◊ Mesleki hayallerin neler?
Hayalim farklı rolleri denemek, formları bozabilmek.
◊ 150 kilo olacaksın ya da 30 kilo vereceksin deseler kaslarından vazgeçer misin?
Tabii, bana Emir karakteri geldiğinde fiziği çok düzgün ve kendine bakan biri olduğu söylendiği için ben de fiziğimi bu hale getirdim. Ama rol için başka bir şey gerekirse ona bürünürüm. Sokakta üstsüz gezemem
◊ Türkiye’nin en seksi adamlarından biri olarak gösteriliyorsun.Bu kadar arzulanmak nasıl bir his?
Güzel bir şey tabii, hepimizin içinde beğenilme, onaylanma gibi dürtüler var ama ben buna çok takılmıyor, o denizde de boğulmuyorum.
◊ Peki, fiziğini nasıl koruyor, nasıl çalışıyorsun?
Haftanın beş günü, günde en az iki saat spor yapıyorum. Bir saat kardiyo, ardından antrenman. ◊ Setin yok mu? Var. Sabahları 5.00’te uyanıyorum. 7.00’ye kadar spordayım, sonra sete geçiyorum artık.
◊ Fit kalmanın en zor yanı ne senin için?
Eskiden tatlı yememekti ama buna da alıştım. Şimdi çok abartmadan yiyorum. Best Model’a hazırlandığım zamanlar çok daha koyu diyetler yapıyordum ama bu sürdürülebilir bir şey değil. Hayatta ne yapıyorsan sürdürülebilir olması lazım. Şu an diyete falan çok takılmıyorum. Yediklerimden kısmıyorum, sadece dengelemeye çalışıyorum. Bir gün çok yediysem ertesi gün az yiyorum.
◊ Üstsüz sahneleri çok sık gördük. Bir insan için hangi noktada ekranda soyunmak sorun olmaktan çıkıyor?
Sana bağlı. Yani senin değerlerine bağlı. Ben buna tamamen iş olarak bakıyorum, o yüzden de utanmadım. Yoksa şimdi bana burada üstünü çıkart, sokakta öyle gez desen gezemem.
◊ Fiziğinden dolayı önyargılarla karşılaştın mı?
“Yakışıklı olduğu için başrolde” gibi… Bana gelip kimse bir şey söylemedi. Alaylı olup çok iyi olan oyuncular var ki, illa bunun okulunda okuman gerekmiyor ama kendini yetiştirmen gerek. Dezavantajı şu: Seni bir forma sokuyorlar ve hep o forma uygun rollerde oynamanı istiyorlar. Kimse risk almak istemiyor yani. Ama dediğim gibi; ben hikâyeye inanırsam bu formumu bozarım.
◊ İsminin başına eklenen ‘yakışıklı, seksi’ sıfatlarından rahatsız oluyor musun?
Oluyorum galiba, sürekli böyle anılmaktan hoşlanmıyorum. Yani finalde hepimiz insanız. At benim için tutku; sana sabrı, empatiyi öğretiyor
◊ Oyunculuk bir yana, hayatında tutku duyduğun başka neler var?
At, benim için yeni ama çok büyük bir tutku. Kendime ait atım yok, arkadaşlarımın var. Birlikte arazide, sahilde biniyoruz, çok keyifli oluyor. At sana sabrı, empatiyi öğretiyor. Çünkü her atın farklı bir karakteri var. Onu, ne istediğini, neden korktuğunu anlamaya başladıktan sonra da onunlabütünleşiyorsun, arkadaşın gibi. Bir de sörfe başladım, şimdi Riva’da dalga sörfü yapıyorum.
◊ Sörfte seni çeken neydi?
Sörfe giderken telefonunu götüremiyorsun, sadece şortun ve tahtan var, denizin içindesin. O sessizlik beni çekiyor.
◊ Yapmaya başladığında duramadığın bir şey söyle.
Çekirdek yemek, beş saat falan yerim Hakan. Gelir biri önümden alır yani.
◊ Sevgilinin odasında bir obje olsan ne olurdun?
Yatak olurum. Ciddi göründüğümü söylerler ama tam tersiyim
◊ Görünmeyen dünyanda neler var?
Dışarıdan sert mizaçlı ve ciddi göründüğümü söylerler ama aslında tam tersiyim.
◊ “Çok titizim” demişsin eski bir röportajında…
Evet, bir şeye başlamadan önce her şeyi kontrol ederim, ondan sonra başlarım. Takıntılarım da vardır, mesela bir şey yamuksa düzeltirim. ◊ Hayattaki en büyük pişmanlığın... Doğru zamanda sevdiğin birine sevdiğini söyleyememek. Sonra da onu kaybetmek. Keşke daha çok ilgilenseydim, daha sevdiğimi söyleseydim.
◊ Hayata dair dertlerin...
Kimsenin kalbini kırmamak.
◊ Hakkında ne söylesen şaşırırız?
Gece yemeği çok yerim. Uykudan uyanıp yemek yiyebilirim. Makarna ve pizzaya karşı koyamam.
◊ Kendinde en rahatsız olduğun özelliğin...
Bir şeye çok zor başlarım. Son güne bırakırım. Başlayınca da sonunu getiririm.
◊ Mutluluk karende neler vardır?
Deniz, kum, güneş. Yaz insanıyım.
◊ Seni son zamanlarda en heyecanlandıran şey ne?
Kara deliğin fotoğrafı çıktı ya geçenlerde, çok enteresandı. Risk almayı hep sevdim
◊ Sen jön müsün?
Ben oyuncuyum.
◊ Başrol olmak korkutuyor mu?
Ben hayatta hep risk almayı sevdim. O anlamda bir korkum yok.
◊ Seni romantik komedide izliyoruz.
Dram oynamak çok zor, romantik komedi daha kolay gibi bir algı var. Sen dram ve aksiyon işleri de yapmış bir oyuncu olarak ne dersin? Daha kolay diye bir şey yok. Bir kere romantik komedide sürekli yüksek bir enerjide olman gerekiyor. Bunun da zor yanları var. Ama şartlara bakacak olursak, bundan önceki işim aksiyondu; doğa şartları, kostümler, daha zordu ama finalde ikisi de oyunculuk.
◊ Dizinde bir estetik cerrahı canlandırıyorsun. Senin estetiğe bakışın nasıl?
Kim nasıl mutlu oluyorsa hayatını öyle yaşamalı. Ama bunun da bir ölçüsü var, görüyorsun bazıları takıntı seviyesinde düzenli olarak yaptırıyor, bu bence yanlış. Ama bu karakteri canlandırdıktan sonra yolda gördüğüm insanlara bakıyorum. “O var, bunu yaptırmış” falan diye anlayıp hemen sayabiliyorum.
◊ Senin için güzellik nedir?
Enerji.
◊ Dizideki lakabın Erik neden?
Binnur karakteri taktı. Emir, Erik gibi kütür kütür (gülüyor).
◊ Sen bir meyve olsan ne olurdun? Erik kalsın ya.
◊ Bütün yazı sette geçirdin. Seni bu karakterde bu kadar motive eden neydi? Plastik cerrahı oynama fikri beni heyecanlandırdı çünkü her zaman gelebilecek bir rol değildi. Daha önce de yapılmadı bildiğim kadarıyla.
◊ Karakter çok soğuk, cool… Ne kadar sen?
Emir’i travmaları biraz o noktaya getirmiş; sürekli mükemmel, başarılı olmak zorunda kalmış, o yüzden böyle duvarı olmuş Emir’in. Ama ben öyle soğuk değilimdir. Özellikle arkadaş çevremde komiğimdir, eğlenmeyi, espri yapmayı, kendimle dalga geçmeyi severim.
◊ Cemre Baysel ile partnerliğiniz nasıl? Cemre ile daha önceden tanışıyorduk. Çok tatlı, karşısındakine oynama alanı bırakıyor, bu çok önemli.