Nilipek: Müzik hep hayatımdaydı, iş olarak yapacağımı düşünmemiştim
Alternatif müzikte son iki yıla biri remix olmak üzere 3 albümün yanı sıra birçok cover şarkı sığdıran, huzur veren sesi ve müziğiyle büyük bir hayran kitlesi yakalayan Nilipek, “Bireysel Şehir Mitolojisi” olarak tanımladığı son albümü “Döngü”yü bu ayın başında müzikseverlerle buluşturdu.
Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra Hollanda’daki Maastricht Üniversitesi’nde Biyolojik Psikoloji okuyan sanatçı, müzik dünyasına nasıl adım attığını, yeni albümü “Döngü”yü, projelerini ve müzikten zaman bulduğunda neler yaptığını DHA’ya anlattı.
Son albümünde de müzikal kalitesini ve çizgisini koruyan Nilipek, DHA’nın sorularını yanıtladı.
- Son albümün “Döngü”yü müzikseverlerle buluşturdun. Yeni albümünü kendi cümlelerinle biraz anlatabilir misin?
- Döngü kısa bir hikâye aslında. Bir karakterin kıramadığı bir döngünün içinde kapalı kalmasını ve o döngüden kurtulma umudunu anlatıyor. Tekrar eden duyguları, tekrar eden olayları her seferinde yeniymiş gibi algılayabiliyor, geçtiğimiz yolları unutabiliyoruz, geride de hep tekinsiz bir his kalıyor. İlginç şekilde birlikte çaldığım arkadaşlarımla benzer duygulardan geçiyorduk, benzer döngüleri gözlemliyorduk. O yüzden bu albümü hep beraber yapmaya karar verdik, bu tekinsizlik hissini müzikal olarak nasıl anlatabiliriz, ona yoğunlaştık.
- “Bireysel Şehir Mitolojisi” olarak tanımlamışsın albümünü. Biraz açabilir misin bu tanımı?
- Şehirde bence hepimiz kendi mitolojilerimizi yaratıyoruz; hiç haberi olmayan insanlara roller yüklüyor, onları belli kavramların simgeleri haline getiriyoruz. Yaşadığımız olayları hafızamızda çevirdikçe hikâyeleştiriyor, masallaştırıyoruz ve her şeyi bizim gördüğümüz gibi zannediyoruz. Değil hâlbuki… Hafızamız zaten güvenilir değil o kadar, duygularımızla, zamanla şekilleniyor çoğunlukla. Haliyle aslında bir mitoloji yaratmış oluyoruz; hem yarattığımız için merkezindeyiz, hem de yine yarattığımız için kuluyuz.
“Ceylan Ertem’in şarkısı, albümün hikâyesinde eksik bir parçayı tamamladı”
- Albümde kendi bestelerinin yanı sıra Ceylan Ertem’den “Soru İşareti” ve Ayyuka cover’ı “Havada Bir Hinlik Var” yer alıyor. Bu şarkıların albümüne girme hikâyelerinden de bahsedebilir misin?
Beyaz Show'da tüm stüdyo "Estarabim" dedi
Selda Bağcan: Ben artık rock'çıyım dostlar
Freddie Mercury'nin adı bir asteroidde yaşayacak
- “Havada Bir Hinlik Var”, bir süredir konserlerde çaldığımız bir şarkıydı, içimizdeki tekinsizlik hissini güzel anlatıyordu. Albümde de hikâyenin duygusunu iyi anlatacak bir şarkı olduğunu fark ettik, o yüzden albüme koymak istedik. Ayyuka da bu karara sıcak baktı ve albüme böylece girmiş oldu. “Soru İşareti” ise Ceylan Ertem’in uzun zaman önce bestelediği, ancak albümüne koymadığı bir şarkı. Bana bir şarkı vermek istediğinde nasıl bir şarkı olacağını bilmiyordum ama bir şekilde albümde yerini bulacağını biliyordum, öyle de oldu. Hatta daha da fazlası; albümün hikâyesinde eksik bir parçayı tamamladı.
- Sanatçı arkadaşlarınla düetlerinin yanı sıra cover’larını sosyal medyadan takip ediyoruz. Önümüzde belirli projeler var mı, albüm turnesinde mi göreceğiz bir süre sadece?
- O ‘proje’lerin çoğu fazlasıyla anlık aslında. Yani pek planlı gitmiyor; mesela Can Kazaz ile yaptığımız iki düet de o gün konuşup ‘hadi yapalım’ dediğimiz şeylerdi. Haliyle önümde projeler yok, ama aklıma bir şey gelirse neden olmasın.
- Üniversitede psikoloji üzerine eğitimini tamamlayan, yüksek lisansını da gelişim psikolojisi bölümünde yapan Nilipek nasıl oldu da müziğin içine girdi?
- Bütün bunlar olurken müziğin dışına hiç çıkmamıştım zaten. Üniversitede bir dönem 4 farklı grubum vardı bas gitar çaldığım veya söylediğim. Yüksek lisansta da Hypnotic School adlı bir dream pop grubundaydık hala beraber çaldığımız Can Aydınoğlu ile. Sadece müzik hep hayatımın parçası olduğu için birincil iş olarak müzik yapacağımı düşünememiştim.
“Normalde cümleye dökemediği şeyi şarkıda duyuyorlar”
- Hayatın keşmekeşliğinden, stresinden uzaklaşmaya çalışan insanlar için alternatif bir çözüm aslında şarkıların. Üniversitede psikoloji okumanın etkileri diyebilir miyiz bunun sebebi için?
- Bilmem. Hep sakin bir insandım aslında, psikolojik danışmanlık okumaktan ayrı olarak. Sonuçta şarkı yazarken bir şeyler döküyorum ortaya sakin sakin, belki de duygusal bir ortaklık kuruluyor dinleyiciyle, normalde cümleye dökemediği şeyi şarkıda duyuyor. Bilmiyorum.
- İlk albümünü “Mıy mıy pop” olarak nitelendirmiştin. Üşengeçlik, uyuşukluk, yavaşlık anlamları taşıyan “Mıymıntılık” olarak değerlendirebilir miyiz bu tanımını? Sonrasında da bir remix albümü çıkarmıştın, bu “mıy mıy”ı değiştirmeye mi çalışıyorsun?
- Aslında ilk albümü değil, albümden çok önceki akustik konserlerimizi mıy mıy pop olarak nitelendirmiştim, çünkü tanımlamak çok zordu. Şarkılar pop şarkı formatındaydı, ama çok sakindi. ‘Mıy mıy’ ı o aşırı sakinliği anlatmak için kullanmıştım, sonra müzik hareketlense de üzerine yapışmış oldu. Ama hiçbir şeyi herhangi bir şeyi değiştirmek için yapmadım şu ana kadar. Remix albümünü yapmak istememin nedeni şarkıların farklı düzenlemelere ne kadar açık olduğunu görmekti.
“Uzun zamandır illüstrasyon ve kısa bir süredir dövme yapıyorum”
- Müzik dışında sanatın farklı dallarıyla da ilgileniyor musun?
- Çok uzun zamandır illüstrasyon ve kısa bir süredir dövme yapıyorum. Eskiden konser fotoğrafı da çekiyordum, hatta analog fotoğraf makinası koleksiyonum var. Hala zaman zaman çekmeye çalışıyorum ama eskisi kadar zaman bulamıyorum. Kendi konser görsellerimi, albüm kartonetlerimi, kartonetlerdeki illüstrasyonları ben yapıyorum çoğu zaman.
- Peki geçimini tamamen müzik ile mi sağlıyorsun? Çünkü Boğaziçi mezunu, Hollanda’da yüksek lisans yapmış birisin. Bu alanda da bir şeyler yapıyor musun?
- Şu an sadece müzik var ama gelecek ne getirir bilemem. Aslında işi bırakırken en çok istediğim şeylerden biri çocuk kitabı yazmaktı, lakin albüm, kayıt, stüdyo derken kaynadı.
- Nilipek Hülagü nasıl biri? Sanatçı kişiliğinin arkasında, şarkılarına yansıttığı kadar duygusal, huzurlu, pozitif bir insan mı var?
- Değiştiremeyeceğim ya da değiştirmeye uğraşmanın değmeyeceğini düşündüğüm durumlarda çok takılmıyorum, biraz yürüyüp gitme, kaçma eğilimim var. Bu da galiba beni daha sakin bir insan yapıyor, çünkü kavga etmiyorum. Ama kendimi çok doğru tanımlayabileceğimi düşünmüyorum, belki bu soruyu grup arkadaşlarıma sormak lazım.
- Son olarak dinleyicilerine, müzikseverlere bir mesajın var mı?
- Müzik dinlemekten vazgeçmesinler, sevdikleri müzisyenleri desteklemekten vazgeçmesinler, konserlere gitmekten vazgeçmesinler-ki sevdikleri müzik devam etsin.