O viyolonselin prensiydi...

Benyamin Sönmez için pek çok tanımlama vardı; viyolonsel dünyasının genç ve karizmatik üyesi, gerçek bir müzik ilizyonisti, Bizans renklerini barındıran genç Türk...
Sönmez, Almanya'da doğdu.
Babası saz çalardı. Ama çocukları eğitimlerini Türkiye'de alsın diye geri dönüş yaptı. Benyamin Sönmez, Akhisar'da geçen çocukluk yıllarında börek satmaya başladı. Onun müziğe olan yeteneğini ilk keşfedense babasının saz arkadaşları olmuş.
13 yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı sınavlarına girdi Benyamin Sönmez. İlk yıl bu çocukta kulak yok, yeteneği sıfır yanıtını aldı. Bir sonraki yıl aynı okulu kazanınca dünya müzik adamlığına ilk adımlarını attı.
Genç yaşında ardı ardına pek çok yarışmada ödüller kazandı Benyamin Sönmez. Stuttgart Müzik Yüksek Okulu'nda dünyaca tanınmış Rus Viyolonselci Prof. Natalia Gutman ile ilk profesyonel müzik çalışmalarına başladı.
Natali Gutman, eğitiminin devamı için onu Moskova'ya davet etti. Ancak Çaykovski Konservatuvarı'nın yıllık ücreti astronomikti. Benyamin Sönmez'i bir konserinde dinleyen ve bugün adı hala bilinmeyen bir Türk işadamı 5 yıllık okul ücretini karşılayınca yaşamı değişti.
Benyamin Sönmez, konserler verdiği pek çok ülkeden vatandaşlık teklifleri aldı ama hepsine aynı yanıtı verdi: "Bana viyolonsel almasa, popçusunu benden üstün tutsa, pasaportuyla vize kuyruklarında beklesem bile ülkemden vazgeçmem."
Dediği gibi yaptı, ülkesinden vazgeçmedi. Ankara'da 28 yaşında müzisyen bir dostunun evinde hayata veda etti. Son yolculuğunda çok sevdiği klasik müzik parçaları çalıyordu.