SON DAKİKA
“Ben Hadise’yim, sana her gün kahvaltı hazırlayamam”
İddiaya göre Hadise, evli oldukları dönem Mehmet Dinçerler’e “Ben Hadise’yim, sana her gün kahvaltı hazırlayamam” demiş. Kadınların ortak sesi mi olmuş Hadise, yoksa sadece bir ünlü olma ayrıcalığı mı bu? Hürriyet'in Magazin Konseyi'nde bu hafta...
◊ Onur Baştürk: Olayı bu şekilde yorumlayarak meseleyi “Ünlü kadın evde kahvaltı yapar mı yapmaz mı” ikilemine indirgiyoruz, ki bu yanlış bir bakış açısı. Mesele bu değil. Ünlü ya da ünsüz fark etmez; kadınlar kahvaltı hazırlamakla yükümlü değil evde. Erkek de yapabilir pekâlâ. Ayrıca Hadise’nin öyle dediğini sanmam. Tam aksine, “Niye sadece ben kahvaltı hazırlayayım ki?” demiştir.
◊ Ömür Gedik: Cümleyi şöyle düzeltiyorum; “Ben bir kadınım, görevim kahvaltı hazırlamak değil, bir gün sen bir gün ben hazırlarız kahvaltıyı.” Bunun ünlü olmakla alakası yok, her kadın bunu diyebilir, demeli de.
◊ Savaş Özbey: Olumsuz konuşmuş Hadise. “Her gün kahvaltı hazırlayamam” yerine “Ben de yarın iki gözlü yumurta istiyorum” dese, bence Mehmet Dinçerler de kalkıp ona kahvaltı hazırlardı. Evlilik ya da ilişki biraz böyle olmalı bence. Zaten yürümedi, yürütemediler.
◊ Orkun Ün: Yahu erkeği kadını yok bu işin. İsteyen hazırlar kahvaltı. İsteyen girer mutfağa. Başıma bir şey gelmeyecekse haklı Hadise sanki ya. Her gün her gün ben bile kahvaltı hazırlayamam.
Defne Samyeli, kızı Derin Talu’nun sevgilisi Emircan Şahin tarafından darp edildiği iddiasını doğruladı, şiddetin tolere edilemeyeceğini söyledi, yasal süreç için de kızının rızasını beklediklerini yazdı. Olayı nasıl yorumluyorsunuz? Derin neden susuyor? Olay mahkemeye gider mi? “Ben Hadise’yim, sana her gün kahvaltı hazırlayamam” Hadise haklı
◊ Ömür Gedik: Bir kız çocuğu annesi olarak Defne’nin neler hissettiğini, ne kadar zor bir dönemden geçtiğini anlayabiliyorum. Hiçbir insan şiddeti yaşamasın, hiçbir anne çocuğuna şiddet gösterilmesi ile sınanmasın. Mahkemeye tabii ki gitmeli bu olay, kim suçluysa ceza almalı.
◊ Savaş Özbey: Belli ki gitmeyecek mahkemeye. Defne kızının rızasını bekliyor ama Derin hâlâ sessiz. Yazık, çok mu âşık acaba?
◊ Onur Baştürk: Şiddet yeni neslin ilişkilerinin başrolü olmaya başladı farkında mısınız? Yaşadıkları gerçekten bir ilişki mi, ondan da emin değilim. Ama tüm bunlar son derece vahim.
◊ Orkun Ün: Vallahi günümüzün sorunu bu. Aşk ile şiddeti birbirine karıştıran erkek ve kızlar var etrafta. Yazık. Erkek şiddete başvuruyorsa açık açık çaresizliğinden ve özgüven eksiliğindendir. Cezası neyse de çekmelidir!
Kayahan’ın kızı Beste Açar, bir kez daha uzaylılarla temas kurduğu açıklamasıyla gündeme oturdu. Katıldığı programda uzaylıları “uzun boylu ve gri” diye tanımlayan Açar, koşulsuz sevgiden ve enerjiden de bahsetti. Enerji ile göz renginin değiştirilebileceğini, hatta kesilen kolun yeniden çıkabileceğini öne sürdü. Beste Açar ne diyor, anlayan var mı?
◊ Onur Baştürk: “Uzun boylu ve gri” diye tanımlanmak uzaylıların gücüne gitmiş olabilir. Neden gri acaba? Beste Hanım’a öyle görünmüş olabilirler mi? Her şey bir yana, madem uzaylılarla bu denli temas halinde neden TV programlarına katılıp duruyor hâlâ? Ben olsam başka gezegene giderdim.
◊ Savaş Özbey: Ben anladım galiba. Single’ı mı, albümü mü ne çıkıyor. Menajer demiş ki, “Buradan yürü”. Zaten bütün düğmelere aynı anda basıyor gündem olmak için. Kadın meslektaşlarına saldırıp “Ben klibimde giyindim” dedi. Ses getirecek ne varsa yapıyor. Uzaylılarda hata. Kaçırıp kaçırıp bırakıyorlar bu tipleri. Koy Satürn’e, orada kalsın kardeşim!
◊ Orkun Ün: Mis gibi kafası var Beste Hanım’ın. “Kopan bir kol bile enerjiyle tekrar çıkabilir, göz rengi değiştirilebilir” diyor. Yok ya, başka? Gülüp geçelim bayram bayram...
◊ Ömür Gedik: Sevgiden, enerjiden bahsetmek güzel de bu kadar abartmak, fiziken mümkün olmayan şeylerden söz etmek nasıl bir şey anlamadım. Hadi uzaylıları bile kabul ederim de enerjiyle kesilen kolu yeniden çıkarmayı kimse kimseye anlatmasın.
Madonna’nın 26 yaşındaki kızı Lourdes Leon, “Annem kontrol manyağıdır. Bütün hayatıma karıştı. Artık kendi paramı kazanıyorum ve ondan kurtuldum” dedi. Her türlü çılgınlığın adresi Madonna kızına ne baskı yapmış olabilir?
◊ Orkun Ün: Vallahi ana baba olunca, kendin ne kadar çılgın bir hayat yaşadıysan evladın tam tersi olsun istiyorsun sanırım. Madonna da böyle bir strateji izlemiş belli. “Benim gibi olmasın” diye çabalamış. Ama yüzde 80 başarısız oluyor böyle dayatmalar.
◊ Ömür Gedik: “Annem diğer ünlülerin çocuklarını gördüğü için benim üzerimde baskı kurdu” da demiş Lourdes ve bir yandan da annesine hak vermiş. Madonna, kızı bu renkli ve tehlikeli ortama kurban gitmesin diye korkmuş belli ki. Ama diğer yanda da kendi hayat tarzı ile kızına uyguladığı tavır tam bir tezat içermekte. Kız da şaşırmış zaten doğal olarak.
◊ Onur Baştürk: Bu yeni bir şey değil ki. Madonna’nın çocuklarına karşı kontrol manyağı olduğu yıllardır bilinir, bu konuda parodiler bile yapıldı durdu.
◊ Savaş Özbey: Anne-kız psikolojisi biraz tuhaf bir etkileşim. Bilemiyoruz kız mı haklı yoksa Madonna’ya sorsak o ne anlatır. Annen Madonna işte, kır dizini otur bence.
Twitter, parasını ödemeyen abonelerin mavi tiklerini kaldırmaya başladı. Demet Akalın, Zafer Algöz, Hayko Cepkin gibi ünlülerin hesaplarından mavi tik silindi. Demet Akalın, Elon Musk’a “Sen yokken biz vardık, ben tıksız da Demet Akalın’ım, bizi herkes tanır” diyerek kafa tuttu. Zafer Algöz ise “Mahkemede görüşürüz İlhan (Elon)! İlhan’ın mavi tiki yerine Beşiktaşımızın kartalını koyuyorum” dedi. Sizce ünlüler mavi tiklerini geri almak için ödeme yapar mı?
◊ Orkun Ün: Twitter prestijini biraz düzeltirse, evet öderler para. Ama şu an için gereksiz geliyor bana. Hem ayıp ya. “Verilen şey geri alınmaz” felsefesine ne oldu Elon? İnşallah benimkine dokunmazsın.
◊ Savaş Özbey: Protesto ediyorsan toptan çıkacaksın Twitter’dan. Öyle dayılanmayla olmaz. Nasıl kablolu TV’ye, internete, para veriyorsan Twitter’da ayrıcalıklı olmaya da bayılacaksın. Bence içlerine sindiremedikleri, halkla eşitlenmek. “Nasıl yani, ben ünlüyüm, ben de herkes gibi para mı ödeyeceğim mavi tik için?” demeye getiriyorlar.
◊ Onur Baştürk: Hepsi tıpış tıpış ödeme yapacak. Şu an boşuna konuşuyorlar.
◊ Ömür Gedik: Özellikle Zafer Algöz’ün ‘mavi tik yerine Beşiktaşımızın kartalını koyuyorum’ cümlesine bayıldım. Ben de aynı tavrı sergilemek isterdim ama mavi tik olmamasının etkileşimi düşüreceğinden endişe ederek giden mavi tikimi geri almak için başvuru yaptım. Hayatımız sosyal medya, hesapların iyiliği için mavi tiklerini geri almaya başlayanlar çoğalacaktır diye düşünüyorum. Bu arada Elon Musk, Lebron James ve Stephen King gibi bazı önemli kullanıcıların mavi tiklerinin kalması için ödemeyi kendisinin yaptığını açıkladı. Global şöhretin gözü kör olsun!
Sinan Akçıl, Danla Biliç’in programında dört kişiyle imam nikâhlı olduğunu açıkladı ve ekrandan “Boş ol” diyerek eşlerinden boşandı. Şaka mı yaptı Akçıl, yoksa gerçekleri mi söyledi?
◊ Savaş Özbey: Sinan da medyayla oynamasını bilen bir gündem sihirbazı. Biliyor doğru zamanda ne çıkış yapacağını. Fazıl Say gibi bir müzik dehasına saldırması falan da bundan. Yoksa bilmiyor mu yüzüne söylemeden dini nikâh atılamayacağını?
◊ Orkun Ün: Yani şaka değildir, gerçektir. Bazı konuları dillendirince garipsiyoruz biz, oysa çoğu kişi destekler bu olayı. Kaldı ki zorla mı imam nikâhı kıymış Sinan? Ya karşı taraf inancı gereği buna zorladıysa onu? O zaman kimi eleştireceğiz?
◊ Ömür Gedik: Sinan inancı gereği dört kişiyle imam nikâhı kıydığını söyledi. Ama yayındaki “boş ol” muhabbetinin espri olduğu da ortada.
◊ Onur Baştürk: Hem aynı anda birden fazla insanla ilişkisi olduğunu itiraf etmiş hem de çok eşli olduğunu. Bunun şakası olmaz.