Burak Sergen: Bu kadar çok ünlü olursa kimden fotoğraf isteyeceğiz?
Son olarak Kanal D'nni sevilen dizisi 'Sadakatsiz'de 'Haluk Güçlü' karakterini canlandıran Burak Sergen, Hülya Koçyiğit'in sunumuyla TRT 2'de yayınlanan 'Film Gibi Hayatlar' programına konuk oldu. Bir dönem öğretim görevlisi olarak eğitim veren usta oyuncu, tiyatronun önemine vurgu yaparken, "Genç arkadaşlara bir türlü anlatamadım" sözleriyle dikkat çekti.
Nisan 2021'de Covid-19 geçiren ve uzun süre hastanede tedavi gören Burak Sergen, "Çok ağır günler geçirdim. İki hafta yoğun bakımda kaldım ama şimdi buradayım. Öbür tarafa gittim, bir baktım. Geri geldim" dedi.
Profesyonel kariyerine ödüllerle başlayan oyuncu, bu durumun kendisini hiçbir zaman şımartmadığını söyledi: Önemli olan devam ettirmek. Tiyatrodan sonra birçok sinema filminde ödül aldım. 'Asansör' filminde bir tek sahnem vardı, onunla bile ödül aldım. Ödül tabii ki ölçüdür, tabii ki sanatçıyı kamçılar. Sanat yaşantımda oynayacağım rolleri, karakterleri, dizileri, filmleri hep seçerim. 'Bu da olsun, o da' diye hiç yapmadım.
Usta sanatçı, 1984 yılından itibaren kötü adam rollerinde oynamasıyla ilgili, "Herhalde karşılıklı, empati ile yapılan bir şey. Sanırım senaristler 'Bunu yazıyoruz ama bunu Burak Sergen oynar' diyorlar. Ben de oynuyorum" ifadelerini kullandı.
Bir dönem Konya Selçuk Üniversitesi ve Ankara Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak eğitim veren Burak Sergen, öğrencilerine tiyatroyu bırakmamaları konusunda tavsiyelerde bulunduğunu şu sözlerle açıkladı:
"Öğrencilerime hep 'Ne olur tiyatroyu bırakmayın. Dizi film ne yapıyorsanız yapın ama tiyatroyu bırakmayın' dedim. Çünkü tiyatro, yükseltimiz ve mahremimiz. O sahne öyle kutsal bir yerdir. İbadethanedir orası. Oranın belirli kuralları vardır. Tiyatro iyileştirir. Konservatuara geliyorsunuz, 'Dizi, film yapayım bir tane meşhur olayım' düşüncesi güzel. Olsun ama 'Ondan sonra bırakayım' olmasın. Çünkü güzel sanatlar dediğimiz zaman sinema da bunun içine giriyor, resim de giriyor, heykel de, tiyatro, bale de giriyor ama televizyon girmiyor. Bunu bir türlü genç arkadaşlara anlatamadım. 'Bir yerde meşhur olup, o meşhurluğu televizyonda kullanmayın. Lütfen orada devam edin' dedim."
61 yaşındaki sanatçı, "Bakın Broadway'de, Londra’da tiyatrocu tiyatrocudur. Bunun çok basit bir denklemi var. Buradan meşhur olayım, televizyonu da kullanayım... Hayır, televizyonu kullanma. Bırak televizyondakiler sen orada meşhur olduğun için seni çağırsınlar. Tam tersi. öğrenciler bir an evvel hemen meşhur olmak istiyorlar. Benimle fotoğraf çektirsin, ben imza vereyim... Şimdi bu kadar çok ünlü olursa kimden fotoğraf isteyeceğiz? Lütfen ne yapıyorsanız iyisini yapın. Tiyatro mu? Lütfen tiyatroda iyi olun. Ben şuradan bir basayım, bu tarafa geçeyim... Tabii ki geç. Ama düzgün yol varken bir şeyin üzerine gitmek, bir yere basmak, hemen çabucak bu işi yapmak. Bana ters geliyor" şeklinde konuştu.
Yakın zamanda kendi tiyatrosunu kuran Burak Sergen, "Umarım bu senenin sonunda, eylül gibi hem akademi olarak hem oyuncu yetiştirme olarak hem de oyunlar oynayan bir tiyatro olarak hayata geçirmeye çalışacağız. Çok meşakkatli ve zor bir yol ama hem öğrenci hem oyuncu olacak insanları da alacağız. Amacımız hakkaniyetli olmak. Tiyatroların çoğalması tüm derdimiz" dedi.