“Bizimkiler”in Ali'si Atılay Uluışık: Ali'yi unutturamadım

Bizimkiler 13 yıl boyunca televizyon tarihinin en önemli yapımlarından biri oldu. Her bölüm, Şükrü Beyin küçük oğlu Alinin sözleriyle sonlanırdı. Ali karakterine hayat veren ve oyunculuk kariyerine dönüş yapan Atılay Uluışıkla Bizimkilerin neden bu kadar çok sevildiğini anlattı.Eğer 90lı yıllarda çocuksanız ve günlerden pazarsa banyodan hemen önce televizyon karşısına geçer ve tüm aileyle birlikte Bizimkiler izlerdiniz.Merhum senarist ve yönetmen Umur Bugayın kaleminden çıkan dizinin ilk bölümü 1989 yılında TRTde ekrana geldi. Sadece 13 bölüm olarak başlayan Bizimkiler tam tamına 13 yıl sürdü. TV tarihimizde bu rekoru kırabilen tek yapım ise Arka Sokaklardır... Dizideki olaylarsa Başaran ailesinin en küçük ferdi Alinin ağzından anlatılıyordu.Karantina döneminde en çok izlenen yapımlar eski Türk dizileri oldu. YouTubeda izlenme sayıları arttı, TV kanalları nostalji kuşağıyla dizilerle bize geçmişten mutlu anlar sundu...Bizimkiler dizisinde Aliyi canlandıran Atılay Uluışık, bunun nedenini şöyle anlatıyor: Bizimkiler özelinde bakarsak eğer bu sadece karantina dönemine ait bir durum değil. Uzun zamandır sosyal medyadan, o dönem TVde diziyi takip edememiş yeni jenerasyonun mesajlarını alıyorum. Demek ki yapım bir alt jenerasyona da geçmiş. Bizimkilerin bu kadar beğenilmesinin en önemli nedeni Türkiyeyi anlatması. O apartman Türkiyeydi. Kimseyi ötekileştirmeden, insanları ayrıştırmadan, bir arada yaşama kültürünü anlatan bir diziydi. O apartmanda farklı ekonomik, eğitim ve kültür seviyesinden insanlar beraber yaşıyordu. Şimdiki gibi insanlar rezidans ya da güvenli sitelerde birbirlerinden ayrışmıyordu. Bizimkiler hâlâ beğeniliyor çünkü insanlar bugün dizideki tarz bir yaşam yaşamak ve görmek istiyor. Dizinin ilk bölümünde 10 yaşında olan Uluışık, o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında oyuncu olduğunu söylüyor: 1989da cast ajansları yoktu. Oyuncu aranıyorsa, şehir, devlet tiyatroları ya da Yeşilçama bakılırdı. Dizinin konusu gereği 10-11 yaşlarında bir çocuk oyuncu gerekiyordu. Yapımcılar Umur Bugay ve Güner Namlı, tiyatrolara soruyor ve ben öneriliyorum. Annemle Beyoğlundaki Ar Ajansa gitmiştik. Ailemin tek bir koşulu vardı, okulumdan geri kalmamak... Dizi sadece 13 bölüm sürecekti. Ama 13 sene, 15 sezon sonra bitti. Ali karakterini unutturamadım 10 yaşında Alya adında bir kızı olan ve İstanbulda yaşayan Atılay Uluışık, Bizimkiler dizisi bittikten sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: Bu sektöre çocuk oyuncu olarak başlayıp devam edebilen çok az insan var. Bizimkilerden sonra çok uzun bir süre ara verdim. Çünkü Ali karakterini bir nebze de olsa unutturmam gerekiyordu. Dizi insanların aklında ve kalbinde o kadar güzel yer etmiş ki hâlâ unutturamadım o Aliyi. (gülüyor) Dizi bittikten sonra bir sene askerlik görevimi yaptım. Ardından dayımın Ukraynadaki işine yardım etmeye gittim ve 5 yıl orada kaldım. Türkiyeye döndükten sonra Doksanlar ve Behzat Ç. gibi projelerde yer aldım. Ama hangi işi yaparsam yapayım belli bir kuşak için yaptığım hiçbir şey Bizimkilerin üzerine çıkamayacak. O yüzden sektörden uzaklaşmış ve ara sıra bu işi yapan biri izlenimi vermem normal. Ama hâlâ sektörde oyuncu olarak devam etmeye çalışıyorum.43 yaşındaki oyuncu, Dizinin yeni uyarlaması çekilse Aliyi kimin canlandırmasını isterdiniz? sorusuna ise Mevcut dizilerde oyunculuk yapanlar olmasın. Sektöre girmek isteyen, daha önce tecrübesi olmayan, genç, azimli bir arkadaş olsun isterdim cevabını veriyor. Atılay Uluışıka 90larda televizyonun en popüler dizisinde rol almak ve oyunculuk sizin için ne ifade ediyordu? diye soruyorum:O dönem ünlü olmak için oyunculuk seçilmezdi. Kazanılan paralar da astronomik rakamlar değildi. O dönemlerde TV oyuncusu olmak gibi de bir kavram yoktu. Bir tek TRT vardı ve az sayıda dizi. Bugüne baktığınız zaman, insanlar meşhur olmak için oyunculuğu seçiyor. Tanımlar bile o kadar değişmiş ki... Bugün köşe başında oyunculuk atölyeleri var. Kamera önü oyunculuğu diye bir kavram oluştu. İnsanlar sosyal medyadaki takipçi sayısı 100 binlerle ölçülsün istiyor. Hedef aldıkları oyuncuların tecrübeleri değil, kazandıkları para ve yemek yedikleri restoranlar ilhamları oluyor. Bunlar işin üzücü tarafları.Oyuncu, 13 yıl boyunca aynı dizide neden rol aldığını ise şöyle anlatıyor: Dizideki oyuncu kadrosu, yapım ekibi hepimiz aileydik. O kadar sıcak bir atmosfer vardı ki... Sonuçta ben de o dizide büyüdüm. O dönem aile ya da mahalleyi anlatan dizilerin dönemiydi. Süper Baba, Mahallenin Muhtarları gibi... Sonra bir kırılma yaşandı daha çok mafya gibi konuların yer aldığı yapımlar ekranda yer almaya başladı. Ailenin oğlu Aliyken bir anda aşiret dizisinde yer alsam izleyicide de kafa karışıklığı olacaktı. Atılay Uluışık, kadrosunda, Savaş Dinçel, Erdal Özyağcılar, Ayşe Kökçü, Ercan Yazgan, Mehmet Akan, Aykut Oray, Rutkay Aziz, Salih Kalyon, Güler Ökten gibi birbirinden usta oyuncuyu barındıran dizide yer almanın büyük bir şans olduğunu söylüyor: Oyuncu kadrosuna baktığınız zaman bu kadar usta isimleri bir araya getirmek neredeyse imkansız. Umur Bugay bunu başarmış bir isim. Ayşe Kökçü, Bensu Orhunöz, Sabriye Kara, Müjgan Ağralı gibi hayatta kalanlarla hâlâ daha sohbetimiz devam ediyor. Geçen sene vefat eden Umur Bugay ile evlerimiz yakın olduğu için haftada bir görüşürdük. Onun yokluğunu çok arıyorum. Onunla tanıştığımda 10 yaşındaydım. Vefat edince 33 yıllık bir bağ koptu. Hem abim hem babam hem arkadaşım, en önemlisi sırdaşımdı. Dizide kayıplarımız çok oldu. Hepsini büyük bir özlemle anıyorum. Başrolü olmayan bir dizide yer aldığını belirten oyuncu, herkesin ayrı bir öyküsü olduğunun altını çiziyor: Bugünkü dizilerde hep bir ana karakter vardır. Orada her ailenin kendi hikayesi vardı. Ali Uyandıranın Dunkof Halisi, Güzin Çorağanın Ulrikesi, Selçuk Uluergüvenin Davut Ustaı gibi rolleriyle aileleri izliyorduk.Uluışık, çocuk yaşta oyunculuğa başlamanın ise iş hayatına dair sorumluklarını erkenden öğrenmesini sağladığını söylüyor: Setten eve gelir, derslerimi yetiştirmeye çalışırdım. Birçok insan üniversite döneminde meslek seçimi yapmak zorunda kalıyor. Ben ise çok küçük yaşta mesleğimi seçmiştim. Sokaktaki popülaritenin sınıfa yansıması öğretmenler tarafından kabul edilir bir şey değildi. O yüzden dizinin etkisi okulda olmadı. Bizimkiler, pazar yayınlıyordu. Haftanın ilk günü Aliye dair eşek şakalarına maruz kalırdım. O dönem Alinin okulu olarak da benim okuduğum Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesinde çekimler gerçekleşiyordu. Sınıf arkadaşlarım da benimle oynadı.