The Post: Medya kime hizmet eder?
Daniel Ellsberg için vicdan azabı cesaretten daha büyük bir motivasyon kaynağıydı. Kaybedileceği yıllar öncesinden bilinen bir savaşın devam etmesi için daha ne kadar yalan söylenebilirdi? Basın kime hizmet için vardı? Yönetenlere mi, yoksa yönetilenlere mi? Tam da Trump-medya savaşının ayyuka çıktığı bugünlerde vizyona giren The Post, özgür basının susturulmaya çalışıldığı her ülkenin ders çıkarması gereken, bir zamanların cesur gazetecilerine adanmış bir Spielberg filmi. Üstelik yılın en iyilerinden...
Haberin Devamı
/

“Bunun bizim savaşımız olduğunun farkına varmak istemedik. Çünkü bu, her iki tarafın kayıplarının da bizim politikalarımızın sonucu olduğunu kabul etmek olurdu. Bu savaşın klasik sorusu hep şuydu: Vietnam Savaşı’nda yanlış tarafta olma ihtimalimiz var mı? Biz yanlış tarafta değildik. Yanlış taraf bizdik.” İşte böyle demişti Daniel Ellsberg... Yıl 1974’tü. Vietnam Savaşı’nın son günleriydi. Savaş karşıtı yönetmen Peter Davis’in savaşın her iki cephedeki gerçek mağdurlarına ses verdiği Hearts and Minds belgeseli Amerikan militarizminin yıkadığı beyinleri, bir ulusun yıllar boyunca nasıl kandırıldığını, savaşın gizlice nasıl tırmandırıldığını, kimlere nasıl hizmet ettiğini gözler önüne seriyordu. Belgesel için röportaj veren isimlerden biriydi Daniel Ellsberg. O, öyle sıradan bir ABD vatandaşı değildi. Daha birkaç yıl önce, 1971’de dönemin Savunma Bakanı Robert McNamara için hazırladığı Vietnam raporunu (Pentagon Belgeleri) basına sızdıran bir devlet analistiydi. Savaşın seyri o belgelerin yayınlanmasıyla değişti. Amerikan halkı artık çok geç de olsa uyanmıştı.
/

İşte The Post, o yıllara dönüp Pentagon Belgeleri’nin Beyaz Saray’ın baskılarına, mahkemelerin tehdidine rağmen nasıl yayınlanabildiğini anlatıyor. O yıllarda kendi yağında zar zor kavrulan yerel bir gazeteyken, bugün ABD ulusal medyasının en saygın kurumlarından biri haline gelen, Başkan Trump’ın da korkulu rüyası olmayı sürdüren The Washington Post’un gizli kahramanlarıyla bizi tanıştırıyor. Katharine Graham... Hayatı boyunca hiç çalışmamış bir ev kadınıyken, gazeteci eşinin ölümü sonrası, baba mirası aile şirketinin başına geçmek zorunda kaldı. 45 yaşındaydı. Onu görmezden gelen erkeklerin dünyasında tek başına ayakta kalmalıydı. Bir köşeye sinebilir, “yakın dostu” olan Savunma Bakanı’nın seçtiği gazetenin yönetim kurulu üyelerine sazı verebilirdi. Ama o kimsenin yapmaya cesaret edemediğini yaptı. Bir kadından nasıl medya patronu olacağını sadece çalışanlarına değil, bütün ABD halkına hatta Beyaz Saray’a gösterdi. Üstelik o belgelerin ufak bir bölümünün önce The New York Times gazetesinde yayınlanmasına ve mahkemeden çıkan yasak kararına rağmen direndi.
Haberin Devamı
/

İşte bu cesur ve vicdanlı kadına filmde hayat veren isim her zamanki olağanüstü performansıyla göz kamaştıran Merly Streep... Karakterin kusurlarını gizlemeyen, seyircinin gözünü boyamaya çalışmayan duayen oyuncu; hata yapmaktan korkan, tedirgin, zaman zaman tıkansa da güçlü durmak için çabalayan bir kadının tutunma mücadelesini olanca doğallığıyla canlandırıyor. Streep’e kusursuz bir uyumla eşlik eden Tom Hanks ise “Basma hakkını korumanın tek yolu basmaktır” sözüyle hafızalara kazınan vicdanlı bir basın emekçisi olan genel yayın yönetmeni Ben Bradlee rolüyle karşımızda. Filmin ve The Washington Post’un gizli kahramanı ise Pentagon Belgeleri’ne ulaşan gazeteci Ben Bagdikian. Onu canlandıran isim Fargo, Breaking Bad, Better Call Saul gibi ünlü ABD dizilerinden aşina olduğumuz Bob Odenkirk... Didaktizmin tuzağına düşmeden basın özgürlüğü, meslek ahlakı dersi veren The Post, 70’lerin retro ruhunu da harikulade bir atmosferle yansırken, teknolojiden uzak yıllarda gazetecilik yapmanın zorluklarını genç gazeteci adaylarına göstermesi bakımından da değerli.
/

Sadece bir Hollywood ustası değil, derdi olan filmlerin de yönetmeni olan Steven Spielberg, tam da Trump iktidarının medyayı yerden yere vurmaya çalıştığı bugünlerde “Yeni Graham ve Bradlee’ler nerede?” diye soruyor. Yarattığı karakterler arasındaki çatışmalarda yüklü inceliklerle dikkat çekerken, tansiyonu bir an olsun düşürmeden seyirciyi perdeye kilitlemeyi başarıyor. Pentagon Belgeleri’nin hikayesinden dönemin ABD Başkanı Nixon’ı -yine The Washington Post gazeteciliği sayesinde- bitiren Watergate Skandalı’na da göz kırpıyor. The Post hem anlatım dili ve oyunculuğu hem de kurgusal başarısı ile kült kategorisindeki gazetecilik filmleri arasına girecek nitelikte. (Elbette herkesin ilk aklına gelen Başkanın Bütün Adamları olmuştur) Dünyada medyaya siyasi müdahale bitmedikçe bunun gibi filmler de güncelliğini hiç yitirmeyecek.Ve tarihe not düşen Yüce Divan yargıcının o unutulmaz sözü; “Basın yönetenlere değil, yönetilenlere hizmet eder...”Yönetmen: Steven SpielbergSenaristler: Liz Hannah, Josh SingerOyuncular: Meryl Streep, Tom Hanks, Bob Odenkirk, Bruce Greenwood, Sarah Paulson Süre: 1s 56dkIMDB Puanı: 7.5