekran hem beyazperde başrollerinin arka arkaya geldiği bu dönemde, nikâh masasına otururken hiç hayranlarımı kaybederim tereddüdü yaşamadınız mı?- Hayır. Hayatımı özel hayatım ve kariyerim gibi farklı bölümlere ayırmıyorum. Genel olarak hepsi benim. İnsanlar da Emre’yle (Yetkin) ilişkimizi ve enerjimizi sevdiler diye düşünüyorum.Düğün sonrası ilk sabah... Ne hissettiniz?- Yorgunluk. Emre bundan önce hayatımda neyse şimdi de o... Tek fark; o benim için ‘kocacım’ oldu, ben onun için ‘karıcım’ oldum.Son dönemde oyuncular aşkı sette buluyor. Ama Emre Bey reklamcı... Nasıl tanıştınız?- Dört yıl önce tanıştık. Emre bir arkadaşımın kuzeni... O zamanlar ikimizin de başka ilişkileri vardı ve tesadüfen karşılaştığımız zamanlarda sadece merhabalaşırdık. İki yıl sonra ikimizin de yalnız olduğu dönemde yine karşılaştık. Bir araya gelebilmemiz için çok emek harcadı. Kadın olarak bana kendimi çok iyi ve özel hissettirdi. İyi ki bir araya gelmişiz. Biz romantik olmanın dışında çok eğlenen bir çiftiz. Emre eşim olmanın yanında en yakın arkadaşım da oldu.Birlikteliğiniz başladıktan sonra Kerem Bursin, Şükrü Özyıldız gibi çok beğenilen erkeklerin karşısında oynadınız... Emre Bey’in öpüşme, sevişme sahnelerinizi kıskandığı oldu mu?- Başında mesleğimi biliyordu. Birbirimizin işlerine saygı duyuyoruz. Sadece o sahnelerde ekrana bakmıyor, telefonuyla oynuyor (gülüyor). Aramızda hiç böyle bir şey yüzünden problem çıkmadı. Kıskanıyorsa da bunlar tatlı kıskançlıklardır.
Hülya karakterinin yelpazesi çok geniş
Ege Üniversitesi, Arkeoloji mezunusunuz... Ama okul bitince önce güzellik yarışmasına, sonra bir oyunculuk yarışmasına katılmışsınız. Kazı sahasından sahneye transferin ardından şöhret tutkusu mu var?- Yemin ediyorum, hiç şöhret sevdam olmadı. Lise yıllarında oyunculuğu seviyordum. Asistanlık falan yaparım diye bir ajansa gittim. Ama orada beni Akdeniz güzellik yarışmasına sokmak istediler. Ailem çok ısrar etti. Yarışmayı kazandım ama o iş orada bitti. Arkeoloji okurken de aklım oyunculuktaydı; vaktimin çoğu Bornova Belediye Şehir Tiyatrosu’nda geçiyordu. O dönemde ekranda oyunculuk yarışmaları başladı. Arkadaşlarımla yarışma için İstanbul’a geldim. Birinci oldum.Daha önce de dizileriniz oldu ama ‘Hayat Şarkısı’yla kaderiniz değişti. Ne oldu da izleyici sizi fark etti?- Diğer rollerde yapabileceklerim sınırlıydı. Ama Hülya karakterinin yelpazesi çok geniş. Deli gibi çıldırıp istediğimi yapabiliyorum.