Perdeler 2 Ekim'de açılıyor
Devlet Tiyatroları, geçen sezondan devam eden oyunlarla birlikte toplamda 150 eser ile sezona merhaba diyecek.
Tiyatro sanatını, 22 ilimizde bulunan 56 sahnesinde, bir yılda dünyayı üç kez dolaşabilecek mesafeleri kat ederek yurdun her bir noktasına gerçekleştirdiği turneleriyle 64 senedir seyircisiyle, halkıyla buluşturan Devlet Tiyatroları, antik oyunlar, yerli ve yabancı klasikler, tarihi oyunlar, uyarlamalar, komediler, dünya ve Türkiye prömiyerleri, sosyal sorumluluk projeleri ve hiç unutmadığımız değerli çocuk seyircilerimize yönelik prodüksiyonlarla geniş bir tiyatro yelpazesini seyircilerimizle paylaşmak amacıyla yaz boyunca yaptığı hazırlıkların sonuna geldi.
Devlet Tiyatroları 2012 – 2013 tiyatro mevsiminin açılışında, başta klasik yerli eserlere ağırlık vererek öncelikle ulusal tiyatro edebiyatımızın önemli isimlerinden:
Musahipzade Celal’in “İstanbul Efendisi”; Orhan Asena’nın Kanuni Sultan Süleyman (Taht veya Baht) Dörtlemesi’nden “Hürrem Sultan” ve “Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe”, bu sene kaybettiğimiz çok değerli yazarımız Güngör Dilmen’in “Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını” ve “Bağdat Hatun”; ölümünün 30. Yılı anısına Necip Fazıl Kısakürek’in erdem ve adaleti tartışan “Reis Bey” adlı oyunu sezonun ikinci yarısında, Haldun Taner’in “Huzur Çıkmazı”; doğumunun 100. Yılı anısına Sadık Şendil’in “Kanlı Nigar”ı ve Yılmaz Karakoyunlu’nun “Kuzguncuklu Fazilet”ini seyircilerimizle buluşturacak.
Ayrıca Kenan Işık’ın Şeyh Galip’in Hüs-ü Aşk Mesnevi’sinden yola çıkarak kaleme aldığı “Aşk Hastası”, Cuma Boynukara’nın Memê Alan destanından Ahmedi Hani’nin yazıya döktüğü eserinden esinlenerek yazdığı “Mem ile Zin” bu sene ilk kez Devlet Tiyatroları sahnelerinde perde diyecek.
Sahnede ilkler…
Son on yılda 194 yeni oyunu ilk kez sahneleyip dünya tiyatro edebiyatına kazandıran ve Türk tiyatrosu’nun, ulusal üslubunu oluşturacak olan oyun yazarlarımızı desteklemek amacıyla her sezon yeni Türk tiyatro eserlerini repertuvarına alan Devlet Tiyatroları’nda, dünya prömiyeri yapacak olan oyunlarımız; Cem Günen’in “Sinan Süleymaniye’de”, Hidayet Sayın’ın “Altın Kafeste Yangın”, Uğur Saatçi’nin “Bu da Geçer Yahu”, Kosta Korditis’in “Rulet”, Gülşen Karakadıoğlu’nun “Nehir”, Şifa Meydanal’ın “Bir Kahve Molası”, Burçak Çöllü’nün “Ay Ecesi”, Pervin Okur’un “Ah-u Zelha”, Hayriye Ersöz’ün “Şekil Bozukluğu”…
Klasik oyunlardan çağdaş ve modern oyunlara kadar pek çok çeviri oyun Devlet Tiyatroları’nın sanatsal perspektifini oluşturuyor.
Aiskylos’dan “Prometheus”, Shakespeare’den “Macbeth”, Brecht’den “Cesaret Ana ve Çocukları”, İbsen’den “Bebek Evi Nora”, Dürrenmatt’dan “Yaşlı Hanımın Ziyareti”, Edmond Rostand’dan “Cyrano De Bergerac” gibi oyunlar da hem Devlet Tiyatroları’nın kuruluş amacı doğrultusunda ciddi bir misyonu yerine getiriyor hem de seyircinin farklı dönemler ve üsluplarla tanışmasını sağlayarak geniş bir ufuk sunuyor.