Gizli saklı kalmış en tuhaf 20 film
Taste of Cinema sitesi dünya sinemasının nispeten daha az izleyici kitlesine ulaşmış 20 önemli yönetmeninin “tuhaf” filmlerinden oluşan bir liste hazırladı. İşte Türkiye'de hiç vizyona girmeyen o filmler...
Haberin Devamı
Eggshells (1969 – Amerika)
/

Yönetmenliğini Tobe Hooper’ın yaptığı deneysel film, ormanda büyük ve eski bir eve taşınan bir grup Teksas'lı hippi öğrencinin hikayesine odaklanıyor.
The Death of Maria Malibran (1972 – Almanya)
/

Alman sinemasının avangarde bir örneği olarak değerlendirilen filmin yönetmen koltuğunda Werner Schroeter oturuyor. Film sahnede hayatını kaybeden ünlü opera sanatçısı Maria Malibran’ın hayatına ve onun hakkındaki söylentilere odaklanıyor.
Haberin Devamı
I Will Walk Like a Crazy Horse (1973 – Fransa)
/

Fernando Arrabal’ın yönettiği filmi satirik bir anlatıma sahip deneysel bir yapıt olarak değerlendirmek mümkün. Filmin konusu ise şöyle: Polisten kaçan Aden kendini bir çölde bulur ve orada inzivaya çekilip doğayla arasında özel bir bağ kuran Marvel ile tanışır. Marvel’ın geceyi gündüze döndürmek gibi bazı güçleri bulunmaktadır.
Desires (1977 – Meksika)
/

Yönetmenliğini Rafael Corkidi’nin yaptığı film, deneysel bir melodrama olarak değerlendiriliyor. Yedi yıl süreyle sansüre uğrayan film aslında Agustín Yáñez Delgadillo’nun “The Edge of the Storm” adlı romanın bir uyarlaması.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
The Medusa Raft (1980 – Yugoslavya)
/

Yönetmen Karpo Aćimović-Godina’nın yönettiği film, 1920’lerde Sırbistan’ın ufak bir kentinde yaşayan bir grup Dadaist sanatçının yaşamına odaklanıyor.
Electric Angel (1981 – Yunanistan)
/

Thanasis Rentzis’in yönettiği film, izleyicilerine bir çiçek dürbününün içinden sürekli değişen Dadaist görseller sunuyor ve bu yöntemle bazı kozmik figürlerin aralarındaki etkileşime vurgu yapıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Son of the White Mare (1981 – Macaristan)
/

Hikayesini göçebe boyların efsanelerinden alan filmin yönetmeni Marcell Jankovics. Film, astronomi, karşılaştırmalı mitoloji, dini ve popüler inanç ve masalsı sembolizm gibi Macar yazarların da sıklıkla değindiği konuları merkeze alıyor.
The Forest Song. Mavka (1981 – Sovyetler Birliği)
/

Lesya Ukrainka’nın oyunundan uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Yuri Ilyenko yer alıyor. Film bir su perisi olan Mavka’nın Lukash adında genç bir kavalcıya aşkını konu alıyor. İkili arasındaki aşk Mavka’nın kardeşlerinin tüm uyarılarına rağmen bir bahar günü yeşerip sonbahar ve kışın gelişiyle soluyor. Filmin lirik bir anlatıma sahip olduğu söylenebilir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Karagoez catalogue 9.5 (1983 – İtalya)
/

Angela Ricci Lucchi ve Yervant Gianikian’ın yönettiği film, sessiz bir kurgu-belgesel türü. 45 dakika uzunluğunda olan film, erken 20. yüzyıldan kalan bazı arşiv görüntülerinin tekrar kurgulanmasıyla oluşturulmuş ve 9 küçük bölümden oluşmakta. “Japon Kadın, Şımarık Kız, Türk Gölge Tiyatrosu…” filmin birkaç bölümünün başlıkları arasında.
The Pointsman (1986 – Hollanda)
/

Ipıssız bir yerde yanlışlıkla trenden inen bir hanımefendi ile bir tren yolu çalışanı arasındaki tuhaf ilişkiye odaklanan filmin yönetmeni Jos Stelling. Aynı dili konuşamadıkları için film boyunca bu ikili arasında neredeyse hiç denilecek kadar az diyalog geçer; fakat bu ikiliyi birbirine çeken bazı faktörler vardır ve ikili arasında cinsel ve duygusal bir bağ oluşur.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Mirror of the Planet (1992 – Danimarka)
/

Jytte Rex’in yönettiği film, Borges’in Alef adlı hikayesinden etkilenen bir deneysel yapıt. Film, Adam Morgenstern adlı hayal ürünü bir astronomun hayatını konu alıyor ve filmin anlatım biçimi seyircisine bilinç akışı tekniğini anımsatıyor.
The Secret Adventures of Tom Thumb (1993 – İngiltere)
/

Dave Borthwick’in yönettiği film, yapay döllenme fabrikasında oluşan bir kaza sonucu fetüs biçiminde bir kafa yapısıyla doğan Tom’un tuhaf hikayesine odaklanıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
The Roe’s Room (1997 – Polonya)
/

Yönetmenliğini Lech Majewski’nin yaptığı film, bir gencin gençlik anılarına odaklanıyor ve onları dört faklı mevsime ayırıyor. Film için şiirsel ve duygusal bir ütopya denebilir.
Monobloc (2005 – Arjantin)
/

Beş farklı kadının hikayelerine odaklanan filmin yönetmen koltuğunda Luis Ortega bulunuyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Vocal Parallels (2005 – Kazakistan)
/

Rustam Khamdamov’un yönettiği film, kadın merkezli ve sürreal bir dinleti sunuyor seyircilerine. Film boyunca aryalara ilginç diyaloglar eşlik ediyor.
One Night in City (2007 – Çek Cumhuriyeti)
/

Jan Balej’in yönetmenliğini yaptığı film, kara mizah türünün iyi bir örneği. Prag’ın bohem bir bölgesi olan Žižkov’tan etkilenen yönetmen, seyircisine bir gecede geçen ve birbirinden bağımsız fakat etkili kısa hikayeler anlatıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
The Herb of the Rat (2008 – Brezilya)
/

Júlio Bressane’nin yönettiği film, mezarlıkta tanışan iki insanın tuhaf hikayesine odaklanıyor. Bu iki isimsiz karakterlerden kadın olanının bayılması sonucu bu ikili arasında ilişki başlar, beraber içtikleri bitki çayıyla ilerler ve bir sıçanın da bir noktada onlara katılımıyla bu ilişki olduğundan daha tuhaf bir hal almaya başlar.
Vermillion Souls (2008 – Japonya)
/

Yönetmen koltuğunda Masaki Iwana’nın oturduğu film, sürreal bir anlatıma sahip. Film, 2'nci Dünya Savaşı sonrası Japonya’sında geçiyor ve film, hayalleri gerçeklerle ters düşen bir çocuğun Porfiria hastalığından mustarip bir grup insandan miras kalan eski bir konaktaki hikayesine odaklanıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Finisterrae (2010 – İspanya)
/

Sergio Caballero Lecha’nın yönettiği film, Araf’ta kalmaktan sıkılan iki hayaletin St. John Path adı verilen yürüyüş yolunu takip etme kararları etrafında oluşan tuhaf hikayelere odaklanıyor. Bir görünüp bir kaybolan bu hayaletlerden biri yürüyerek yola devam etse de diğeri zaman zaman atın üzerinde görünüyor.
Another Trip to the Moon (2015 - Endonezya)
/

Birtakım güçlü sembol ve metaforlarla bezeli bu filmin yönetmen koltuğunda Ismail Basbeth bulunuyor. Endonezya’nın geçmiş zaman efsanelerinden beslenen film, özgürlük mücadelesi gibi evrensel bir temayı egzotik bir çevreden kopmadan anlatıyor.