Flamenko ile yoğrulmuş bir kan davası hikayesi olan 2000 yapımı Vengo ile hafızalara kazınan, Sürgündekiler ile 2004 yılında Cannes'da En İyi Yönetmen ödülüne uzanan Gatlif, senaryosunu 3 yılda tamamladığı son filmi Aman Doktor’da (Djam) bir yandan Yunanistan'ı vuran ekonomik krizin toplumda açtığı yaraları anlatırken, diğer yandan da paradoksal olarak Suriyeli mültecilerin batık Yunanistan'a yaptığı "umut dolu ölüm yolculuğu"nu çarpıcı görsellerle kadrajına alıyor."Geldiğim yerde sevmek nedir bilinir.Üzüntü maskelenir ve eğlenilir."İnsani duyguların peşine düşen, yüreği ile film çeken, "delilik"i yücelten Gatlif, "Benim için sinema insanları yolculuğa çıkarmaktır, ama organize olmayan bir yolculuğa" diyor. Her filmi gibi Aman Doktor (Djam) da işte böyle bir yol öyküsü. Kökenlerden, dinlerden bağımsız bu içsel yolculuk sırasında, oturduğunuz koltukta göbek atmamak için kendinizi zor tutarken ansızın gözyaşlarınızın yanağınızdan süzüldüğünü fark edebilirsiniz. Cümbüş Cemaat'in de aralarında olduğu Türk müzisyenlerin de yer aldığı filmin Türk ortak yapımcısı ise Suzan Güverte.Türkiye’deki vizyon tarihinden 3 gün önce Beyoğlu Sineması’ndaki gösterime bizzat katılan Gatlif bir de müjde verdi. Usta yönetmen, yine Türkiye’de geçecek bir müzikal komedi çekeceğini ve Türk müzisyenlerle çalışacağını açıkladı.