hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul Film Festivali'ne ot karıştı!

    İstanbul Film Festivaline ot karıştı
    expand

    1990'lı yıllarda uygulanan köy boşaltma politikalarının yarattığı mağduriyetin ele alındığı ve Tunceli'de çekilen tek kişilik Was (Ot) belgeselinin ilk gösterimi 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde yapılacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sinema izleyicisinin merakla beklediği Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne günler kala gösterilecek filmler de ortaya çıkmaya başladı.

    Sosyal medyaya ilk yansıyan ve gösterime alınan filmlerden bir tanesi ise Was.

    Kendi köylerinden sürgün edilip başka bir köyde yaşamak zorunda bırakılan iki yaşlı kadının hayvanları için satın aldıkları otu (Was) koruma mücadelesini Belgesel 75 Dakika ve Caner Canerik'in yönetmenliğinde hazırlandı.

    "Yerlerinden edilen sıradan insanların, sıradan yaşamlarını koruyabilmek için verdikleri zorlu mücadeleyi" otlarını korumalarının üzerinden aktardığını belirten Caner Canerik, "Köy yakma ve boşaltma politikalarında devlet zararı kısmi karşılayan tazminatlar ödeyerek sorunu çözdüğünü düşündü. Ancak gerçek hayatta yaratılan mağduriyetler sürüyor. Yeni mekanlarda yaşamak zorunda kalan insanlar, aldıkları bu tazminatlarla herhangi bir yatırım yapma ve yeni bir yaşam kurma şansı bulamadılar" dedi.

    Was mücadelesi

    Belgesel, sonbaharda, kışa hazırlık olarak getirilen otların, mekan yokluğu nedeniyle kamelyanın altına dizilmesiyle başlıyor.

    Belgeselde Beser Demirtaş (85) ve sağır-dilsiz olan Fatma Bozkurt (87) adlı, eşleri öldükten sonra hayatlarını birlikte devam ettirmeye devam eden iki kadının günlük yaşantılarına tanık oluyoruz.

    Günlük yaşamla paralel olarak da Beser Demirtaş, kuması olan Fatma Bozkurt'un hayatını anlatmaya başlıyor.

    Yakın geçmişimizde "Dersim'e özgü bir kölelik" olarak tanımlanabilecek bir hikaye ile karşılıyor bizi.

    Ancak asıl hikaye köyde başı boş dolaşan ineklerin iki yaşlı kadının kendi ineği için aldığı ve yer yokluğundan dolayı meydana yığdığı otları yemesiyle başlıyor.

    Tüm yaşamları bir anda alt üst oluyor ve tüm zamanları ot nöbetiyle geçmeye başlıyor.



    "Adı konulmamış bekleyiş"

    "Sıradan bir yaşam hikayesi " olarak tanımlıyor yönetmen filmi: "Köylerin boşaltılmasıyla birlikte Dersim'de büyük oranda sosyal ve ekonomik yapılar da çöktü. İnsanlar yeni baştan yaşamı kurmaya uğraşırlarken, yalnız kaldılar. Kalanların önemli bir bölümünü de üretim gücünden ekonomik yada fiziksel nedenlerle yoksun olan insanlar olduğunu eklediğimizde, dışarıdan gelebilecek yardımlar önemli bir rahatlama sağlıyor. Demirtaş ve Bozkurt'un otu beklemeleri hayatları boyunca tek yaptıkları bekleyiş değil. Dersim'de adı konulmamış bir bekleyiş de var. İnsanlar sıkıntılı günlerin geçmesini sadece bekleyebilecek durumdalar. Henüz ortalık tam sakinleşmemiş, henüz insanlar aktif olarak yaşama katılacak gücü ve cesareti kendilerinde bulamıyorlar. Bu dönemin geçmesini de bekliyorlar. Yaşlıların beklediği ise ölüm sadece... Bir çok anlamda hayattan başka bir beklentileri kalmamış durumda."
    Tek kişilik belgesel

    Kendisi de 4 Yıldır Tunceli'deki köyüne geri dönüp yerleşmiş olan Yönetmen Caner Canerik, bu bekleyişin filmle birlikte kendisini kapsadığını fark ettiğini belirtiyor: "Çok kısıtlı imkanlarla iyi bir film yapmaya çabaladığınızda, elinizde olmayan sebepler sizi bekleyişe götürüyor. Bu bazen maddi, bazen de manevi sayılabilecek bir beklenti olarak karşınıza çıkıyor. Bekleyişin filmini yaparken, kendimi bir şeyler bekler durumda buldum."

    Canerik  ayrıntılara çok girmezse de, çekim sürecinde beklentilerinin büyük bir bölümünün gerçekleşemediğini vurguluyor.

    Tüm zorluklara rağmen filmi tamamlamak için ise ot ya da taşınmasından senaryoya, kamera kullanımından ses kaydına, kurgudan tanıtıma kadar tüm iş yükünü tek başına yükleniyor.

    4 aylık bir süre içerisinde "Ot ile yatıp ot ile kalkar" bir süreç yaşadığını, aile desteğiyle filmi büyük oranda tamamladığını belirtiyor.

    Tek kişilik bir "ekip", 4 aylık çekim ve kurgu süreciyle birlikte bu sene İstanbul Film Festivali'nde izleyeceğimiz en ilginç filmlerden bir tanesi olmaya aday bir çalışma Was...

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow